"İyi günler bayan Martinez. Pier, evde mi?"
Anneme kaş, göz ve diğer tüm el kol hareketlerimi kullanarak burada olmadığımı söylemek için binbir türlü şekle girmiştim. Charlie Caplin bile yanımda alkış tutacağı sırada annemin beni hiç umursamadığını fark ettim. Annem sadece Michael'a odaklanmıştı ve ona sanki kendi çocuğuymuş gibi bakıyordu. Eminim şu an içinden onun ailesi ile konuşup "Çocukları değiş tokuş edelim mi?" demek istediğine adım gibi emindim. Annem, Michael'ı eve davet ettiği anda hızla merdivenlere koşmaya başladım. Beni görmeden odama kaçmam gerekiyordu. Oraya kesinlikle gidemezdim. Hayatta olmaz Clifford. Oraya adım bile atmayacağım. Merdivenlere ulaştığım sırada Michael beni kendine çevirdi ve beni tek omzuna alıp o koca poposuyla bakışmamı sağladı. Hayır, dediklerimi geri almalıyım. Onun poposu benimkinden daha küçüktü. Utançtan yerin dibine girebilirdim. O ise gayet rahat tavırlarla merdivenleri çıkıyordu.
"Attığım bütün mesajlara cevap vermemenin ve okuldan kaçmanın hesabı sorulacak küçük hanım."
Bir şey değil de annem neden bu sahneyi görüp Michael'a kızmıyor? Gerçekten annemin evde olduğundan bile şüphelendim. Anneme bağırmaya başladığımda Michael popoma büyük bir şaplak attı ve onun sırtına vurup sustum. "Annene aşığım. Pizza malzemeleri almaya gitti. Yemeğe buradayım." dedi ve benim odama girip beni yere indirdi.
"Pekala. Mesajlarını gördüm ama cevap atmadım. Ben oraya adım bile atmam. Geçen sefer ne olduğunu hatırlıyorsun." dedim. Michael, kendini hızla yatağıma atıp Liz'in bana doğum günümde aldığı Ponny oyuncağıma sarıldı. Gözlerini kapatarak beni ikna etmeye çalıştı. "Pier, bu defa benimle geleceksin. Luke ile aramda büyük bir fark var farkındaysan. Ayrıca bundan bana da bir tane alır mısın? Yoksa hep odana gelip burada uyumak zorunda kalırım. Seçim senin. Ayrıca neden okuldan kaçtığını Luke'dan öğrendim. Yanıma gelip "Sevgilin seni benimle aldattı." dedi." diyerek, yanında yer açıp yatmam için kenara çekildi ve onun yanına yattım. "Ben istemedim. Bilmiyorum beni deli ediyor gerçekten." dedim. "Bunu gelip bana söylemesi bile beni şaşırttı. Çünkü daha önce de başka kızların aldatışlarına tanık oldu. Ama kimseye gidip, hey ben senin sevgilini becerdim, demedi. Yani bizim ayrılmamızı istediği belli. Bence biraz daha dayanmalısın." dedi. Bir ay kadar belki. Sonra zaten eski haline dönecek. Yani eninde sonunda beni bırakacaktı. "Her zaman o koca kıçını kurtacağım hanımefendi merak etmeyin." dedi ve ayağa kalktı. Koca kıçım mı? Hayır, o kadar da büyük değildi. Ama onunkinden büyük olduğu kesindi. Ponny oyuncağımı dünyanın en kırılgan varlığıymış gibi sakince yatağa bıraktı ve dolabımı açıp kıyafet seçmeye başladı. "Eteklere ve kısa elbiselere hayır. Orada tüm erkeklerle dövüşmek istemiyorum. Şort olabilir ama pantolon tercihim. Evet pantolon ve tshirt iyidir çünkü bende öyleyim. Al bakalım, beş dakikaya hazır ol. Saçlarını toplaman da yeterli olacaktır." dedi ve kıyafetleri bana atıp aşağıya indi. Ardından kapıyı yeniden açtı ve kafasını içeriye uzattı. "Eğer kalmamı istersen hiç varlığımı bile belli etmeden Ponny ile takılırım." dedi ve ben ona yastığı fırlatana kadar kapıyı kapattı.
Michael'ın seçtiği kıyafetleri giydikten sonra saçlarımı sıkı bir şekilde at kuyruğu yaptım ve çantamı alıp aşağıya indim. Michael, annemle dolu bir ağızla sohbet ediyordu. Yanakları ağzına attığı bir dilim pizza yüzünden şişmişti ve fazlasıyla komik görünüyordu. Annem, normal dolu ağızla konuşulmasından memnun olmazdı ama konu Michael olunca annem her konuda taviz veriyordu. Michael'ın yanındaki sandalyeye oturup önümdeki pizzadan bir parça aldım. Annem bana dönüp hevesle gülümsedi.
"Michael'ın şarkı söylemesini dinledin mi? Harika söylüyor. Bir de gitar çalıyormuş." dedi ve benim ağzımın şokla açılıp, şaşkın gözlerle Michael'a bakmama sebep oldu. Tanrı aşkına ben bu detayı neden bilmiyordum? Michael bakışlarıma sadece omuz silkmekle yetindi ve kendi pizzasını bitirdiği için benimkinden almaya başladı. Akşam için annemden çoktan izin almıştı ve beni sağ salim eve getireceğine dair söz vermişti. Bundan biraz şüphe duyarak gitmek için ayağa kalktım ve annemle vedalaşıp Michael'ın ilerlediği arabaya kaşlarımı çattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Potion
Fanfiction"İzninle, zorla da olsa kalbine girmek istiyorum." Başlangıç tarihi: Ağustos 2014 Bitiş tarihi: Ocak 2015