20

7.7K 671 888
                                    

Yemeğimizi yedikten sonra bir sahile gitmiştik, dalgalar ayaklarımıza çarparken gülümsüyordum. Eğleniyordum, seviyordum, seviliyordum.

Eğilip elime biraz su aldım ve ona attım, ceketini ve ayakkabılarını çıkartıp kumlara bırakmıştı.

"Hey! İnsan sevgilisine su atmaz."

Sevgili...

Utandığımda bunu gizlemek için elime biraz daha su alıp ona attım.

"Bana ne!"

Elini yüzüne siper edip diğer eliyle suya vurdu. Üzerim ıslanırken gülerek bağırdım.

"Üşüyorum!"

Yanıma gelip beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı, kafamı göğsüne koyarken ellerimi beline doladım.

Kuma yaklaştığımızda beni kucağına aldı.

"Ayakların kum olmasın."

Ayakkabılarımın yanına gelince ise yere oturup beni bacağına oturttu. Ayakkabılarımı giydirirken mırıldandım.

"Gerçekten üşüyorum, arabaya gidemez miyiz?"

Ceketini üzerime örtüp mırıldandı.

"Seni eve bırakmamı ister misin?"

Ceketi biraz daha çekip göğsüne yaslandım.

"Biraz daha böyle duralım."

"Pekala."

Biraz durup dalgaları izledik, onun da soğuktan titrediğini hissettiğimde kalktım.

Hava geceye yaklaştığından soğumuştu, deniz kenarı ise daha çok soğuktu.

Arabaya ilerlediğimde ayakkabılarını giyip yanıma geldi ve beni sarılıp durdurdu. Üzerimdeki ceketin cebinden araba anahtarını çıkardı ve arabanın kilitli kapılarını açtı.

Yerime oturunca o da binip arabayı sürmeye başladı.

"Eğlendin mi?"

"Eğlendim."

Beni öpmesinden sonra tekrar öpmüştü ve yemekte bana bir sürü şey anlatarak güldürmüştü. Ardından isteğimi yerine getirmek için biraz arabayla dolaşmıştık ve açık bir dondurmacı bulunca da oturup dondurma yemiştik.

Tamam, dondurma canavarı olduğumu kabul ediyorum.

Ardından sahile gitmiştik. Şimdi ise eve gidiyorduk.

Kaldığım evin önünde durunca ona baktım.

"Yarın okula başlıyorum."

"Biliyorum, açıkçası üzülüyorum."

"Çıkışta seni görmek isterdim."

"Çıkışta Youngnam'ı almak için geleceğim zaten, seni de alırım fakat derslerini kaçırdın. Youngnam ile oturup çalışsan daha iyi olmaz mı?"

"Haklısın."

"Şöyle yapalım, Youngnam ile çalışın okuldan sonra. İstediğiniz yerde çalışabilirsiniz. Sonra Taehyung'un evine gidip üzerini değiştirir ve dinlenirsin. Eğer istersen akşam seni alırım."

"Harika bir plan."

"Tamam, hadi içeri gir güzelim."

Kafamı sallayıp ona döndüm ve mırıldandım.

"Seni... öpebilir miyim?"

Biraz bana bakıp güldü.

"Beni öpmek için izin mi istiyorsun?"

Kafamı salladığımda ellerini direksiyona koyup güldü.

"Sevgilinden izin isteme."

Omzuna elimi koyup ona yaklaştım ve yanağına bir öpücük kondurdum. Ardından arabanın kapısını açıp indim ve eve ilerledim. Şifreyi girip içeri bir göz attım, Taehyung hyung etrafta gözükmüyordu.

Hala beni izleyen Namjoon'a el sallayıp kapıyı kapattım ve evi gezdim. Taehyung hyung yemek masasında uyuyakalmıştı, önünde iki üç tane dosya vardı. Yanına yaklaşıp kolunu dürttüm, yavaşça gözlerini açıp bana baktı.

"Oh geldin mi?"

"Evet, hadi git yatağına yat."

Kalkıp odadan çıktı, yatağıma gidip telefonu elime aldım.

Jimin:  Sana bir şey anlatmam gerek.

Jimin: Baksana ya!

Jimin: Neyse görünce cevap verirsin, ben anlatayım.

Jimin: Bugün ben donut almaya gittim çünkü canım çok çekti.

Jimin: Orada biriyle karşılaştım, bana çok tatlı göründüğümü falan söyledi, sonra da oturduğum masaya oturdu.

Jimin: Adı Jungkook'muş, çok yakışıklı ve havalıydı. Benimle çooook tatlı konuştu.

Jimin: Sonra numaramı istedi ama ben vermeyince kendi numarasını verdi.

Jimin: Bana 'senden hoşlandım, lütfen konuşmaya devam edelim' dedi.

Jimin: Ona mesaj atayım mı?

Jimin: Cevap versene

Jimin: Seokjin!

Jimin: Mesaj attım ona, gideyim de konuşayım.

Mesajları okudum ama erken yatıyordu, uyanmaması için cevap yazmadım. Telefonu kapatıp uyudum.

Taehyung hyung dünki uyuyakalışının aksine sabah kalkıp iyi bir kahvaltı hazırlamış, ardından da hazırlanmama yardım edip okula bırakmıştı beni.

Youngnam ile bolca ders çalışıp sonra şirkete gitmiştim, Namjoon'a sürpriz yapmak istemiştim ama şirkette sürprizle karşılaşmıştım.

"Taehyung senden cidden çok hoşlanıyorum!"

Namjoon odada değildi, Bay Jeon ise Taehyung hyungun yanında masaya oturmuştu, bir eli Taehyung hyungun elini tutarken diğer eli Taehyung hyungun yüzündeydi.

Taehyung hyung utanmış bir şekilde bir Jeon'un göğsüne bir gözlerine bakıyordu.

Tanrım ne oluyordu?

Bildiğime göre başka bir Jungkook yoktu, çok nadir bulunan bir isimdi.

Hem Jimin hem Taehyung hyung, ne yapıyorsun sen Jeon?


...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


DADDY ISSUES   - NamJin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin