DADDY ISSUES - NamJin-

5

Okuldan çıkmış yavaş adımlarla eve yürürken yanımda yürüyen adamı farkettim. Bu bana markette yardım eden Bay Min'di.

"Hyun Joong sana kötü mü davranıyor?"

Sert sesi ile mırıldandığında kafamı önüme eğdim. Bunu neden bana soruyordu ki? "

" Peki, buna cevap vermeyeceksen başka bir soru soracağım. Hyun Joong dürüst biri mi? "

Ona baktığımda hafifçe gülümsedi.

" Merak etme, ne dersen de aramızda kalacak. Kimse senin söylediğini bilmeyecek. "

Başımı kaldırıp ona tereddütle baktığımda alaylı bir şekilde güldü.

" Sana doğruyu söylüyorum, senin söylediğini kimse bilmeyecek. Eğer istersen bir yere de gidebiliriz."

" Onunla iş yapmayın, düşmanlarınızla iş yapıyor. " Eh, kulaklarımın kapatma düğmesi yoktu sonuçta. Bazen duymak istemediğim şeylere de kulak misafiri oluyor, kozları saklıyordum.

Hızlıca yürümeye başladığımda kolumdan tuttu. Ona dönüp korkak gözlerle  bakarken geri çekilip siyah lüks arabayı gösterdi.

" Bir yere gidelim mi? Daha rahat olursun. "

" Ya bana bir şey yaparsanız?"

"Sana neden bir şey yapayım? Hyun Joong ile iş birliği yapacağız ama kötü bir şey var. Bunun için seninle konuşuyorum."

Biraz düşündükten sonra kafa salladım, pek sorun çıkaracak gibi hissetmemiştim.

"Peki, bir yere gidelim."

Arabasının yolcu koltuğunun kapısını açınca bindim ve çantamı sırtımdan dizlerime aldım. Şoför koltuğuna oturduğunda bana bakıp önüne döndü ve aracı çalıştırdı.

"İstersen çantanı arkaya koyabilirsin. Geçen gün evinize gelen Namjoon Bey'i çağırabilir miyim? Ya da onun evine gidebiliriz?"

"Bir kafede otursak, lütfen?"

"Peki o zaman Namjoon Bey'i çağırıyorum."

Kafamı salladığımda aracının dokunmatik ekranına dokunup komut verdi ve sonra Bay Min'e oranla daha yumuşak bir ses duyuldu.

"Efendim Bay Min?"

"Taehyung Namjoon Bey'i atacağım konuma getirebilir misin? Yanımda Hyun Joong'un oğlu var ve önemli bir şey konuşacağız."

"Peki Bay Min."

"Yoongi diyebilirsin Taehyung."

"İyi günler Bay Min." işkolik biri olduğu belliydi arkadan gelen klavye ve kağıt seslerinden.

Arama kapandığında araç bir kafenin önünde durdu.

"Bir saniye konum atacağım."

"Peki."

Aşırı gergindim, nefes alışverişim zorlaşmıştı ve ter bezlerim aşırı derecede hızlı çalışıyordu. Bay Min telefonuyla bir şey yaptı ve araçtan çıktı. Onunla beraber çıkıp kapıyı kapattığımda aracı kilitleyip kafeye yöneldi. Onu takip ettiğimde beraber kafeye girdik ve bir masaya oturduk.

"Okuldan çıkmışsın aç olmalısın, değil mi?"

Çantamdan cüzdanımı çıkarttığımda Bay Min elini bana doğru salladı ve hızlıca konuşmaya başladı.

"Hayır, hayır sana ödetmeyeceğim. Seni buraya ben getirdim, ne istersen iste ben ödeyeceğim."

Cüzdanımı geri çantama koyup çantamı yere koydum. Ona ödetmeyecektim ne olursa olsun.

"Buyrun ne alırdınız?"

Garson yanımızda durduğunda Bay Min benden önce davrandı.

"Bir kahve iki tane de menü istiyoruz."

"Hemen getiriyorum."

Garson gidip elinde menülerle geldi ve menüleri bize verdi. Tekrar giderken menüyü açıp içine baktım. Kararımı verdiğimde menüyü kapatıp masaya bıraktım. Bay Min bana bakıp o da menüyü masaya koydu. Garson tek kahveyle yanımıza geldiğinde Bay Min yine benden önce konuşmaya başladı.

"İki çikolatalı karamelli pasta ve?"

Bana döndüğünde yutkunup garsona döndüm.

"Latte, şekerli. Bir şey yemeyeceğim."

"Peki."

Kafeye takım elbiseli adamlar girdiğinde onlara baktım. Evimize gelen adam, Namjoon Bey geldiğinde yanındaki adamlarda geldiler ve bizim masamıza oturdular.

"Jungkook bana bir kahve söyle ve sizde ne istiyorsanız alın."

"Peki Bay Kim."

Biri hızla masadan kalktığında hepsi bana döndü. Garson siparişlerimizi önümüze bıraktığında ofalayarak arkasını döndü ve gitti.

"Anlat Seokjin."

Namjoon Bey'in adımı bilmesine şaşırırken yutkundum ve hafifçe masaya yaklaştım.

"Hyun Joong'un telefonla konuşmalarını duyuyorum, hep yanımda konuşuyor. Bir konuşmasında sizin aslında karlı çıkacağınızı sandığınızı fakat sizi zarara uğratacağını söyledi. Üstelik bu zarardan yüksek miktarda para alacak ve başka bir şirkete yardım edecek. Yardım ettiği şirket ise sizin projenizin yerine geçecek. "

" Bu nasıl bir adam? "

Bay Min sinirle bağırdığında Bay Kim bana eğildi ve normal ses tonuyla sorusunu bana yöneltti.

" Sana nasıl güveneceğiz Seokjin? "