Çınar
Elimle çenemi destekleyip sakinliğimi korumaya çalışarak oturmaya devam ettim. Bir ayağımı sürekli yere vurmam dışında hiçbir gerginlik belirtim yoktu bence.
"Seni dinliyorum Çınar."
"Biriyle tanıştım, ilişkimiz başladı ve onunla evlenebileceğimi düşündüm. Hikayenin sonu anne."
"Biriyle tanıştım dediğin kadın Lina'nın kardeşi. Şimdiye dek aklın neredeydi? İlişkiniz ne zamandır sürüyor bana doğru söyle."
"Çok uzun süre olmadı. Her şey birden gelişti işte."
Annem, kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çattı. "Beni kızdırma Çınar!"
"Anlamıyorum, ne duymak istiyorsun?"
"Sizden her şey beklenir! Pars kalktı Lina'yı kaçırdı. Ne malum senin de Hüma'ya aynı şeyi yapıp evliliğe ikna etmediğin?"
Koltuğumda geriye doğru yaslanıp, "Saçmalama," dedim. "Öyle bir şey olmadı. Üstelik Pars iyi ki de Lina'yı kaçırmış. Bak ne kadar mutlular ve ikizler muhteşemler. Öte yandan ben Pars kadar şanslı değilim, kaçırdığım kadın bana aşık olmaz. Ve ben öyle bir adam da değilim. Hüma'yı neden kaçırayım?"
"Aslan birlikte yaşadığınızı söyledi!"
Aslan'ın ağızına s*çayım öyleyse! "Evet, öyle ama bunun ilişkimizle bir ilgisi yok."
"Yok ben anladım, senin bana bir şey anlatacağın yok." Birden ayağa kalktı. "Ben gidip Hüma ile konuşayım."
Annem kapıya doğru ilerlerken, koltuğumdan kalkıp masamın arkasından çıktım. Tam anneme yetiştim derken, o adımlarını hızlandırıp odadan çıktı. Hüma ile konuşmasını engellemeyi umarak odadan ayrıldığımda annem ve Hüma'nın geniş koridorda karşılaştıklarını gördüm.
"Merhaba Lale teyze," dedi Hüma, çekingen bir gülümsemeyle. Kucağında tuttuğu dosyaları biraz aşağı indirdi.
"Merhaba kızım. Müsaitsen konuşalım mı biraz?"
Dosyaları hafifçe kaldırarak, "Şunları Pars'a götürüp geliyorum," dedi. "Sen benim odama geçebilirsin istersen. Çınar sana gösterir."
Hüma, annemden uzaklaşırken, annemin yanına gidip ona Hüma'nın odasına kadar eşlik ettim. Dişlerimi birbirine bastırmaktan çenem kasılmıştı neredeyse. Olayı kontrol altında tutabilmek adına ben de annemle birlikte odaya girmiştim. Hüma'nın masasının önündeki koltuklara karşılıklı oturmuştuk. Çok geçmeden Hüma da gelmişti. Masasının arkasındaki koltuğa oturmak yerine, masanın önündeki, bize oldukça yakın olan geniş koltuğa oturmayı tercih ermişti.
"Bir şey içer misin Lale teyze?" diye sordu.
Hafifçe eteğini çekiştirdi. Bir dakika, bu etek epey güzel duruyordu.
"Yok kızım, çok kalmayacağım. Çınar hiçbir şey anlatmıyor, ben de seninle konuşayım dedim."
Hüma bakışlarını bana çevirdi. "Neden annene anlatmadın zaten hiç anlamıyorum." Yeniden anneme yöneldi. "Lale teyze, bir süre önce dairemden acilen taşınmam gerekti. Bu sırada da işsizdim. Ailemin yanına dönmek istemiyordum çünkü onlardan yardım almadan bir şeyler başarmak istiyordum. Çınar'a ev arkadaşı isteyip istemeyeceğini sordum. Şükürler olsun ki bana evini açtı. Çok iyi anlaşabildiğimizi fark ettik. Zamanla arkadaşlığımız farklı bir boyut aldı. O sırada yakınlaşmaya başladık işte. Bilirsiniz, aşk birden olur. Günlere ya da haftalara yayılması şart değildir. Sadece erken fark etmek büyük bir avantaj bence. Neyse, bu sırada birkaç kez iş buldum ama başarısız oldum. Sonrasında da şirkette mülakata girdim. Şimdi Çınar'ın asistanıyım. Ama ilişkimiz yeniydi, yani ailelerimize anlatma fırsatı bulamadık. Öte yandan Çınar'ın evlilik teklifi beni bile şaşkına çevirdi. Sizden çok özür diliyorum, yine de ilk bilen kişilerden olmalıydınız ama anlattım, her şey üst üste bindi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cüretkâr Teklif
Romance• Tamamlandı • • Günaha Davet - II • Hüma, çevresindeki arkadaşları bir bir evlenirken kendisi doğru düzgün bir sevgili bile bulamamaktan yakınmaktadır. Arkadaşının düğününe davet edilen Hüma, boş bulunarak düğüne nişanlısıyla katılacağını söyler an...