Neredeyse yarım saattir taksideydim. Taksici artık bunalıp "yaa abla nereye gidiceğinizi söyleyinde götüreyim sizi. Benimde işim gücüm var"dedi sertçe. Bende birşey diyemedim. Sonra bi anda o adres geldi aklıma. Cebimde olmalıydı. Hemen cebimden adresi çıkarttım. Oraya gitmekten başka çarem yoktu. Derin bir iç çekip taksiciye verdim adresi. "Buraya gidelim"dedim çaresiz bir şekilde. "Tamam abla"şöför mutlu görünüyordu. Bana yapılanları nasıl unutucaktım. Onları o halde gördüğümde dünyam başıma yıkılmıştı. Umarım o günlüğü okur. Ben ilk defa birine ilk defa yaa ilk defa birine aşık olmuştum ama şimdi ona karşı zerre birşey hissetmiyordum. Ben böyle düşünürken yaşlar tek tek gözümden süzülüyordu. Yaklaşık 20 dakika sonra taksi durdu. Bende parayı verip hemen indim taksiden. Allah'ım burası ne kadar da büyük bir evdi. Babam nasıl olurda bu kadar parayı bulup bu eve yerleşir. Ah para var ya. Para kadar değerli bir şey yok bazı insanlar için. İyide ben geldim buraya ama ya beni kabul etmezse. Ya da ya eskisi gibi beni ezmeye çalışırsa. Olsun sonuçta benim ondan artık başka kimsem yoktu.
Ben ağır adımlarla evin kapısına geldim. Derin bir iç çekip elimi kaldırdım ve zile uzandım. Zile basıp hemen elimi geri çektim. Yaklaşık 15 saniye sonra kapı açıldı. Kapıyı açan babamdı. Yavaşça bavulumun tutma yerini bıraktım ve babama sarıldım. "Ben geldim baba..."kelimeler boğazımda düğümleniyordu. Oda bana sıkıca sarılıp"oyy benim güzel kızım hoşgeldin"dedi ve kendini tutamayıp ağlamaya başladı. Öyle 2 dakika boyunca durmuştuk. Sonra ben kendimi geri çektim. "Baba..eğer izin verirsen senin yanında kalabilir miyim ?"dedim ağlak sesimle. "Kızım o nasıl söz. Sen benim kızımsın. Baş tacımsın. Sana yaptıklarım için özür dilerim kızım. Lütfen beni affet. Biliyorum özür dilemekle geçmez ama...." dedi pişman birşekilde. "Baba öyle deme ben unuttum herşeyi. Artık önümüze bakalım. Her ne olursa olsun sen benim babamsın"dedim ve içeri girdik.
《♡》
Neredeyse hava kararıcaktı. Ben çay demledim ve evin bahçesine geçtik babamla birlikte. Yine eski günlerdeki gibi. "Kızım seni o kadar çok özlemişim ki anlatamam. Ee nasılsın kızım soramadım hiç ? Canını sıkan birşey oldu mu ? "Dedi. Bende derin bir iç çekip "çok canımı yaktılar baba. Yaralarıma tuz bastılar. İyi niyetimi kullandılar baba. Neden bu hayatta hep iyiler kaybeder baba ?"dedim babamın yüzüne bakıp." Kızım iyiler asla kaybetmez. Sadece 1. round da kaybeder ama 2. round da mutlaka kazanırlar. Yani bir ders çıkarırlar. Sonra daha iyi çalışırlar ve daha asla yıkılmazlar."dedi mantıklı bir şekilde.
"Haklısın baba. Baba bir şey sorucam. Sen nasıl bir anda bu kadar zengin oldun ?"dedim merakla. "Kızım deden ölürken benim üzerime bir sürü miras bırakmış. Benim de daha öğreneli 2 ay oldu. Böyle işte. "Dedi. Nasıl yani dedem bize miras mı bırak mıştı ? Aman neyse ne. "Baba benim annemin ablası veya kardeşi var mıydı ? "Dedim merakla. Babam ilk önce bi kıpkırmızı oldu ve "evet kızım vardı ve.. hâlâ da var"dedi duraklayarak. "Hatta resmide var"dedi ve telefonunu açtı galerisine girdi. Biraz aradıktan sonra bana yönelterek"işte bu"dedi. Hemen gözlerimi telefona sabitledim. Aman Allah'ım! Bu.. bu... bu kadın Büyük Hanım ama nasıl nasıl olur. "Baba emin misin bu kadın olamaz ? Bu kadın benim çalıştığım villadaki Büyük Hanım. Bu kadın olamaz"dedim gözlerim dolarak. "Biliyorum kızım. Ben aslında herşeyi en başından beri biliyorum ama sana birşey diyemedim. Bu kadın seni yıllarca takip etti. Ne yaptığını felan ama bunu sana söylememe izin vermedi. Eğer sana söylersem bana seni öldürmekle tehtit etti ve bende bunu göze alamadım"dedi babam. Şaka yapıyor olmalıydı. Ben haftalarca Büyük Hanım dediğim teyzemin evin de mi kalıyordum ama bana çok kötü davranıyordu. "İyi de baba bana o kadın çok kötü davranıyordu"dedim merakla. "Çünkü o kadın anneni hiç sevmedi. Sırf annen ondan daha güzel ve iyi kalpli diye ve sende Suna'nın kızı olduğun için,senden de nefret etmesi doğal"dedi arkasına yaslanarak.
Allah'ım kafayı yiyicem. Ben neye üzülüceğimi bilemiyordum. Ben ne yaptımda bu kadar acı çekiyordum. "Baba o zaman onun çocuklarıyla ben kuzen oluyorum"dedim. "Murat'la oluyorsun ama... Deniz'le olmuyorsun kızım. Çünkü Deniz onun oğlu değil. "Dedi rahatça. "Na na nasıl oğlu değil ?"dedim şaşkınlıkla." Kızım yıllar önce bu teyzenin evinde bir hizmetli bayan çalışıyormuş. Bu hizmetli evlenmiş. Bir kaç ay sonra kocası terk etmiş kadını. Ee sonra kadın hamile kalmış. Kadın tabi stres stres hep sancılanıyormuş. Bir akşam yine sancılanmış. Tabi o zamanlar ambulans hemen gelmiyodu. Teyzen bu kadının bağrışlarına uyanmış ve kadının yanına gitmiş. Baktı ki kadının suyu geliyo. Teyzenin eli ayağı birbirine dolanmış. Tabi teyzen emekli hemşire. Sonra öyle böyle derken kadın doğurmuş ama bir acı gerçek var çocuk ağlıyor fakat kadının sesi çıkmıyor. Sonra teyzen anlamış kadın vefat etmiş. Teyzen nasıl hüngür hüngür ağlamış tabi. Sonra teyzen bu Deniz'i evlat edinmiş ama Deniz bu olayları bilmiyor. İşte böyle kızım"dedi babam ama ben hâlâ şoktaydım. Bunlar nasıl olur ? Deniz bunları öğrense herhalde hayata küserdi ama ben buna karışmıcaktım. Sonuçta onun karısı vardı. Yani evlenirler herhalde. Tamam bu kadar olay yaşamış olabilir üzücü bir durum ama ben artık ona karşı HİÇBİRŞEY hissetmiyorum. Haa şu teyze olayı. Ben artık onları hayatımdan sildim. Artık bilsem ne olur bilmesem ne olur yani. Üzülmedim mi üzüldüm ama...
Sonra babam bi anda "kızım artık boşver bunları olur mu ? Sen ve ben artık bunları sildik. Bak ne dicem. Rusya'ya taşınalım mı ? Ne dersin ? Seni orada okuturum. Orada ikimiz yepyeni bir hayat kurarız. Tabi arada burayı ziyaretede geliriz. Ne dersin?sen evet de ben herşeyi ayarlim"dedi babam. Gerçekten de ciddi miydi ?. Biraz düşündüm ve artık herşeyi silmenin zamanı gelmişti. Zamanında bana kimse acımamıştı ve şimdide ben kimseye acımıcaktım. Hayat böyleydi. Herseyi herkesi unutucaktım. "Olur baba. Bence de Rusya'ya taşınalım. Çünkü benim gerçekten yeni bir hayata ihtiyacım var,yeni bir sayfa açmaya,herşeyi unutmaya....
Sabah olmuştu biraz yorgunluğumu atmıştım üzerimden. Yavaşça yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim. Kahvaltı hazırlamaya koyulmuştum. Galiba babam tek yaşıyordu. Sonra babamın sesleri gelmeye başladı. Çok yoğun görünüyordu. Gülümseyerek sucukları kızartmaya koyulmuştum. Artık gerçekten hiçbir duygu hissetmiyordum. Herşeye karşı körelmiştim ama bunu atlatıcaktım. Herkese o kadar kırgın ve dargındım ki. Bazen keşke diyorum ki köyde o adamla evlenseydim. En azından köle olurdum da böyle adi insanlar tanımazdım. Sucuklar kızardığında masaya koydum. Dolaptakileride çıkardım. Geriye tek çay kalmıştı. Bir sandalye çektim ve oturdum. Babam hâlâ telefonda konuşuyordu. Derken telefonum çalmaya başladı. Telefonumdaki bazı insanların numaralarını sildiğim için yabancı numaraydı. Yinede açtım. "Alo Hâyâl. Ben Deniz. Lütfen beni affet ne olur. Bak masumum gerçekten."dedi haklıymış gibi. Ben bir süre cevap vermedim. Sonra derin bir iç çekip "seninle konuşmak istemiyorum iyi günler"dedim ve telefonu yüzüne kapattım ve gözlerim dolarak sinirle telefonu duvara fırlattım"Allah seni kahretsin ! Yeter yaa yeter çık hayatımdan şerefsiz !"diye bağırdım sinirle.
Sonra babam koşarak yanıma geldi"kızım iyi misin ? Kalk hadi kalk. İncitme kendini bu kadar" dedi. "Baba yeter artık dayanamıyorum ya yeter. Hayat bana neden bu kadar büyük bir acımasızlık yaptı. Neden bana adil davranmadı bu hayat neden baba neden neden yaa neden ?!"dedim ağlayarak. Artık sabrım taşıyordu. Her ne kadar unutucam desemde hemen unutulmuyordu.
"Kızım toparlan hadi. Bak inan bana herşey geçicek. Hadi gel kahvaltımızı yapalım. Sonra havalimanına gidicez hadi kalk"dedi babam teselki ederek. Bende yavaşça yerden doğruldum. Kendimi toparladım ve babamla bir kaç birşey yedik. "İnan bana kızım Rusya'da herşey daha güzel olucak. Senin yeni arkadaşların olucak,yeni bir mesleğin olucak,bak inan bana"dedi babam.
Adam haklıydı abi orada herşey geçicekti. Sonuçta uzaklara gidicektim. Herşeyi herkesi arkamda bırakıcaktım. Artık çok güçlü bir kız olucaktım. Kimse beni ezmicekti. Herkesten o kadar nefret ediyordum ki...
Kahvaltıyı yaptıktan sonra havalimanina gittik ve hiçbir eşya almadık. Orada herşeyi ayarlamış babam. Sırf benim için, ben mutlu olim diye. Derken uçağa binip yerleştik. Artık Türkiye'den gidiyordum. Burada özliceğim tek şey toprak kokusu ve bayrağımızdı. Bana dua et Türkiye bari orada mutlu olim. Kendi vatanımdan temelli olarak ayrılmak çok zordu ama geri dönüş yoktu. Çünkü uçak uçuşa geçmişti...
Çok fazla vakit olmadı ama bana çok uzun bir yolculukmuş gibi gelmişim uçak yere indiğinde kendimi çok garip hissetmiştim. Artık bir el memleketindeydim. Hayatıma artık buradan devam edicektim. Başka çarem yoktu. Eğer geçmişimi unutmak istiyorsam buna mecburdum. Evet artık hazırdım yeni hayatıma. Hazır ol Rusya ben geldim. Artık herşey farklı olucak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZ UMUT
RomanceSevdiği çocuktan hâyâl bile edemeyeceği şekilde büyük bir ihanete uğramış kızın hikâyesi... Hikâyeden bir kesit; Bende ayakata hazırol şeklinde onu bekliyordum. İçeri adımını attı ve onla göz göze geldik. Ben masum gözlerimle ona bakıyorken oda bana...