Sabah Zeynebin beni dürtmesiyle uyandım. Gece çok derin bir uyku çekmişim. Günün bütün yorgunluğunu atmışım. Sonra tekrer aklıma gece olanlar geldi. Allahım utancımfan yerin dibine girebilirdim.
"Knk Hâyâl. Bu gün büyük gün biliyor musun ?" Zeynep bunu diyince bi anda ne olduğunu merak etmiştim.
"Ne oldu Zeynep ? İnşallah kötü birşey değildir " dediğimde Zeynep kıkırdamaya başladı. " hayır be ne alakası var. Bu gün 10 Nisan. Her sene biz bu gün tatile çıkarız büyük hanımla "Dediğinde şaşırmıştım doğrusu. " nasıl yani ? Ama bi dakika daha dün Murat Beyler geldi tatilden ?" Zeynep yavaşça yanıma gelip ellerimden tuttu ve " kızım o zaman tatile gitmemişlerdi. Anla işte aaa balayına balayına. Şimdi ise ailecek gidiyorlar veeeee benide götürüyolar "
Diyince ellerini sevinerek hızla çırptı. Allahım resmen deliydi bu kız yaa. Beni her zaman mutlu ediyordu.
Biz hemen hazırlanıp odamızdan çıktık. Ben hızla mutfağa gidip bi kaç tane domates alıp menemen yapmaya koyuldum. Ee sonuçta Deniz Bey pazartesi günleri menemen yiyordu.
Sonra hızla masanın örtüsünü alıp bahçedeki masaya serdim. Allahım hava mis gibi bahar kokuyordu. Keşke ben de tatile gidebilseydim, ama olsun bunada şükür...
Örtüyü serdiğimde hızla içeri girip menemeni karıştırmaya başladım. 2dk daha karıştırınca kıvamına gelmişti.
Sonra ocağın altını kapatıp dışarıdaki masaya götürdüm menemeni. Sonra suları portakal sularını reçeli pekmezi derken herkes kahvaltıya gelmişti.
Şuanlık herşey normaldi. Biz masanın yanında Zeyneple beklerken bi kaç konuşmalara şahit oldum. Büyük Hanım" evet gençler hazırsınız değil mi tatil için ? Gerçekten çok güzel olucak herşey " dediğinde herkes evet derken, biri hayır dedi. Oda Deniz Beydi.
" ee şeyy annecim ben gelemiyorum. Fatihin yarın doğum günü var biliyorsun oraya gitmem gerek. Ama Bodruma gelmeye çalışıcam söz annem " diyince büyük hanım anlayışla karşılamiştı." Peki oğlum sen nasıl rahat edersen."
Yaklaşık 2 buçuk saat geçmişti aradan herkes hazırdı. Bavulları arabalara yerleştirmişlerdi. Deniz Bey ailesiyle vedalaştığında içeri girmişti.
Tabii bende o sıra kahvaltı sofrasını topluyordum. Bulaşıkları makineye dizdiğimde ellerimi yıkadım tam havluya silicekken arkadan Deniz Bey belime sarılmıştı.
Sarılmasıyla gözlerim kocaman açılmıştı. " Deniz Bey siz nap-" sözlerimi yarıda kesmişti eliyle. Beni kendine çevirdi ve " bi kaç günlüğüne evde tekiz ve yarın doğum günü partisi var yaşasın oleyyyy beeee uhuuuu " diyip çılgınlar gibi dans etmeye başladı.
Allahım ben 3 gün ne yapıcaktım Deniz Beyle. Çok çegingen bir şekilde " şey Deniz Bey izninizle ben odama gecebilir miyim ? "
Dediğimde Deniz Bey bi anda durdu. Gözlerime yaklaşık 1 dk'lık baktı. Sonra hayir anlamında kafasını salladı. " olmaz Hâyâl. Seninle dışarı çıkmam lâzım. Biliyorsun yarın arkadaşımın doğum günü. Onun için sana ve bana kıyafet bakıcaz" dediğinde olumlu anlamda kafamı sallamıştım.
Bi dakika daha demin o sana ve bana mı demişti ? " iyide Deniz Bey bana niye kıyafet alıyoruz. Partiye ben değil siz gidiceksiniz"dedim.
Ama o kafasına bile takmadan masumca bir bakış atıp bana yaklaştı. Eğilerek benim boyumun hizzasına geldi. " bak Hâyâlcim. Bu demek oluyorki sen de o partiye geliceksin. Haa merak etme seni orda kuzenim diye tanıtıcam. Okey ? " dediğinde gözlerim kocaman açılmıştı.
"Ama Deniz Bey.. bu bu olmaz hiç hoş değil" desemde beni dinlemedi. Elimden tuttuğu gibi beni dışarı çıkarttı. Ben dışarıda şaşkın şaşkın beklerken 5 dk sonra Deniz Bey geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZ UMUT
RomanceSevdiği çocuktan hâyâl bile edemeyeceği şekilde büyük bir ihanete uğramış kızın hikâyesi... Hikâyeden bir kesit; Bende ayakata hazırol şeklinde onu bekliyordum. İçeri adımını attı ve onla göz göze geldik. Ben masum gözlerimle ona bakıyorken oda bana...