Ne zaman Mühürdar'a gelirsem Çin'den
Bir güzel susmak geliyor içimden
Bir kiz sevmistim gilligisli
Yuvami yapan bir kirlangiçti
Aklimi kaçirip kaçirip kaçti
Üç güzelden ikincisiydi cadi
Ne çektim bilir Hadi'yle Sadi
Karnimdaki geçmis çocukmus tepti
Ise bak, köseyi dönerken simdi
Karsima çikar diye kalbim hop etti
Ne zaman kendime gelirsem Çin'den
Bir güzel susmak geliyor içimdenCan Yücel
Bedenimle verdiğim savaşı kazanmıştım. Çocuklar parkta eğlenirken Tahir ile bende onlara katılmıştık her yerimiz toz toprak içinde kalmıştı.
Tahir'in "Hadi artık eve" demesiyle toparlandık. İkizlerin itiraz etmemesine çok şaşırmıştım normal çocuklar biraz daha diye mızmızlanırdı. Aslında ikizler babalarının hiç bir sözünü ikiletmeden yapıyorlardı.
Yanımdaki tabloya gülümseyerek bakıyordum. Tahir Arda'yı kucağına almış saçındaki ve üzerindeki kumları temizliyor bir yandan da oğluna söyleniyordu. İçimdeki dürtüye engel olamadan Ada'yı birden kucağıma aldım, beklemediği için çığlık atmıştı.
"Ya anne yavaş"
Gülümsedim yine ve yine gülümsedim. Tahir'in Arda'ya yaptığı gibi Ada'nın üzerini temizleyip yanaklarını öptüm.
Eve geldiğimizde saat akşamı buluşmuştu. Ada ve Arda yorgunluktan uyuya kalmışlardı.
Sabah gözlerimi Arda'nın yanında açmıştım. Tahir' Ada'nın yanında ben ise Arda'nın yanında uyumuştum. Ada ve Arda gece uyanıp ne kadar dördümüzü beraber yatırmak isteselerde yatakların küçüklüğünü bahane edip geri uyutmuştuk.
Valizlerim bayıldığımda kaldığım odadaydı elimi yüzümü yıkayıp o odada üzerimi değiştirdikten sonra valizlerle beraber aşağı indim.
Üç günümü burada geçirmiştim artık kendime kısa süreli kalacak bir yer bulmam lazımdı. Ne yapacağımı bundan sonra nasıl davranacağımı bilmiyordum.
Ben buraya çocuklara sadece bir kez sarılmak için Yelda'yı göze alarak gelmiştim biliyordum Asiye ablanın arkadaşı olarak eve girmek istesem Asiye abla bana yardımcı olurdu ve ben çocuklara sarılabilir birazcıkta olsa vakit geçirebilirdim. Ama işler çok farklı bir hal aldı.
Aşağı indiğimde Asiye abla ile karşılaştım.
"Nefes? Kız nereye? Valizleride almuş elune?"
"Ablam gidiyorum ben"
"Onu anladuk nereye?"
"Bir pansiyon filan bulacağım abla"
Asiye abla ağzını açmıştıki Tahir'den gelen sesle susmak zorunda kaldı.
"Yine mi gidiyorsun Nefes?"
"Pardon! Yine mi derken? Ne zaman gitmişim ben?"
"Doğumdan hemen sonra giden ben değildim."
"Tahir senin şu ben hep haklıyım hallerine uyuz oluyorum. Delirtme beni sanki evlenmişiz çocuk yapmışızda ben çocuklarımı bırakmışım gibi konuşma bana!"
Sesimin yükseldiğini fark ettiğimde valizlerimide alıp bahçeyi işaret ettim. Tartışmamızı ikizlerin duymasını istemezdim.
"Bana bak Nefes sen o çocukların annesisin"
"Ben hamileyken öyle demiyordunuz ama Tahir Bey! Yanıma gelip karnımı kızım-oğlum diye seviyordunuz. Yanımda Yelda'yı arayıp karıcım çocuklarımız çok iyi diyordunuz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimdeki İki Melek
Fiksi RemajaAnne oldum ben, evlatlarıma dokunmadan anne oldum. Ama anne olduğumu haykırmaya gücüm ve ömrüm yetmeyecek. ~~~~~~~~~~~~~~ Anne olmak; Ne yapacağınızı çoğu zaman bilememektir. Kıyamamaktır. Vazgeçiştir. Hem de her şeyden. Daha çok can yakmamak için...