Sabah araba sesleriyle gözümü açmıştım. Önceden köyde yaşadığım için hep tavuk sesleriyle uyanırdım...
Yavaşça olduğum yerden doğruldum,Zeynep! diye bağırdım ama ses gelmedi. Bu sefer kaltım. Yatağındada yoktu. Bi dakika Zeynebin yatağında not vardı,günaydın Hâyâl,biliyorsun bebim işe gitmem lazım, bu yüzden erkek kalktım senide uyandırmak istemedim,bak buraya adresi yazdım,bişeyler yiyip gelirsinyazıyordu.
Olamaz ben napıcaktım şimdi. Oraya gitsem ayıp olurmuyduki. Bence olmazdı zaten Zeynep kendi çağırıyordu. Oraya giderkende bişeler atıştırırım.
Dedikten sonra hemen üstüme Zeynep'in giysilerinden birşeyler geçirdim. Çantamı birazcıkta olsa paramı telefonumu aldım ve evden çıktım.
Allahım, ilk defa tek başıma hiç bilmediğim bir yere gidicektim. Sanki dışarıda herkes bana bakıyordu. Sinirden ve utançtan dudaklarımı ısırmıştım ve yine yara yapmıştım.
Nihayet ki bir pastane gördüm. Hiç düşünmeden içeri girdim. Satıcıda hoşgeldiniz hanımefendi. Buyurun ne istemiştiniz ? Buda neydi böyle ne kadar kibar birisiydi bu satıcı. Hemen vitrindeki poğaçalara göz attım. Hm,hoşbuldum, şeyy ben iki tane zeytinli poğaça ve 1 tane vişneli meyve suyu alabilir miyim ? Tabii efendim hemen. Adam beni güne motive ediyordu sözleriyle resmen.
Sonra istediklerimi aldım parasinı ödeyip hemen oradan çıktım. Hayırlı işler. Saolun hanımefendi yine bekleriz. Şükürki oradan çıkmıştım. Saate baktığımde gözlerim kocaman olmuştu. Saat tam 9 buçuktu ve saat 10 da orada olmam gerekiyordu.
Hemen bi taksi çevirdim. Elimdeki adresi şoföre verip hızla oraya gitmesini rica ettim. Arabadayken aklıma daha dün ve önceki günler aklıma geldi. Gözlerim yine dolmuştu ve kalbim yine sıkışmıştı. Ben bu güne kadar hep ezilmiş ve acı çekmiştim. Artık mutlu olmak istiyordum hemde sonsuza kadar.
Benim bir şekilde okumam gerekiyordu ama nasıl. En azından şu yaz bitene kadar çalişmalıydım. Sonra kış gelincede biraz kalan kalan paramla okulumu okurdum.
Ah anne niye anne niye niye ! Niye beni bıraktın, neden böyle yaptın beni anne ? Kim bilir şimdi nerdedir ? En zor anımda o yanımda yoktu. Ve bir evladını bırakan anneden ne olurduki. O zmn beni bıraktıysada şimdide ASLA gelmez. Ama canım o kadar yanıyorduki.
ANNE BANA BU ACIYI İLİKLERİME KADAR YAŞATMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU GÖSTERİCEM. Evet ben iliklerime kadar hissediyorum bu acıyı.
Ben bunları düşünürken dalmışım ve ani fren yaparken küçük bir afallama geçirdim. Hemen parayı ödeyip arabadan indim. Tam derin bir nefes alıcaktım ki ! Karşımda kocaman bir villa vardı hemde kocaman. Allahım buda neydi böyle.
Villa çok büyüktü. Ne yani Zeynep bu evde mi çalışıyodu. Vaybee !Hemen bahçenin kapısından içeri girip evin kapısına yöneldim. Zile bastığım andan kapı açıldi. Ve karşımda Zeynep bana gülümsüyordu.
Hoşgeldin gülüm. Hoşbuldum. Ben Zeynebi ilk defa böyle görüyordum. Bu kıyafetlerle oldukça hanımefendi birine benziyordu. Kendimi gülmemek için zor tuttum.
Zeynep beni hemen içeri davet etti, ee hadi gel içeri. Büyük Hanım kızıyor sonra. Bende ona karşılık vererek yavaş bir adımla utanarak ve çekinerek içeri girdim. Yaa Zeynep burası çok güzel. Şeyy ben bir kaç aylığınına burda çalışabilir miyim ? Dediğimde Zeynep kapıyı kapatıp bana yönelip ellerimden tuttu ve tabi çalışabilirsin ama ilk önce büyük hanımdan izin istememiz gerekiyor.
Bende kafamı onaylarak salladım. Onu takip etmem için bana işaret etti. Ve bende o nere giderse onu takip ettim. Sonra kocaman bir salona geldik. İçeride de güzel ve şık bir tekli koltukta elinde gazete elinde bir hanım oturuyordu. Sanırım bu kadın büyük hanım olmalıydı.
Zeynep kadına seslenerek büyük hanım gelebilir miyiz. Şey size bahsetiğim arkadaşım geldide. Diyip hafifçe bana çevirdi kafasını. Kadında elindeki gazeteyi yavaşça katlayıp ayağa kalktı asil bir duruşla. Kadın minnet eyleyip yüzüme bakmadı bile.
Sonra yavaşça kafasını kaldırıp gözlerini benim ela gözlerime sabitledi. Sabitlemesiyle kadına bişe oldu. Bi anda başı döndü galiba,hemen arkasını döndü ve elini ısırarak gözlerinden yaşlar akıyordu. Bunu karşısındaki camdan yansımasını görebiliyordum.
Ne oldu anlamadan Zeynep söze atladı büyük hanım bişey mi oldu ? İsterseniz biz sonra gelelim ? Dedi kadında hızla kafasını salladı öne doğru. Ne olduğunu anlamadan bizde odadan çıktık. Acaba benim yuzümden miydi bunlar.
Zeynep beni mutfağa getirince Hâyâl ne olduğunu ben anlamadım sen bişeyler anladın mı ? Diye sordu bana. Ben nerden bile bilirdim ki hayır anlamında kafamı salladım. Derken kapının zili çaldı. Zeynepte hemen kapıya yöneldi.
Bende mutfakta öylece sessiz bir şekilde olan biteni bekliyordum. Sonra içeriden sesler geldi. Hoşgeldiniz küçük bey. Acıktınız mı birşeyler hazırlayayayım mı size ? Bu Zeynebin sesiydi. Ayy evet Zeynep çabuk hazırla. Valla kurt gibi acıktım. Bu bir erkek sesiydi.
Zeynep mutfağa girdiğinde bende hemen ayağa kalkıp tam birşey sorucakken bir tane erkek girdi içeri. Çocukla göz göze gelip ben ona o bana bakıyordu. Allahım bune yakışıklılıktı. Gece mavisi gözleri gökteki yıldızlardan daha parlaktı. Simsiyah saçları vardı. Saçları özenle model almış ve bozulmaya niyetleri yoktu. Ama bu kadarıda fazlaydı. Çocuk resmen ateş ediyodu.
Bana muzipçe bakıp masum bir gülüş attı ve waaww merhaba bayan. Siz galiba Zeynebin arladaşı olmalısınız. Dedi bana yıllardır arkadaşmışız gibi. Bende evet Zeynebin arkadaşıyım. Diyip ellerimle oynamaya başladım.
Zeynepte hemen söze atlayıp ee tanışmıcak mısınız ? Bak Hâyâl bu evin küçük beyi asıl adı Deniz. Küçük bey buda Hâyâl. O benim arkadaşım değil kardeşim gibidir. Diyip bizi tanıştırdı. Adı Denizdi. Aynı gözleri gibi. Küçük beyde söze atlayıp memnun oldum Hâyâl. Bu arada ismine hayran kaldım. Hâ-yâl bence çok güzel bir ismin var. Dedi bana bende ona bende memnun oldum. Dedim ve yine Deniz bir şeyler demeye başladı. Sende okuyorsun galiba. Çünkü Zeynebin arkadaşı okduğuna göre sende 18 yaşındasın ve aynı üniversitede okuyorsunuz değil mi ? Diyip düşünceli gözlerle yüzüme baktı. Bende evet Zeyneple aynı yaştayım. Aslında 2 hafta sonra 19'uma giricem. Bide şeyy ben okumuyorum. Bazı nedenler yüzünden. Diyip çok utanmıştım.
Oda çok anlayışlı bir dille hmm anlıyorum. Şimdi sorardım da aile konusu felandır. O yüzden sormak istemiyorum. Ama belki sonra anlatirsın tamam mı ? Neyse kızlar ben bir odama çıkim duş felan alim daha yakından konuşuruz sonra. Diyip el yapıp gitti.
Zeynepte tam bana bişe dicekken içeriden ses geldi Zeynep ! Çabuk buraya gel !bu ses büyük hanımin sesiydi. Ve çok sinirli gözüküyordu. Zeynepte korkarak çabuk çabuk onun yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZ UMUT
RomanceSevdiği çocuktan hâyâl bile edemeyeceği şekilde büyük bir ihanete uğramış kızın hikâyesi... Hikâyeden bir kesit; Bende ayakata hazırol şeklinde onu bekliyordum. İçeri adımını attı ve onla göz göze geldik. Ben masum gözlerimle ona bakıyorken oda bana...