Kapıyı açınca hayatta artık en son karşılaşacağım insanı bulmayı beklemiyordum. Ama bu aralar hayatla ortak iletişim problemlerimiz var sanırım. Hani derler ya, hayat hiç beklemediğin anda seni tepe taklak eder diye. Aslında o sözün ne kadar doğru olduğunu bugün anladım,lanet olası kapıyı açar açmaz hemde. Düşünün biri size zarar veriyor. çalışıyorsunuz elinizdeki parayı alıyor,bu yetmez diye hergün dayak yiyorsunuz,aşırı gözü dönerse üzerinizde sigara söndürmeye kalkıyor,öyle ki artık bir damla yaş akmıyor gözlerinizden. İtekleniyorsunuz,dışlanıyorsunuz, eziliyor,ezikleniyorsun,yaptığını hiç bir şeyden gurur duymuyor,ancak bunumu yapabildin diyorlar,benim hayatım bu. Kapıda babamı gördüm,hani borçları yüzünden yağmurdan kaçarken doluya tutulan kız.
-Hep terbiyesizdin,hala terbiyesizsin.
-Ne istiyorsun.
-Ne mi istiyorum. Bil bakalım ne istiyorum canım kızım. Aa dur aslında bir şey isteyeceğim ama önce duyduğum güzel haberi seninle paylaşayım,Senin o zengin piç kurusu sevgilinden ayrıldığını duydum. Evi basıp haddimizi bildirmeye çalışmıştı hani, ee ayrıldığınız göre artık seni eve geri getirmenin vakti geldi. Eşyalarını topla! diye bağırmaya başlayınca işlerin iyice çirkinleşeceğini anlamıştım. Ne bekliyordum ki "kızım deyip sarılmasını mı? elimden tutup götürmesini mi? Yaşattıkları için özür dilemesini mi? hayır. bunlar ancak herkesin izlediği o duygusal filmlerde olurdu. Sanırım Aymaral bu manzaraya tanıklık etmemek için içeriye girmişti. Onun için en iyisiydi. Birden koluma yapışan bir el hissettim, aynı anda kendimi yerde buldum,işte başlıyoruz dedim içimden,alışmıştım artık fiziksel acı yoktu benim için,Sarpla tanışıncaya kadar yoktu. Sarp beni dipsiz kuyulardan çıkartmış,bir porselen bir bebek haline getirmişti,herkesin kusurları vardı ancak affedilen ve affedilmeyen olmak üzere ayrılıyordu. Yanağımda patlatan tokat düşüncelerimin dağılmasına sebep oldu. Babam kudurmuş bir köpek gibi üzerime saldırmaya başlamıştı,Aymaral içeriden koşarak yardım etmeye çalışsada bir şey yapmaması için onu uyardım.
-Aymaral karışma!
-Öylece oturup izleyeyim mi!?
-İkinizde kesin sesinizi,sana dokunmayacağım işime karışma bu benimle onun arasında! diyerek babam böğürdü ve aymaral'ıda hızlıca yere itti. Ve bana doğru yöneldi, bir tokat daha attı hızını alamamıştı henüz belli oluyordu,tekrar bağırmaya başlamıştı sesin bütün apartmanda yankılandığına yemin edebilirdim,kimse gelmiyordu ama hiç kimse,söylediği son cümleler iyice canımı yakmaya başlamıştı tokatlarla birlikte ağlamaya başlamıştım.
-Ağlama karşımda! Söylesene arkasına saklandığın sevgilin nerede! Yoksa seni becerip çekip gitti mi! Niye şaşırmadım acaba,seni kim neden sevsin ki? Şu haline bak,dönde kendine bak! Diye bir tokat daha indirmeye hazırlanırken onun sesini duydum.
-Onu becermedim ama şimdi seni becereceğim.
Babam olduğu yerde kalırken,şok olmuş bir vaziyette kapıdan gelene bakıyordu. Donmuş kalmıştı adeta. ben ise Aymaral'a bakıyordum oda bana. İçeri bu yüzden gitmişti yine Sarp'ı aramıştı. biliyordu babamı ondan başka kimsenin durduramayacağını.
Sarp adeta sinir küpüydü ters bir cevap alırsa babamın başına gelecekler konusunda garanti veremiyordum kapının orada durmuş babama doğru dönmüş,
-Şimdi bu kızların ikisinden de özür dileyeceksin ve bir daha seni burada asla görmeyeceğim duydun mu diye kükremişti. Ancak gitmeden önce benden sana olan minik hediyemi kabul et diyerek babamın suratına yumruğunu geçirmişti. babam yere düşerken ağlamam şiddetlenmiş beyaz halının üstünün kan olduğunu görünce daha kötü bir duruma gelmiştim, Aymaral beni kendisine sarmıştı,ancak bu duymama engel değildi,Sarp babama hala yumruk atıyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA AŞK -DÜZENLENİYOR-
Action"Gidemezsin."Dedi adam."Bu kadar kolay değil öyle arkanı dönüp çekip gitmek.Eğer arkanı döneceksen,her şeyi göze alarak dön ve git!Ama unutma,gitsende bırakmayacağım.Attığın her adımda,aldığın her nefeste,gölgende bile peşinde olacağım." ~ Doğru söy...