Söylediği cümle şaşırmama sebep olsa da aslında hep dudaklarından dökülmesini arzu ettiğim kelimeydi. ''Kalbim seni istiyor'' hayatımda şimdiye kadar kimseye böyle duygular beslemeyen ben ayağıma gelen sevgiyi, geri tepmeye hiç niyetim yoktu.
Cümleler ile dile getiremediğim cevabı dudaklarımı dudaklarına değdirince yanıtını buldu. O kadar güzel öpüyordu ki her erkek gibi deneyimli olduğu belliydi. Bense başarısız denemelerim sonucunda ilk kez bu kadar arzulu öpücüğe maruz kalmıştım. Elleri belimi tutup kendine çekerken o kadar sahiplenici tutuşu vardı ki kayıtsız kalmak zordu.
Kendini benden istemeyerek ayırıp yüzüme bakınca, gülümsüyordu. Kesin yanaklarım kızarmıştır, diyerek ellerimi yanaklarıma götürdüm.
''Utanmak bir kadına ancak bu kadar yakışabilir, Nil çok güzelsin şimdiye kadar nasıl yollarımız kesişmedi''
Ne diyeceğimi bilemiyordum, bu kadar zıtlaşma yaşadıktan sonra her şey tersine dönüyordu. Bu düğünün kesin bir sihri vardı, o da bizim için olmuştu.
''Sadece bekledim, karşıma birçok adam çıktı ama kalbimi tutabilen olmadı. Sen de benim için farklısın ''
Cümlemi bitirince Mehmet'in telefonu çalmıştı, aşk kokan atmosfer tuzla buz olunca telefonunu cevapladı. Karşısındakiyle konuşunca yüzünde ki ifade sertleşmişti. Kısa cevaplar vererek konuşmayı sonlandırınca bana bakarak;
''Nil benim acil işim çıktı, numaramı sana versem yarın mutlaka görüşelim. '' Telefonumu çıkarıp eline verince numarasını yazıp beni çaldırınca, sadece Mehmet olarak kaydettim.
''Nil önemli olmasa gitmezdim senden ayrılmak istemiyorum yarın kesin yanına gelirim '' diyerek sıkıca tutarak sarıldı. Sahiplenici tavrı beni tav ettiği için sert çıkışmayarak '' Tamam yarın işim yok evdeyim eve gelirsin ''
Kendini benden çektiğinde esen rüzgarın soğuğuna beni teslim edince üşüme hissi sardı. Bu üşüme rüzgardan mıydı yoksa sıcak kollarından ayrıldığımdan mı ?
Elimden tutup beraber içeriye geçince gelen müzik sesleri düğünün halen devam ettiğinin habercisiydi. Elini sıkınca Mehmet durarak bana baktı
" Mehmet ben buradan ayrılsam sen gidiyorsun düğünle ilgilensem iyi olur "Elini bırakınca "Görüşürüz Nil " diyerek yanımda uzaklaştı. Ona karşı çekilmemek elde değildi yürüyüşü duruşu gülüşüyle salonda ki her kadının ona baktığından emindim.
Ne kadar zıtlaşıp sevmiyorum desem de onu sevmemek için verdiğim mücadele boşunaydı kaçıp uzaklaşarak ondan kurtulacağımı sanıyordum. Artık hayatımın için iyi bir şey yapıp kaçmayacaktım onun yerine bulduğum heyecanı sevgiyi sonu ne olursa olsun yaşayacaktım.
Banu yanıma gelmişti konuşuyordu halen fark edememiştim. Yüzüme ellini sallıyordu" Heyyo Nil bu ne dalgınlık , sevdiğini mi düşünüyorsun yoksa " kıkırdamaya başlayınca
" Saçmalama Banu , seni sıkıştırmam lazımdı geldiğin iyi oldu, masa düzeninde sen kimin yanına beni yazmışsın " kızarak bakınca o da habersizdi.
" kim olacak Mehmet'in" şaşırdığı çok belliydi "Nil gerçekten haberim yoktu ama iyi olmuş baksana yine evren sizi bir araya getirdi"
"Bilemiyorum iyi mi kötü olan oldu zaten gitti de " bu halimi gören Banu " gittiği için bide üzüldün mü sen Nil canım durumunu iyi görmüyorum. Sen bu adama abayı yaktın gibi "
" Bilmiyorum Banu ama bende kendimden korkmaya başladım, duygularım harekete geçti nasıl engel olacağım ki"
"Nil biraz cesaret lütfen kendin için bir şey yap düşünmeden yaşar mısın ? Bak bende Burak la karşılaştım konuşunca esas olayı öğrendim senin benim için burada değillermiş. Arkadaşların düğünü olduğu için ikisi de o yüzden geldi buraya ama karşılaşmamız yinede evrenin mesajı olduğunu düşünüyorum.
''Banu bunları sonra konuşalım mı ? kendimi pek iyi hissetmiyorum masadan çantamı alıp gitsem iyi olur. Düğünde bitmek üzere'' Banu'ya sarılıp ayrılınca çantamı almak için masaya gittim. Bana kur yapan adam beni görüp bileğimi tutunca tedirginlikle gözlerine baktım'' sorun vardı ''
''Hayır yok ama güzel parlayan gözlerinize bakmak istedim ilerde bu kadar parladığını göremezsem bu son şansım olabilir'' cümlesini anlayamamıştım ne demek istiyordu iltifat mı yoksa uyarı mıydı '' ne demeye çalışıyorsunuz lütfen bileğimi bırakın size iyi geceler''
''Sadece küçük bir uyarıydı benim ki senin gibi güzel bayanın üzülmesini istemem '' çantamı alıp omzuma takıp arkama bakmadan yürüdüm bugün kafamı karıştıran karıştırana, bu karmaşadan kurtulmak için ılık bir duş ve uyku birebirdi. Hayallerimi kurarken taksiye binebilmek için ana çıkışa çıkmıştım her yer gazeteci kaynıyordu.
Ben önemsiz birisi olduğum için neyse ki kimsenin dikkatini çekmeden taksiye binmiştim. Telefonun titremesiyle çantamdan telefonu çıkarınca Mehmet'en gelen mesajı görünce içim biranda ısınmıştı yanaklarımın kızardığını hissediyordum. '' Hemen yarın olsa da seni görebilsem''
Yazdığı mesaja uzunca bakarken eve geldiğimizi fark edememiştim, taksicinin konuşmasıyla cüzdanımdan parayı verdim. Arabadan indiğimde cadde çok sessizdi, kalabalığın arasından çıkıp sessizliğe gelince, kendimi rahatlamış gevşemiş hissettim. Ayağımda ki topuklular canımı acıttığından eğilip tokasını açıp ayakkabıyı elime alıp soğuk kaldırıma çıplak ayaklarımı basıp sokak boyunca yürüdüm.
Aklıma Mehmet'le karşılaşma anları dolmaya başladı. Gülüşü, alaycı konuşması tavrı hareketleri bir erkekte aramadığım özellikti, ama bu davranışları beni kendine çekmişti. Onunla bu heyecanı yaşamayı çok istiyordum ama sonunda üzülmekten korkuyordum.
Tenime düşen yağmur damlasıyla düşüncelerimden uzaklaşıp yağmurun uyarıcı etkisiyle dar eteğimin inadına hızlı adımlarla evime doğru koştum. Bugünden sonra beni artık hiç bir olay şaşırtamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELALI DÜĞÜN
RomanceNil Yılmaz, İstanbul'un en prestijli evlilik planlamacılarından biridir ve başkalarının aşklarını evliliğe dönüştürmekten kendisine ait bir aşk hayatı fikri ona çok çok uzaktır. Beklenmedik bir holding açılışı göreviyle karşı karşıya kalan Nil yaşa...