Not: Pedofili ile hiçbir alakası yoktur, Jin'in yaşı küçük değil. Bunu bilerek okuyun yoksa yorumlardan ben kendimi boğazlayarak intihar edeceğim...
Sadece biraz masum bir bebiş Jin
-------------------------------------------------------
Her zamanki gibi evden çıkmış markete gidiyordum. Aslında evde bir ihtiyaç yoktu, ben annemle o adamın oynaşmasını izlemek istememiştim. Markete geldiğimde yavaşça dolandım reyonlarda. Vakit öldürmeye çalışıyordum çünkü evde iken beni aralarına katmaya çalışıyorlardı. Yavaşça abur cubur reyonuna geldiğimde geri dönüp bir sepet aldım. Küçük bir çocuk değildim, abur cuburu da pek sevmezdim. Ama markette benim alabileceğim tek şey bunlardı. Cipsleri, çikolataları ve diğerlerini yavaşça sepete atarken en yukarıdaki marshmallowa uzandım. Boyum yetişmezken parmak uçlarıma basıp biraz daha uzanmaya çalıştım. Pakete parmağımı bile değdiremezken bir adam yanıma geldi ve uzun boyunu kullanıp paketi aldı, tam adama teşekkür edecekken, adam yanımdan geçip ilerlemeye başladı. Nefesimi verdiğimde birden geri döndü ve bir paket daha alıp sepetime attı. Kısık sesimle mırıldanarak teşekkür ettiğimde duyduğum ses ürpermemi sağladı.
"Önemli değil."
Korkutucu bir sesi yoktu fakat ancak biri sinirle bağırırsa bu etkiyi yaratabilirdi. Bir süre arkasından baktım, görüş açımdan çıktığında ilerledim ve sepet dolacak kadar alışveriş yaptım, en son iki üç içecek alıp kasaya gittim. Kasiyer sepettekileri okuturken yavaşça aldıklarımı poşete doldurmaya başladım.
100.000Won
Yazan miktara bakıp cüzdanımı çıkardım. Parayı kasiyere uzatıp bekledim, para üstünü verdiğinde poşetleri alıp dışarı çıktım ve evime doğru ilerlemeye başladım. Sitenin girişine yaklaştığımda büyük güvenlik klübesinden bir adam çıkarıp yanıma geldi. Ben poşetleri vermemeye çalışırken adam beni dinlemeden elimdekileri aldı ve ilerlemeye başladı.
Zengin sitede oturmanın faydaları.
Binaya geldiğimizde, yandaki alete parmağımı uzattım. Kapı kısık bir sesle açılırken adam kapıyı açtı ve asansöre bindim. Adam poşetleri asansöre bıraktı ve çıktı. Eve vardığımda tekrar parmağımı okuttum ve kapıyı açtım.
"Geldin mi bebeğim? Gittiğini duymamıştım!"
"Normal anne."
Odama ilerlerken kolumu tuttu.
"Mutfağa gel onları tabağa koyalım bebeğim."
"Gerek yok."
"Hadi Seokjin."
Elimdeki poşetleri alıp mutfağa gittiğinde annemi takip ettim. Bir tabak çıkartıp her şeyden biraz koydu, içecekleri de bir bardağa koyarak bana uzattı. Önce poşetleri alıp odama götürdüm. Sonra geri gidip tabağı ve bardağı aldım.
"Biraz babana da vermelisin."
"O benim babam değil anne."
"Seokjin!"
"İstediğin kadar bağırıp azarla, o benim babam değil!"
Sesimin çıktığı kadar bağırıp elimdeki tabağı ve bardağı onun ayaklarına doğru fırlattım ve odama koştum. Kapımı kilitleyip kendimi yatağa attım ve gözyaşlarımı bıraktım. Telefonumun çaldığını hissettiğimde elimi uzattım ve açarak kulağıma koydum.
" Efendim?"
"Matematik ödevini yaptın mı? Ben bir kaç soruyu yapamadım."
"Yaptım, birazdan atarım."
"Sen ağlıyor musun?"
"Hayır, ağlamıyorum."
Hıçkırıklarım beni yalancı çıkartırken Jimin'in telaşlı sesini duydum.
"Sen iyi misin? Ah Tanrım, evdesin değil mi? Hemen geliyorum!"
Telefon kapandığında telefonu yatağa attım. Kafamı yastığa gömerken Jimin'in sesini duymayı bekliyordum. Alt katımızda oturuyorlardı bu yüzden gelmesi uzun sürmezdi. Birkaç dakika sonra sesini duydum.
" Ah Jimin, nasılsın tatlım? "
" Merhaba ve sonra görüşürüz efendim!"
Hızla odamın kapısı açılmaya çalışıldı, kilitlediğimden dolayı kapı açılmazken kalkıp kapıyı açtım. Jimin hızla bana yapışırken ikimiz de yere yapıştık. Ben hafifçe güldüğümde o endişeyle suratıma bakıyordu.
"Neden ağladın? Ne oldu hyung?"
Üzerimden kalktığında kapıyı kilitledim. Onu yatağa oturtup poşetleri yatağıma koydum ve dizüstü bilgisayarımı Jimin'e uzattım.
"Her zaman olan baba olayları. Hadi, güzel bir film aç izleyelim."
Jimin tuşlara basmaya başladığında abur cuburları çıkartıp yatağa koydum. Film açıldığında Jimin ile birbirimize yaslandık ve filmi izlemeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADDY ISSUES - NamJin-
FanfictionBaba sevgisi görmemiş Seokjin ilk defa gördüğü ve kendinden büyük olan Namjoon'a aşık olur. Babasına besleyemediği duygular aşkını güçlendirir. Fakat Namjoon gerçekten meşgul bir iş adamıdır ve Seokjin'i ergen olarak görür.