Bay Kim'i öksürük tutarken, Taehyung hyung önce biraz kızardı, ardından çığlık attı.
"Jeon Jungkook ne yaptığını sanıyorsun sen?!"
Bay Jeon hafifçe arkama saklanırken güldüm.
"Sanırım beni öldürecek!"
"Ne oluyor Jeon?"
Bay Kim sessiz bir şekilde Jeon'a sorusunu sorduktan sonra sertçe bakmaya başlamıştı.
"Efendim ben düşündüm ki o genç ve-"
"Onun velayeti Taehyung'un üzerine, bu yüzden o onaylamadıkça Jin ile ilgili bir şeyler yapamazsın."
"Kılık kıyafete bak, yanımda da takım yok ki!"
Taehyung hyung cebinden tarak çıkartıp saçlarımla uğraşmaya başlayınca Bay Jeon'a baktım. Gergindi ve üzgün bir şekilde Taehyung'a bakıyordu.
"Benim fikrime göre arada sırada böyle dolaşması iyi ama şirkette olduğunu düşününce böyle giyinmesi pek uygun değil."
"Bakın nasıl giyindiğiniz umrumda değil, şu kahve makinasının önünden çekilin yeter!"
Biraz açıldığımızda Bay Min kahve makinasından kahvesini aldı ve odasına yürümeye başladı. Bay Jung ise arkasından 'ayı' diyerek gülmemizi sağladı. Ardından koşarak Bay Min'in sırtına atladı.
Kafa sallayıp ayaklarıma bakmaya başladım, Bay Kim beni süzüyordu ve ben utanıyordum.
"Ceketini çıkartıp masama koy, belki öyle daha iyi gözükürsün."
Ceketimi çıkarttım fakat içimde beyaz tişört vardı, bu yüzden yine ofladı Taehyung hyung.
"Sorun yok Taehyung, benim ceketimi ver giysin. Akşam kendi ceketini giyer yine."
"Peki Bay Kim."
Taehyung hyung beni odaya sürüklerken Bay Kim'de Jeon'u odasına gönderip arkamızdan gelmeye başladı. Üzerimde Bay Kim'in büyük ceketi, bir süre odada oyalandım. Taehyung hyung odadan elindeki dosyalarla çıktığında Bay Kim'e baktım, o da bir süre sonra bana bakmadan ve sesini yüksek tutmadan beni yanına çağırdı.
Yanına gittiğimde dünki ziyaretimden kalan sandalyeye oturdum ve ona baktım, bilgisayarındaki açık dosyaları kapatıp bana döndü.
"Kararın kesin, değil mi?"
"Evet Bay Kim."
Tamamen bana döndüğünde bacakları bacaklarıma değiyordu, daha çok heyecanlanmıştım ve onunla duygusal bir ilişki yaşayabileceğimi nasıl söyleyebileceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.
"Ben... düşündüm ki sanırım..."
"Sakin ol."
Bir nefes alıp ellerimi dizime koydum.
"Sanırım seninle sevgili olmayı deneyebiliriz!"
Bunu dedikten sonra aşırı heyecanla ne yapacağımı bilemeyip ayağa kalktım ve odadan çıktım. Hızla Bay Jeon'un odasına gidip yanına yaklaştım. Bay Min yerinde oturuyordu, yanında ise Bay Jung vardı. İkisi de bilgisayara eğilmiş ve pür dikkat kesilmişlerdi.
"Selam Jin, oyun oynamak ister misin? Biraz dışarıda işim var."
"Olur hyung, teşekkür ederim."
Bilgisayardaki zombi oyununu bırakıp kalktı ve bana kısaca oyunun nasıl oynandığını anlatıp gitti. Bir süre sonra Bay Jung ve Bay Min'in sesleri gelmeye başladı.
"Bu işaret ne anlama geliyor?"
"O oranın daha fazla incelenmesi gerektiğini gösteriyor."
"Anladım, ben gidip anlaşmaları gözden geçireceğim. Akşam görüşürüz canım."
"Görüşürüz hayatım."
Bay Jung odadan çıkınca onları duymamış gibi oyun oynamaya devam ettim, ardından Bay Jeon geldi ve Taehyung hyungun masasına bir şey bırakıp masasına geldi. Ayağa kalkıp tekrar odaya gittim, masada bir çiçek ve minik kekler vardı.
Benim arkamdan Taehyung hyung geldi, masadaki hediyeleri görünce duraksadı ve bize döndü, onları işaret ederek mırıldandı.
"Bunları kim bıraktı buraya?"
"Jeon bıraktı."Taehyung hyung Bay Kim'in cevabını duyunca biraz ifadesini bozmadı, ardından ise hediyeleri inceleyip gülümsedi ve Bay Jeon'un yanına gitti.
" Jin utanman geçtiyse buraya gelir misin?"
Yanına gittim fakat yüzüne bakmıyordum.
"Akşam yemeğe çıkmaya ne dersin? Sadece biz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADDY ISSUES - NamJin-
FanfictionBaba sevgisi görmemiş Seokjin ilk defa gördüğü ve kendinden büyük olan Namjoon'a aşık olur. Babasına besleyemediği duygular aşkını güçlendirir. Fakat Namjoon gerçekten meşgul bir iş adamıdır ve Seokjin'i ergen olarak görür.