"Ne yapalım Bay Kim?"
"Öncelikle en iyi okulları araştırın, yanlarındaki pansiyonları ve öğrenci yurtlarını da."
"Bunu ben yapabilirim."
"Efendim, Bay Min bununla uğraşırken isterseniz Seokjin ile beraber onun için alışveriş yapabiliriz."
"Olabilir Taehyung. Jeon sen avukatla ve davayla ilgilen, bu konuda sana güvenim tam."
"Peki Bay Kim, davayla ilgileneceğim."
"Bay Jung siz Seokjin'in kalacağı yer için korumalar hazırlayın, tedbiri elden bırakmayalım."
"Haklısınız Bay Kim, en iyilerini seçeceğim."
"Tamam çocuklar, herkes görevine."
"Afedersiniz Bay Kim, sormak istediğim bir şey var."
"Tabi Bay Jeon, sorun."
"Eğer davayı kazanırsak Bay Kim'i devlet alacak ve devlet okulunda eğitim verilecek. Ne yapalım?"
Endişeyle Bay Kim'e döndüğümde elindeki kalemi biraz çevirdi ve mırıldandı.
"Siz ne olur ne olmaz dava dosyalarına bir şey yapmayın. Annesini çağırın, ben annesiyle konuşacağım. Annesini hapse girmekle falan korkutabiliriz, rahatına çok düşkün bir kadın."
"Seokjin."
Youngnam'ın sesini duyduğumda kafamı çevirip ona baktım. Diğerleri de susmuştu. Hafifçe yanıma, koltuğa oturarak mırıldandı.
"Satranç oynamayı biliyor musun?"
Kafamı salladığımda gülümseyip mırıldandı.
"Hyunglar iş konuşurken oynayalım mı?"
Oynamak istemiyordum, Bay Kim'e baktım.
Onların evinde kalıyordum ve istediklerini yapmalıydım. Bay Kim bana bakarak güçlü sesiyle konuşmaya başladı."Ben her şeyi halledeceğim, sen git ve oyna Jin."
Kafamı salladığımda Youngnam bir eliyle bileğimi tuttu ve götürmeye başladı fakat burkulan bileğimi tutuyordu. Canım acımıyordu fakat bileğim ağrıyordu bu yüzden de çekmeye çalıştım. Ben daha ağzımı açmadan, Bay Kim müdahale etti olaya.
" Youngnam Jin'in bileğini bırak, kendi yürüyebilir."
Youngnam biraz ağabeyine bakıp kafa salladı ve bileğimi yavaşça bıraktı. Tekrar yürümeye başladığında onu takip ettim. Odasına girdik ve bir masaya oturduk. Odası çok büyüktü ve çok kaliteli eşyalar ile donatılmıştı.
" İşte satranç takımım!"
Ağzım açık bir şekilde donakalmıştım, hayatımda ilk kez bu kadar güzel bir satranç takımı görüyordum. Turuncu taşların olduğu tarafı kendine çevirdi. Taşların sırasını kontrol ettim ve doğru olduğuna emin olunca oyuna başladık.
Uzun bir süre oynadık, Youngnam çok zeki bir çocuktu ve beni yenmişti fakat çok uğraşmıştı."Güzel oyundu, teşekkür ederim. Test çözme saatim yaklaşıyor."
Kafamı sallayıp odadan çıkmaya yeltendim.
"Seokjin!"
"Efendim?"
Tekrar ona dönünce mırıldandı.
"Bizim okula gelsene, çok iyi bir okuldur."
"Belki."
Telefon çaldığında istemsizce ekrana baktım, Youngnam ve bir çocuğun daha resmi vardı üzerinde "Sevgilim~ arıyor" yazıyordu. Hızla telefonunu alıp ters çevirdi. Odadan çıkıp salona gittiğimde Bay Kim bilgisayarla uğraşıyordu, yanına oturduğumda mırıldandı.
"Seni öğrenci yurduna falan bırakmayacağız, senin için ayrı bir ev tutacağız."
"Şey... Bay Kim!"
"Seni dinliyorum Jin."
'Bana öyle seslenme, kalbim hızlanıyor vicdansız.' demek istesemde ona bakmadan sorunumu dile getirdim.
"Yarın okulum var ve ben gitmeyecek miyim?"
"Ah gitmek istiyor musun?"
Kafamla onayladığımda evin görevlisini çağırıp mırıldandı.
"Boş bir odamızı çabucak hazırlayın, oraya Jin' in eşyalarını koyacağız. Jin çocuklar senin tüm eşyalarını getirirler, endişe etme sen. Satrancı kim kazandı?"
"Youngnam kazandı."
Bundan utanmıştım çünkü kendimi zeki hissetmiyordum.
"Bir de beraber oynayalım mı?"
"Olur Bay Kim."
"Ben hemen dönerim."
Hızla gidip satranç takımını getirdi ve bilgisayarını kapatarak koltuğa koydu. Satranç takımını masaya koyup karşıdaki koltuğa oturdu.
Oynamaya başladığımızda çoğunlukla yüzüme bakıyordu, tepkilerimi ölçmeye çalışıyordu sanırım. Saçlarım gözüme hafif çarptığında kafamı salladım ve biraz daha öne eğildim.
Oyunu bu sefer ben kazandığımda hızla ayağa kalkıp el çırptım.
Bay Kim'in oldukça zeki olduğunu biliyordum ve onu yenmek güzel hissettirmişti."Aferin Jin!"
O da güldüğünde gülüp yerime oturdum, bir an çok fazla heyecanlanmıştım.
"Tamam Jin, biraz ders tekrarı yapmak istersen Youngnam'ın kitap ve testlerine bakabilirsin, aynı sınıftasınız sonuçta. Ya da acıktıysan yemek yiyebilirsin."
Bay Kim merdivenden çıktığında mutfağa ilerledim. Çabuk acıkıyordum.
"Merhaba."
"Ah merhaba Seokjin Bey. Buyrun."
Bana hazırladıklarını gösterdiklerinde tatlıyı gösterdim.
"Biraz bundan verir misiniz acaba?"
"Tabi, bir dakika."
Hızlıca tabağa koyup bana verdiklerinde teşekkür edip salona gittim. Koltuğa oturduğumda Bay Kim geldi ve koltuğun arkasından öne eğildi, kafası omzuma çok yakındı.
Kumandayı alıp mırıldandı."İstediğini açabilirsin Jin, ben hemen döneceğim ."
Tekrar gittiğinde elimi kalbime koyup tavana baktım, bu heyecan da neyin nesiydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADDY ISSUES - NamJin-
FanfictionBaba sevgisi görmemiş Seokjin ilk defa gördüğü ve kendinden büyük olan Namjoon'a aşık olur. Babasına besleyemediği duygular aşkını güçlendirir. Fakat Namjoon gerçekten meşgul bir iş adamıdır ve Seokjin'i ergen olarak görür.