Joohyun'un evine girer girmez bana havlu ve onda olan kıyafetlerimden getirmişti. Benim için endişeli görünüyordu. Bana duşu falan da hazırlamıştı. Bunu ondan beklemezdim ne yalan söylesem. Tabii asıl siz benden onun evine gitme performansını beklemezdiniz. Seulgi'ye falan gideceğimi sanmıştınız fakat hayır, gitmemiştim. Yarın evleneceğim kadının yanına gitme gereği duymuştum.
Sonuçta yarın onunla evleniyordum başka birinin evine gitmek şerefsizlik olurdu. Tamam bu konuda bunun kitabını yazmış olabilirdim ama akıllandım artık. Koca bir yalan olsa bile bu. Herkes biliyor Taeyeon ile onu aldatacağımı.
Banyodan çıkıp Joohyun'ın bana hazırladığı kıyafetleri giyindikten sonra baş havlusuyla saçımı hafifçe duruladım. Saçlarım hala ıslak olduğundan havluyu enseme asıp salonda bacaklarını kendisine çekerek oturmuş televizyon izleyen Joohyun'ın yanına oturdum. Biraz onu izledikten sonra kollarımla bedenini sarıp dudağına minik bir öpücük kondurdum.
"Yarın evleniyoruz, canım. Nasıl hissediyorsun?"
Benden hafifçe uzaklaşmıştı.
"Asıl sana sormak lazım."
Soğuk cevabı şaşırtmıştı. Ben de buna karşılık ciddi olma kararı almıştım. Hem de şu "Kaderinle yüzleş" ilkesi beni bu konuda gazlamıştı.
"Beni cidden seviyor musun, Joohyun?"
Kaşlarını çatıp beni ittirmişti.
"Bunu da sana sormak gerekir."
"Kaçamak cevaplar vermeyi bırakır mısın lütfen? Junmyeon'la olan ilişkinin farkındayım, bana gelip burda numara yapma."
Kahkaha atmaya başlamıştı. Bu kahkahası beni korkutmuştu çünkü sinirlenince attığı çılgın kahkahasıydı bu.
"Sen şaka mısın Baekhyun? Asıl numara yapan kim? Sen mi, ben mi? Her şeyi biliyorum, Baekhyun. Sırf çocuk istemediğinden kendi çocuğunu düşürtmek isteyecek kadar kalpsiz bir varlık olduğunu, Taeyeon'un seni sevdiğini bildiğin için onu her an anlamda kullandığını, sekreterine sen bunu fark etmeneden önce sırıl sıklam aşık olduğunu, Junmyeon'a oynadığın oynu, bilerek benden kaçtığını, daha da sayayım mı? Ve bana gelmiş diyorsun ki Junmyeon'la olan ilişkinin farkındayım. Böyle bir ilişkim yok. Bu ilişkimi sen kendi vicdanını rahatlatmak için uydurdun. "
Ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum. Nerden öğrenmişti bunların hepsini? Tamam Junmyeon'lu kısmı Junmyeon'dan öğrenmişti, peki gerisi? Aşıl şeytan Taeyeon değil miydi de Joohyun muydu? Bunu düşününce kısa süre olsa da çekici gelmişti. Hatta bunca zamandır niye çekici gelmemiş diye kendime saydırmaya başlamıştım içimde ama yine de diyecek bir şeyim yoktu. Haklıydı çünkü. Burdaki asıl oyuncu bendim.
Bacaklarımı kendime doğru çekip bir süre televizyondaki magazin kanalına baktım.
"Peki madem bu kadar kötü biriyim neden benimle olmaya devam ettin? Param için mi?"
"Para için psikolojik sorunlu birisiyle evlenmek istemem. Seni sevdiğim için."
Beni sevmek mi? Beni sevecek kadar salaktı ama Taeyeon gibi kullanılması kolay birisi de değildi.
Çekicilik seviyesi artarken kendime attığım laflar da artıyordu.
"Junmyeon'la niye bu kadar yakındın peki?"
"Junmyeon beni seviyordu ve senin beni üzdüğün her vakit yanımda olmak istedi sadece."
Dediğim gibi Junmyeon hikayedeki iyi karakterdi. Ben sadece başroldüm.
"Ondan iyi bir koca olur."
"Evet ama yarın seninle evleniyorum. Hem madem sen bu kadar evlenmek istemiyordun, o zaman niye kabul ettin?"
Aylardır kafamı yoran soru buydu ve ben hâlâ bir cevap bulamamıştım.
"Ne bile-" derken birden duraksadım. Daha ayrıntılı düşünmeye başladım. Aslında ben de onunla evlenmek istiyordum ama belki biraz daha geç. Beni korkutan kısmı erken olmasıydı. Bu yaşta hapse gidiyor olmamdı. Bu yüzden aldatacağımdan emindim.
"Aslında bakarsan seninle hep evlenmeyi düşündüm. Sevdiğimden değil ama, seni karım olarak düşündüğüm için. Senden başka kimseyi karım olarak düşünemem. Taeyeon'u bile. Biliyorum çok saçma konuştum ama seni seviyorum diyere-"
Dudaklarımda hissettiğim dudaklarla cümlemi bitirememiştim.
Ve gerisini az çok tahmin edebiliyorsunuz.
Sonuç olarak galiba evlenmeye hazırdım, boşuna tan tana yapmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bay byun'un nesi var?
Fanfictionmanyak herif sevmediği kadınla evleniyor. - do kyungsoo [ağır bxg içerir]