Çalar saatin sağır edici sesi kulağımı tırmalıyordu. Gözlerimi zar zor açmaya çalışıp biraz daha uyuyabilmek için saati erteleyince, yumuşacık yastığıma bırakmamak niyetiyle sarıldım. Uykuya uzun süre dalmışım ki bu sefer kapının zili zır zır çalıyordu.
Bu saatte kimdi, hani akıllı yürek yemiş sabahın köründe kapıma gelip uykumdan uyandırmıştı. Puflayarak yataktan kalkıp şortlu pijamamın üzerine kuzu desenli sabahlığı geçirip hızlıca yataktan kalkıp yürürken ayağımı kapıya çarpınca,üstüne de dün kanayan bacağımda ağırınca gerçekten bu acıyla uykudan uyanmıştım.
Kapıyı açmadan önce dülbünden baktığım da Banu'yu görünce kapıyı açtım. Hemen içeri damlayıp bana uzunca nutuk çekmeye başladı'' Sen neredesin Nil dün geceden beri arıyorum telefona bakmak yok akşam gelecektim ama arabamı ev arkadaşım aldığı için gelemedim sabahı zor ettim bugün Hakkı amcaya gidecektik de kaçta nasıl gideceğiz konuşmadık, sen iyi misin kamyon çarpmış gibi bir halin var ''
''Dur nefes al Banu anlatacağım ama bana uyanmam için zaman ver kendime gelemedim. Mutfağa gidip taze kahveyi demlerken dolaptan kupaları çıkarıp beyaz tezgahın üzerine koydum.Bu sıra da Banu da eşyalarını odama götürdü. Sıcak kahveyi demlikten kupalara doldururken heyecan dolu sesle mutfağa giriş yapan Banu kucağında ki dartanya ile camın önünde ki sandalyeye oturdu. Tezgahtan aldığım iki kupayı biraz toparlayarak masaya bıraktım. Bacağımı eliyle tutan Banu '' ne oldu sana nasıl düştün bu hale geldin '' Sorma Banu ya dün nasıl bir gün yaşadım bende şaşkınım.
''Dün görüşmeye gittiğimde, yeni holding binasına gitmişim orada da kimse yok sekretere arayıp doğru adresi isterken inşaatın çevresinde topuklu ayakkabıların zulmüne uğradım, dikkatimi telefonda ki sese verdiğim için anlamadan çamura girdim üstüne de dengemi kaybedip yere kapaklandım. '' Banu inanmayan gözlerle bakarken ''şaka yapıyorsun, bu nasıl iş senin o anki halini düşünemiyorum''
''Bence de düşünme maskara gibiydim bide beni kurtarmaya gelenlerde halimi gördüğünde acıdılar, bak yine sinirden ellerim titriyor. İki kişi de oradan geçiyorken onlara seslendim yardım isteyince beni kurtardılar, yeni holdinge bakmaya gelen şirket çalışanları olduklarını öğrendim.'' Banu kahvesinden hiç içmeden anlattıklarımı pür dikkatle dinlerken eliyle yumuşak tüylerle oynuyordu.
'' Birisi çok kibar iken diğeri de tam tersi kibirliydi, kibar olan adamda ayağımda ki yarayı görünce, yeni holdingin bazı odaları tamamlandığı için içinde ilk yardım malzemeleri olduğunu pansuman yapılması gerektiğini söyledi bende o anki şokun etkisiyle kafamı sallayıp onları takip ettim. Şimdiye kadar gördüğüm en lüks şirketti aslında çok holding görmedim ama çok gösterişli ve güzeldi orasının açılışı için sağlam şeyler düşünmek lazım Banu çok çalışmamız lazım''
Banu sinirlenmişti '' Nil kızıyorum ama şimdi iş düşünme sırası mı sen olanları anlat iki adamla sen tek başına koskocaman boş binaya mı girdin nasıl bir hikaye anlatıyorsun bunu senin yaptığına pek inanasım gelmiyor, şu dizine bakıyım nasıl çok mu kötü oldu ''
Bacağımı Banu'ya uzattım, zaten sargılı olduğu için bir şey belli değildi.Çok detaya girmemem lazımdı yoksa çenesinden ömür boyu kurtulamazdım. '' Bende kendime bunu kaç kere sordum ama o an ki gafletle yapmış bulundum. Dizime pansuman yapılınca oradan ayrıldım, eve geldiğimde çok geç olmuştu duş alıp temizlenip uyuyakalmışım telefonum şarjı bittiği için de cevap da veremedim''
Babam kesin aramıştır ya bugün yola çıkacağız bide of, telefonumu yatak odasından almaya giderken Banu arkamdan seslendi'' Biz Hakkı amca ile konuştuk sıkıntı yapma paniklememesi için de iyi olduğunu söyledim '' Çok iyi yapmışsınız bende şimdi arıyorum telefonu bulduğumda rehberden babam tuşlayıp aradım.
''Kızım sen nerelerdesin bu kadar habersiz bırakmazdın, gerçi Banu iyi olduğunu söyleyince biraz rahatladım'' Babam kusura bakma dün iş koşturmasından telefonum şarjı bitti bende dikkat etmedim yorgunluktan uyumuşum, biz de Banu ile bir saate yanına gelmiş oluruz tüm gün bizim zaten, gece de orada kalırız yarın senden işe geçeriz. '' Olur kızım bekliyorum sizi ızgarayı da hazırlıyorum geldiğiniz de sıcak sıcak yersiniz'' Kocaman öpüyorum babam görüşürüz.
Telefonumu kapatıp mutfağa gittiğimde Banu telefonuna bakıyordu. Beni görünce '' Dün gittiğim şirkete bakıyorum da adamlar İstanbul sosyetesinden, epey zenginlermiş yeni yaptırdıkları holding için de epey haberler var, açılışını herkes dört gözle bekliyor. Yazılanlar böyle şekerim, bunlar çok iş çıkarır bizi epey yoracaklar.
Neyse ney Banu şimdilik bırakalım bunları babamla konuştum da bir saatte gitmemiz lazım hemen hazırlanırım ben sen eşyalarını aldın değil mi , '' Aldım birkaç eşya sen hazır olduğunda çıkalım''
Odama girince valize yarın için giyeceğim kıyafeti, birkaç eşyayı atıp valizi hazırlayınca , bacağımı örtmesi için kot giyindim babama bacağımda ki sargıyı göstermenin anlamı yoktu, üstüme tişört giyinip valizi alıp odadan çıktım. Banu Dartanya'yı yanına almış, çıkmamız için beni bekliyordu.
Tabletimi, yarın yapılacak olan düğün dosyasını alınca ''Banu eksik bir şey unutmamışımdır herhalde hadi çıkalım '' hep beraber arabaya bindiğimiz de mutlu olma zamanım gelmişti artık babamın yanına gidiyordum az da olsa düşüncelerden uzaklaşıp bir günlüğüne babamın minik kızı olacaktım.
''Nil nasıl bir şarkı dinlesek enerjimizi yerine getirecek neyin var, neyse ben karar veriyim sen şimdi iç karartıcı söylersin. Bahar geldiğine göre havalar ısındı da cornetto da çıktığına göre bir yalın şarkısı açsam güzel olmaz mı ?'' Ben olmaz dersem açmayacaksın sanki, bence de iyi bir seçim oldu.
Günün ilk ışıklarıyla yola çıktığımız için her yer sakindi, güneşin ışıkları ve çalan şarkı ile ortam çok güzel ısınmıştı. Banu ile beraber şarkıya bizde eşlik ediyor bir taraftan da dans ediyorduk.
Araba kullandığım için hareketlerim kısıtlıydı. Şarkı bittiğinde Banu ciddi kimliğine bürünerek '' Dün yaşadığın hikayeyi biraz eksik anlattığını hissediyorum nedense'' ne alakası var nereden çıkarıyorsun ki , açıklama yapmamdan kurtaransa telefonum çalmasıydı, bir yerden kaçıyorum derken diğer taraftan sıkıştıran ise Aynur'du bezgin sesimle cevapladım.
'' Nil dün ki randevudan sonra bana geri dönüş yapmadın aradım aradım ulaşamadım , Murat bey bizzat kendi arayınca haberim oldu, nasıl geç kalıp gitmezsin görüşmeye adamlar İstanbul'un sayılı isimlerinden ''
Yine yapmıştı yapacağını zeytinyağı gibi üste çıkarak hatasını bana atıyordu''Açıklama yapmamı dinlerseniz anlatabilirim, sizin verdiğiniz adrese gittiğimde bana görüşmeyi geç bildirdiğiniz için zaten geç kalmıştım, adreste yanlış verilmiş, sekreterle konuştuğumda görüşmenin başka bir güne ertelendiğini söylediği için geri dönmek zorunda kaldım'' telefondaki ses sessizliğinin ardından
''Ay neyse tamam olan olmuş ayarlanan gün de gidersin artık, yarın ki düğün için dosyalar sen değil mi son eksiklere bakıp bana geri dönüş yaparsın'' incelediğimde sizinle iletişime geçerim en son baktığımda sıkıntı yoktu, araba kullanıyorum o yüzden kapatmak zorundayım.
''Ohh be sonunda kapattı cadı zehrini saçtı ve gitti, kendi hatası Nil neden hatasını yüzüne vurmuyorsun sanki '' konuyu kapatalım mı Banu şimdi tekrardan keyfimiz kaçmasın sen güzel bir şarkı aç kötü elektriği dağıtalım.'' Hemende tartışmadan kaç bakalım bu sefer de athena açıyorum şarkı başlayınca Banu hemen havaya girip, öpücem Nil'i öpücem Nil'i '' diyerek yanağıma sulu öpücük bırakıyordu sen delisin kızım diyerek kahkahayı patlattım.
Aysun cadısının telefonundan sonra keyfimizi bozan bir durum olmamış ve yemyeşil ağaçlarla dolu sokağa giriş yapmıştım. Burası o kadar huzur doluydu ki sığınacak tek limandı. Babamın yanına geldiğimde kendimi koruma altına alınmış hissediyor kimsenin bana dokunamayacağını düşünüyordum. Liman uzaktan görünüyordu bende gerçek kahramanıma kavuşmak üzereydim.
Herkese merhabalar,
İlk hikayem olduğu için beğenip desteklerseniz sevinirim, yeni bölümde görüşmek üzere... 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELALI DÜĞÜN
RomanceNil Yılmaz, İstanbul'un en prestijli evlilik planlamacılarından biridir ve başkalarının aşklarını evliliğe dönüştürmekten kendisine ait bir aşk hayatı fikri ona çok çok uzaktır. Beklenmedik bir holding açılışı göreviyle karşı karşıya kalan Nil yaşa...