6. bölüm

38 3 0
                                    

İkinci defa yeniden aradım. Mantıklı değil elbet ama aradım işte ne yapayım ? Üçüncü , dördüncü kez yine aradım , yine aynı cümle !

Ruhumu kerpetenle çekseler bu kadar acı çekmez , bu denli sinirlenmezdim.. 

                                     ...

Baktım ki olmuyor uyumaya çalıştım.

İçim acıyordu bildiğin. Sanki kötü bir şey olmuştu. İstemsizce süzüldü gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı doğru. Kafamı yastığa gömdüm.

Sabah olmuştu , uyandığımda bütün ev kalabalıktı hayır düşündüğüm şey olamaz. Lütfen olmasın , olmamalı.

Birkaç kişinin bana doğru yaklaştığını gördüm. " Başın sağ olsun kızım " diye buruk bir şekilde söyledi gözlerinde hüzün olan teyze.  Allah'ım nedenn. Neden ben. Hüngür hüngür ağlamaya başladım o kadar kötü hissediyordum ki. Yere kapanıp hıçkırarak ağladım. Babamın içeriye doğru adım attığını gördüm kafamı kaldırdığımda. Hani şu bizim eve bir kez bile uğramayıp annemi beni ve kardeşimi hiç düşünmeyen babam. Yanıma yaklaştı saçımı okşuyordu usulca.

" Çek elini ! " diye bağırdım.

Korkudan havaya zıplayan Mert'e baktım ve yataktan doğruldum  , ahh çok şükürki rüyaymış. Sırılsıklam ter olmuşum anlatamam. Mert " abla uyurken ağlamak nasıl bir duygu ? " diye sorduğunda hafifçe gülümseyebilmiştim sadece.

Eğer bu gerçek olsaydı yani annem gerçekten gitseydi ne yapardım , ne yapardık ? Onu gerçekten çok merak etmiştim.

Her ne kadar umurumda değilmiş gibi gözüksemde o benim annem. Beni büyüten de o eve ekmek getirende . Annelik yapanda o babalık yapanda. Hakkını ödeyemem asla.

Sahi bu kadın nerede ? En iyisi Yağız'lara gitmek olacak.

" Meert giyin ablam gidiyoruz "

" Nereye yaa "

" Yağız'lara hadi oyalanma "

Anahtarımı , telefonumu ve Mert Aşkımıda yanıma alıp kapıyı çektim. Nermin Teyze bize şefkâtle gülümseyip içeriye davet etti. 

" Ahh kızım ne iyi ettiniz de geldiniz bizde tam kahvaltı yapacaktik kaynanan seviyormuş " deyip sırıttı. 

" Nermin Teyze annem dün gece eve hiç gelmedi "

Mert ve Yağız'ın duymasını engellemek için olacak ki beni odaya doğru çekti.

" Kızım merak etme , annen iyi " diye fısıldadı.

Bunu duyduğumda içime bir rahatlama geldi. Mutluydum sanırım.

" Peki nerede ? " 

" Dün gece bir arkadaşında kalmış bu gecede orada kalacakmış , sonra gelecek merak etme. " dedi

En azından iyi olduğunu biliyorum deyip gülümsedim.

İçeri geçip kahvaltı masasına oturduk. Sucuklu Yumurta , Patates Kızartması , Menemen ve diğer kahvaltılıklar hepsinden tabağıma azar azar aldım ve çayımı yudumlamaya başladım.

Ben hiçbir zaman ailemle böyle kahvaltı yapmamıştım , yapamamıştım. Belki istemiştir annem bize güzel kahvaltilar hazırlamak sabahları saçımızdan öperek uyandırmak.. Belkide hiç istememiştir , bilmiyorum.

Babamı düşündüm. Belkide hala küçük bir  kız çocuğuyumdur onun gözünde. Büyüdüğümü sanıyorumdur ama öyle değildir. Papuç kadar dilimle laf yetiştiririm ona buna çocukluğumdan kalma bir inatçılıkla. Çünkü babama benziyomuşum , annem hep öyle der. Mantıklı yanıma teslim olmuşum. Kimin kızıyım diyesim geliyor. Hala küçük bir kız çocuğu kadar masum hislerim. Hayatıma giren insanlarda hep babamı arıyorum ve babama benzeyen adamlara aşık olmak istiyorum. Onun kadar güzel gülümseyen. Mükemmelliyetçiliğimi de ondan almışım. İnsanların eksik yanlarını doldurmaya çalışıyorum ve her doldurduğum boşluk için kendimden bir parça veriyorum. Sonra kendime sordum , babam neden gitti kim bilir ? Belliki bir sebebi vardı . Belki birgün karşıma çıkıp gerçekten saçımı okşayarak bana olanları anlatacak. Bende ona sımsıkı sarılacağım.  Kaburga kemiklerim ağrıyana kadar bırakmayacağım. Nolur geri gel baba.

" İsraa kime diyorum ? "

" Kusura bakma dalmışım Nermin Teyze. "

" Hadi kalk bir elini yüzünü yıkada parka götürelim çoçukları. "

" Peki. "

Oturduğum yerden yavaşça doğruldum ve banyoya gittim suyu açmadan evvel aynaya baktım. Acaba ben gerçekten babama benziyor muydum ? " Bu düşüncelerden sıyrılmak isteyerek suyu yüzüme çarptım havluyu elime alıp kurulandıktan sonra dışarı çıktık.

Hava güneşliydi ve etraf toprak kokuyordu

" Gece yağmur mu yağmış anne ? " diye sordu Yağız.

" Evet gökgürledi , şimşek çaktı ben gece çok korktum " dedi Mert.

Mert ' i kucağıma aldım ve " korkmasaydın ben hep senin yanındayım ve  ben varken korkmana gerek yok. " dedim

Kucağımdan indi ve koşarak salıncağa doğru gitti. "  Ablaa sallar mısın ? " diye bağırdı bende koştum ve onu sallamaya başladım.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum :)

HENÜZ ERKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin