Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım.Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından:
Suların yeşili, göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi...
Hala tuzlu akar kanım
İstiridyenin kestiği yerden.Neydi o deli gibi gidişimiz,
Bembeyaz köpüklerle, açıklara!
Köpükler ki fena kalpli değil,
Köpükler ki dudaklara benzer;
Köpükler ki insanlarla
Zinaları ayıp değil.Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret.Orhan Kemal
Tahir'in "Nefesim" demesiyle şok olmuş gözlerimi onunkilere kitlemiştim.
İkimizde susmuş birbirimizin gözlerine ateş sıçratıyorduk. Bu ateş yüreklerimizin yangınından sıçrıyordu sanki.
Tahir alnıma dudaklarını bastırırken refleksle gözlerimi kapattım.
Gözlerimin önüne geçmişteki izlerimiz gelmişti. Yelda'nın beni tehdit etmeleri, Tahir'e beni kötülemesi, Tahir'in ona inanıp bana yaptıkları. Kulaklarımda sesleri çınlıyordu adeta...
Hangi ara Tahir'in kollarından sıyrıldım hangi ara çivra yoluncan çıkıp ormana girdim bilmiyorum, ama deli gibi koşuyordum. Nefesim tükendikçe daha da hızlanmak istiyor ama başaramıyordum.
Tahir'de ismimi bağırarak arkamdan koşuyordu, bana dokunmasını, sarılmasını, öpmesini istemiyorum beni yeniden onca şeye rağmen kendine bağlayıp pişman etmesini istemiyorum.
Onu çocuklarım için hayatta kalmam için yanımda istiyorum güç almak istiyorum ondan ama onu sevmek istemiyorum.
Tahir aramızdaki mesafeyi kapatıp arkamdan kollarını bana sardı. Debelendim, bağırdım, bırak dedim ama bırakmıyordu.
"Tahir bırak"
"Nefes özür dilerim. Sakin ol yalvarırım sakin ol"
"Bırak Tahir bırak, dokunma bana"
"Özür dilerim Nefes, her şey için, sana yaşattıklarım için özür dilerim. Ne olur affet"
"Senin özürünle benim kabuslarım yok olmuyor Tahir. Kuru bir özürle yaşadıklarımı unutturamazsın bana. Bırak şimdi beni bırak dokunma bana"
Tahir sıktığı kollarını gevşetti, bende aniden kollarından çıktım.
Konağa nasıl geldiğimi bilmiyordum, Asiye ablanın benim için hazırladığı odaya girip kapıyı kapattım.
Tahir; benim ilk ve tek sevdamdı. Yıllar önce daha kim olduğunu tanımadan aşık olmuştum ona. Bal gözlerine, hafif şiveli ses tonuna, yürüyüşüne, bakışına...
Ailemi kaybettikten sonra tüm maddi varlığımıda kaybetmiştim. Trafik kazasında annem, babam, ablam ve abim ölmüştü ben ise ufak yaralar ile atlatmıştım. O günden sonra bana şanslı gözüyle bakmışlardı. Tüm çevremin dilinde; 'bak sana bir şey olmadı Allah'ın sevdiği kuluymuşsun', 'hayat bundan sonra devam ediyor.' Sözleri dolanıyordu.
Ama bilmiyorlardı ki asıl yıkım bana olmuştu. O saatten sonra nasıl ayağa kalkacaktım, ailem ölmüştü, kimsesiz parasız pulsuz kalmıştım. Doğup büyüdüğüm ev bile alınmıştı ellerimden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki İki Melek
Teen FictionAnne oldum ben, evlatlarıma dokunmadan anne oldum. Ama anne olduğumu haykırmaya gücüm ve ömrüm yetmeyecek. ~~~~~~~~~~~~~~ Anne olmak; Ne yapacağınızı çoğu zaman bilememektir. Kıyamamaktır. Vazgeçiştir. Hem de her şeyden. Daha çok can yakmamak için...