11

10.2K 826 1.1K
                                    

-Seokjin-

"Deneyeceğim hyung, seninle kalmayı deneyeceğim."

Taehyung hyung beni bileğimden çekip sarıldığında ellerimi sırtına koyup bekledim. Biraz sonra ayrılıp gözlerime bakarak mırıldandı.

"O zaman müsait olduğumuz ilk vakit gidip sana eşya alıyoruz ve odanı düzenliyoruz, senin isteğine göre. Olur mu?"

"Evdeki eşyaları alalım, siz paranızı harcamayın benim için."

Taehyung hyung ağzını açmıştı ki arkadaki, sert bir kişiliğe sahip gibi görünen şahıs onun yerine cevap verdi.

"Taehyung para harcamayacak, hem annen senin için bir banka hesabına düzenli para yatıracak hem de Taehyung kendi parasından ödese bile annen o fiyatı karşılamak zorunda kalacak."

Kafa salladığımda Taehyung hyung gülümseyip beni oturttu.

"Hadi biraz atıştır."

Biraz kurabiye alıp yediğimde Bay Kim bana iki kart uzattı.

"Bu benim kartım, bu kartta da Youngnam'ın numarası yazıyor. Bir şey olduğunda istediğin an bize ulaşabilirsin."

Kafa sallayıp kartları aldığımda duyabileceği bir şekilde mırıldandım.

"Teşekkür ederim Bay Kim, benimle çok iyi ilgilendiniz."

"Hiç önemli değil Seokjin, emin ol bu yaptıklarım beni kurtardığın zararla kıyaslanamaz bile. Bana çok büyük bir iyilik yaptın."

Birkaç saniye bakıştık, kahverengi gözleri çok derindi. Ardından bakışlarımı elimdeki kartlara çevirdim.

"Taehyung unutma her zaman Seokjin'in hesabından çektiğin parayı Seokjin için harcadığını kanıtlamalısın fişlerle. Onlar karttan kontrol ederler ama sen yine de fişleri atma."

"Peki Jungkook, dikkat edeceğim."

"Taehyung-"

"Biliyorum Bay Kim, bir şeye ihtiyacım olursa veya bir şey olursa hemen size ya da arkadaşlarıma ulaşacağım."

Arkadaşlarım derken odadakileri göstermişti. Taehyung hyunga yaklaşıp kulağına eğildim.

"Şey... arkadaşım Jimin ile konuşamaz mıyım artık?"

"Konuşabilirsin tabi, numarasını biliyor musun?"

Kafamı iki yana salladığımda gülümseyip beni yanına oturttu, tek kişilik koltukta iki kişi oturuyorduk şimdi.

"Yoongi Seokjin arkadaşına ulaşmak istiyor. Eğer çok zahmet olmazsa bulabilir misin?"

Adam bize biraz boş bakıp yamuk oturduğu koltuktan düzelmeden bağırdı.

"Tabi ki zahmet oluyor! Siz birinin numarasını bulmak için ne kadar fazla kod girmek gerekiyor biliyor musunuz?"

Taehyung hyunga baktığımda beni kendine çekip kulağıma eğildi.

"Sadece iki saniye bekle."

Adam biraz bakındıktan sonra mırıldandı.

"Adı soyadı bana mesaj at, yarın numarayı atarım sana."

Taehyung hyung telefonunu çıkarıp mesaj kısmına girdi ve bana uzattı. Alıp mesaj bölümüne 'Park Jimin' yazdım. Taehyung hyung mesajın kime gönderileceğini seeçip gönderdiğinde telefonu masaya koydu ve kendi kurabiyelerinden birini bana uzattı.

" Seni Youngnam ile aynı sınıfa aldırdım, bir şey olursa ona söylersin bana söyler. Sana okulda arkadaşlık edecek."

"Peki Bay Kim."

Kim Namjoon bir süre bana bakıp ayağa kalktı.

"Şirketteki sorunları çözmeye gidiyorum, Taehyung sen biraz izin al. Seokjin'in eşyalarını falan alırsın. Okul eşyaları bizim evde, onları ne yapsak?"

"Ben getiririm Bay Kim."

"Peki Jeon, sen önce eve gidip eşyaları Taehyung'un evine getir. Bizde şirkete gidelim."

Diğerleri kapıya doğru ilerlediğinde Taehyung hyung ayağa kalkıp onlarla beraber kapıya ilerledi. Ne yapacağımı bilemeyerek onu takip ettim. Kapıdan çıkmak üzereyken Kim Namjoon bize döndü ve birden bana sıkıca sarıldı.
Şok içinde diğerlerine bakarken Bay Kim kulağıma doğru fısıldadı.

"Ben hep senin yanındayım, tamam mı? Ne olursa olsun."

Parfümü harika kokuyordu, kaslı kolları ise kışın girilmeye müsait gibiydi. Kokusunu hafifçe içime çekip kafamı salladığımda ayrıldı ve evden çıktı. Arabaya binip gitmelerini izledikten sonra girdik eve, Taehyung hyung tabakları toplayıp mutfağa götürürken yardım ettim, sonra Taehyung hyung beni durdurup mırıldandı.

"Sen biraz oturup televizyon izle, ben hemen şu takımı çıkartıp geleyim."

Kafa sallayıp salondaki koltuklardan birine oturdum ve açık haber kanalını izlemeye başladım. Taehyung hyung bir süre sonra  yanıma gelip oturdu ve televizyona baktı. Beş adam geniş bir masada oturuyordu, ortalarında duran adam programı sunuyordu. Bir adam lafını kesen adama bağırdığında diğer adam ayaklandı, tam gözlerim irileşmişti ki Taehyung hyung kumandayı alıp kanalı değiştirdi. Bir çizgi film kanalı açıp yanımda bağdaş kurarak oturdu ve mırıldanmaya başladı.

"Ah bu çizgi filmi çok seviyorum, aşırı komik."

Çizgi filmi izlemeye başladığımızda kapı çaldı, Taehyung hyung kapıyı açmaya gitti, bir süre sonra yanında Bay Jeon ile geri döndü.

"Adamlara bir oda göster, eşyaları bıraksınlar."

"Peki, sen otur."

Taehyung arkadaki adamlar ile gözden kaybolduğunda Bay Jeon yanıma gelerek oturdu.

"Çizgi film mi izliyordunuz?"

Gerginlikle kafa salladığımda fısıldadı.

"Taehyung'un beyin yaşı senin yaşınla eşit."

Sessiz bir şekilde güldüğünde gülümsedim, yakın arkadaş olmalıydılar.

Taehyung hyung adamları kapıdan gönderip  yanımıza geldi ve aramıza girdi.

"Seokjin'den uzak dur Jeon, hem senin işin yok mu? Şirkete gitsene!"

Bay Jeon koltukta biraz kayıp kafasını geriye yasladı ve mırıldandı.

"Bay Kim bugünlük davayla ilgilenenlere izin verdi, sadece Jung çalışıyor. O da çıkacak işini bitirip."

"O neden çalışıyor?"

"Dünden biraz işi bugüne bırakmış, kendisi bitirmek istedi."

"Anladım, hadi sen git!"

"Niye ya?"

"Biz dışarı çıkacağız Seokjin ile."

Taehyung hyunga baktığımda gülümseyip mırıldandı.

"Odasına eşya bakacağız, hemen seçelim ki erken gelsin."

"Bende gelemez miyim?"

Taehyung hyung bana bakıyordu.

"Gelsin mi?"

"Sen bilirsin hyung."

"Seokjin ben sana küçük kıyafetlerimden ayırdım sen bir denesene onları. Takım elbiseyle çıkma dışarıya."

"Peki hyung."

Ayağa kalkıp biraz yürüdüm fakat nereye gideceğimi bilmiyordum, bu yüzden geriye dönerek Taehyung hyunga baktım.

"Benim odamda kıyafetler."

Kafamı sallayıp odaya ilerlediğimde arkamdaki sesler güldürmüştü beni.

"Taehyung su getirsene!"

"Kalk al Jeon."

"Hadi ya, bir bardak su sadece!"


DADDY ISSUES   - NamJin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin