17

7.8K 718 363
                                    

Eve girdiğimde Taehyung hyunga uyuyacağımı söyleyerek odama çekildim. Düşünmem lazımdı ama düşündükçe bir bataklığa batıyormuş gibi hissediyordum. Bay Kim'in bana aldırdığı telefonu çıkartıp profil resminde kedi olan küçüğüme mesaj attım, içimden uyumamış olmasını diliyordum çünkü bildirim sesi onu uyandırabilirdi. 

Attığım mesajları kısa sürede gördü fakat cevap yazmadı, bir süre sonra çağrı geldi. Çağrıyı cevaplayıp  telefonu kulağıma koydum ve pencere kenarına gittim, pencereyi açarak yüzüme serin havanın vurmasına izin verdim. 

''Naber?''

''İyiyim sanırım, açıkçası iyi olduğunu duyunca üzerimden bir öküz kalktı diyebilirim.''

Gülüp mırıldanmaya devam ettim, onu çok özlemiştim ama bu onu uykusundan alıkoymam için geçerli bir sebep değildi.

''Sana önemli bir şey sormam gerekiyor.''

''Seni dinliyorum.''

Bunu ona nasıl anlatacağım hakkında bir fikrim yoktu, sokak lambasının aydınlattığı yerlere bakarken doğru olduğunu düşündüğüm şekilde anlatmaya çalıştım derdimi.

''Eğer senden büyük birinden hoşlanıyorsan, o da senden hoşlanıyorsa... bu kişi erkekse ne yaparsın?''

''Bu... bir çok şeye göre değişir, mesela anlattığın kişi güçlü mü, insanların düşüncelerini çok umursar mı?''

''Çok güçlü ve insanları umursamıyor.''

''Peki senin her haline katlanabilecek mi? Onu gerçekten seviyor musun?''

''Birincisine cevabım sanırım evet, ikincisi ise tamamen evet.''

''O zaman ben... sanırım onu sevdiğimi ona söylerdim ve beni seviyorsa ona sevgimi rahatça gösterirdim.''

''Yani... onunla duygusal bir ilişkiye girerdin?''

''Oh, sanırım evet. Onunla duygusal ve tatlı bir ilişki yaşamak isterdim.''

'' Uyu şimdi, artık rahatça konuşabiliriz.''

''Peki, iyi geceler o zaman.''

''Jimin... teşekkür ederim.''

''Lafı bile olmaz, seni seviyorum.''

''Seni seviyorum.''

Telefonu kapatıp yatağa attım ve pencere önünde biraz daha kaldım, onun gibi bir kardeşim olmasını çok isterdim. Üşüdüğümde pencereyi kapatıp odadan çıktım ve su içerek evde biraz dolandım. Ardından odama çıkarak kendimi de yatağa attım. Ona bu kararımı söylemem gerekiyordu ama nasıl söyleyeceğim hakkında bir fikrim yoktu. Bu yüzden tekrar telefonumu elime aldım.

Bana bir süre izin verdiğin için teşekkür ederim, kararımı ne zaman açıklayabilirim?

Mesajı atıp bir süre bekledim ama yanıt gelmedi, biraz müzik dinleyerek  vakit öldürdükten sonra uyumaya karar verdim. Gözlerimi kapatıp uykum gelmesi için bekledim ama düşünceler toz misali aklımda uçuşuyordu, Bay Kim şirkete girince herkes hemen eğilmişti. Bu herkesin ona saygı duyduğunu gösterirdi, Bay Jung, Bay Jeon ve Taehyung hyunga bakarak Bay Kim'in sevildiğini de anlayabiliyordum. Bunu nasıl yaptığını merak etmiştim, üstelik sıcak bir ortama da sahipti. Taehyung hyungun Bay Jeon'u Bay Kim'e şikayet etmesi ayrı bir güzeldi.

Sabah uyandığımda yaptığım ilk iş ise telefonu alıp bakmaktı, bir mesaj gelmişti. Üstelik Bay Kim'e aitti mesaj.

Şirkete gelebilirsin, istemiyorsan seni akşam alabilirim.

Erken konuşmak daha iyiydi sanırım, bu yüzden kalkıp hazırlanmaya başladım ama Taehyung hyung çoktan evden çıkmış olmalıydı. Evi dolaştığımda ise gittiğini anladım, ardından tekrar telefonu elime aldım.

Gelsem daha iyi olurdu ama Taehyung hyung evde değil. Sanırım akşam alman gerekecek.

Yanıt hemen gelmişti ve bu biraz beni beklediğini düşünmeme yol açmıştı.

Önemli değil, Jeon'u gönderdim.

Telefonu bir kenara atıp hızla mutfağa gittim ve Taehyung hyungun acil durumlar için hazırladığı mısır gevreği kutularından birini açtım. Hızla hazırlayıp yemeye çalışıyordum ama bu beni doyurmazdı, sadece açlığımı bir saat gibi bir süre bastırırdı.

Ardından kaseyi ve kaşığı lavaboya bıraktım, Taehyung hyung ile beraber akşam yıkamak için anlaşmıştık. Yeni aldığım kıyafetlerden ortama az da olsa ayak uydurabilecek şeyleri seçip giydim ve dişlerimi fırçalamaya başladım. Diş fırçası ile savaşım bitince aşağı indim ve telefonumu cebime attım, su içmek için mutfağa gidiyordum ki kapı çaldı. Ardından iznimle Bay Jeon içeri girdi.

''Gerçekten bunları mı giydin? Hadi ama gençsin sen. Beni odana götür.'' 

Onun dediğini yaptım ve onu odama götürdüm. Eğer azar işitirsem direk suçu ona atacaktım çünkü o beni hazırlıyordu. Tarağımı da ele geçirdiğinde oturup beklemeye başladım, beni hazırladıktan sonra çekiştirmeye başladı ve araca götürdü.

 Şirkete vardığımızda ise sanki dün Çılgın Hırsızlar izleyip uyuyakalan o değilmiş gibi yüz ifadesini soğuklaştırdı ve en üst kata çıktık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şirkete vardığımızda ise sanki dün Çılgın Hırsızlar izleyip uyuyakalan o değilmiş gibi yüz ifadesini soğuklaştırdı ve en üst kata çıktık. Kattakilerin hepsi koridorun başındaki kahve makinesinin etrafında toplanmıştı.

"Jin?!"

...
Oylamayı yeni bölüm isteği üzerine sonlandırdım, herkes Sope dedi.
Jikook, Vkook, Vmin tercihlerine gelirsek, onlar birbirlerine çok yakındı ve daha bölümü okumamış olanlar vardı. Bu yüzden onlar için daha iyi bir şey düşündüm.
Okuduğunuzdan pişman olmayacağınızdan emin olun, kemerlerinizi bağlayın ve kendinizi bana bırakın.

DADDY ISSUES   - NamJin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin