4

82 5 0
                                    

 Sanki hipnoz edilmiş kurbandım, yavaşça ölüme yürüyordum, korktuğum gibi kafamda ki en kötü senaryo oluyordu. İsmini bilmediğim yabancı adama yürürken, bir taraftan mantığım konuşuyordu,

''  kızım sen aklı ile hareket eden kadınsın şu durumdan kurtulup bu komik  duruma son ver.''Yaklaştıkça gözlerinin rengi belli olmaya başlamış bal köpüğü rengi ile bir kere daha şaşkına dönmüştüm bu kadar kibirli birisi için uygun olmayan renkti olsa olsa gri veya kahverengi olurdu.

O da bana bakıyordu, kendi de şaşkındı, konuştuğu cümlelerden sonra karşısında beni gördüğünde afallamıştı. Alaycı bakışlarının yerini beğeni dolu bakışlarla değiştirmişti. Kadife gibi sesiyle'' Hanımefendi şuradaki sandalyeye oturun, dinlenirken bacağınızda ki yaraya bakarım'' ha hay cidden o mu bakacaktı diğer kibar adamsa şaşkınca olanları izliyordu. 

Krem rengi sandalyeye otururken yaralı bacağım ağırınca, inilti dolu ses ağzımda kaçtı. Bana öyle bakmayın beyler merak edilecek bir şey değil küçük bir sıyrık, bu yüzden kimsenin öldüğünü duymadım. İkisi de gülümsedi.

'' Ama mikrop kapmasını istemeyiz o yüzden kısa bir acıya hazırlansan iyi olacak.'' Öyle güzel konuşuyordu ki bu acıyı çoktan kabullenmiştim. Bu atmosferi bozansa diğer adamın telefonunun çalmasıydı, dikkatli şekilde karşıdan gelen sesi dinliyordu.'' 

Tamam hemen geliyorum, arabayı yeni holdingin önüne getirin'' diyerek konuşmayı sonlandırınca karşısında ki arkadaşına bakarak

''Abi benim gitmem gerekiyor bazı işlerde sıkıntı çıkmış siz halledersiniz '', bana dönerek ''hanımefendi kötü şekilde tanıştık neyse ki iyisiniz, sizi arkadaşıma emanet ediyorum görüşmek üzere'' diyerek bizi odada tek bırakmıştı.

 Gerginliğim artmaya başlayınca elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırdım, gerginliğim tavan yaptığı noktaysa bu yakışıklı adamın önümde diz çökerek dizimle bebekmişim gibi ilgilenmeseydi. Evet yakışıklıydı kabul ediyorum bunu yakınına geldiğimde daha iyi anlamıştım.

Daha önceden yapmış gibi usta elleriyle gazlı bezin ambalajını açıp, oksijenli suyu dökerken benimle konuşmaya başladı'' Neden boş bir binaya geldiniz ki yoksa kayboldunuz mu'' cevap bekleyen gözlerle bana bakınca 

''Yöreoğlu Holding için gelmiştim, toplantım vardı bana yeni holdingin adresi verildiğinden toplantıya geç kaldım, toplantı da iptal oldu bu durum biraz beni sinirlendirdiği için dikkatsiz yürürken kendimi çamurun içinde buldum. '' 

'' Buraya hangi toplantı için gelmiştiniz'' diyerek bana baktığında ağzımdan kelimeler uçuşarak dökülüverdi'' Gülmeyin ama düğünleri organize ediyorum, şirketin yeni bina açılışı için bizim ofisten yardım istenince patronum beni gönderdi, yoksa bende şirket sınırlarına girmeyi pek seven bir tip değilimdir. 

Genel de çok sıkıcı ve kasvetli buluyorum. Anlattıklarımdan eğlendiği çok belliydi gülüşüne yeni şahit olabilmiştim. Harika bir gülüşle konuşmaya başladı'' Hiç böyle bir hikaye olabileceği aklıma gelmemişti, çok keyifliydi ''

Biraz sinirlenmiştim'' bunun neresi komik beyefendi ben hayatımın en berbat günümü yaşıyorum, normalde bugün izinliyken patronum bu toplantıyı araya sıkıştırdı ve işimi halledemeden geri döneceğim için ona tonla laf anlatacaktım 

'' Karşımdaki yabancıya aklımdan geçen her şeyi bir çırpıda söyleyince yüzüm kıpkırmızı oldu. ''Peki ya siz ne arıyordunuz boş binada tahmin ediyorum ki burada çalışıyorsunuzdur ''

'' Evet burada çalışıyorum genel kontroller için gelmiştim, merak etmeyin anlattıklarınızı patronunuza söylemem ''diyerek dalga geçince, iyice sinirlenmeye başlamıştım tüm güzel atmosfer tuzla buz olunca  hadi şu bezle lanet yarayı silin veya bana verin bende halledebilirim, eline uzanarak bezi alacakken göz göze gelmiştik, tehlikeli sesle'' başladığım işi ben bitirebilirim''

Hadi o zaman diyerek kaşınmıştım, yarama bezin bastırınca dişlerimi sıkıp sesimin çıkmasını engel oluyordum, işkence sonlanınca hızlı bir şekilde ayağa kalkarken adamla benimle beraber aynı anda kalktı, boyu benden uzun olduğu için göğsüne gelebiliyordum. 

Bacağımın acısıyla dengemi kaybedip adamın göğsüne dokundum, elimi çekecekken bileğimi sıkıca tutup durdurdu, gözlerimiz birbirine kilitlendi. Nefes alışverişim o kadar hızlanmıştı ki kendime hakim olamıyordum. 

Kekeleyerek, kısık bir sesle'' Bence artık gitmeliyim '' adamda kendini toparlayıp ciddi bir tavırla '' bence de yaranız iyi görünüyor '' Bileğimi bırakınca kendimi biranda savunmasız hissetmiştim. 

Çok garip duygularla  koltuktaki çantamı ve dosyalarımı alıp , ona döndüğüm de bana ilgiyle bakıyordu, bakışındaki sıcaklık içimi ısıtıyordu. Her şey için çok sağolun diyerek elimi ona uzatınca o da elimi tutup ''İsminizi sorma fırsatım olmadı ben, Mehmet tanışmamız tatsız olsa da güzel zamanda geçirdik bence'' derken gülümsüyordu.

''Memnun oldum bende Nil, tüm yaptıklarınız için teşekkür ederim yoksa çamurda akşama kadar kalırdım '' Karşılıklı gülümseyerek elimizi ayırdık. Beraber şirketten dışarı çıktığımızda hava kararmaya başlamış ve esinti çıkmıştı. İçimden gelen titremeye engel olamıyordum, Mehmet de fark etmiş olacak ki üstünde ki ceketi çıkarınca omuzlarıma atacakken engel oldum''Üstüm de halen kirli lütfen sizin ceketiniz de bundan nasibini almasın''

Benim söylediklerimi dinlemeden omuzlarımın üzerine bıraktı.'' Arabanız nerede size eşlik etsem iyi olur '' Caddenin başına park etmiştim umuyorum ki halen oradadır. Gülümseyerek bana baktığında içim de farklı duygular etkileşime geçiyordu.

' Beraber arabaya doğru yürürken topuklu ayakkabılar ayaklarımı acıtmaya başlamıştı bu yüzden yavaş yürümek zorundaydım. ''Şirket açılışı için ne düşünüyorsun yeni binayı da gördün aklında bir fikir oluştu mu ''

''Evet oluşmaya başladı tabi benim düşünmem yeterli değil toplantı yapacağım kişinin istediği beklentileriyle daha gerçekçi olmaya başlayacaktır. Ben genelde düğünleri planladığım için şirketlerin açılışlarını çok tercih etmiyordum ama patronum çok istediği için kabul etmek zorunda kaldım. Yeni yapılan holding çok görkemli olduğu için ona yakışır bir açılış yapmak için elimden geleni mutlaka yaparım''

'' Bu görevi sana vermeleri çok doğru bir karar olmuş işin sonunda çok güzel bir açılış olacağından eminim, çalışan birisi olarak memnum oldum''  bence sonucu görünce karar vermen daha doğru olacaktır. Görmek için eğer orada olursan.

''Mutlaka olurum, Nil  bu anı kaçırmayacağım '' yürüyüşümüzün sonuna gelmiştik. Arabamı görünce aklıma Dartanya geldi kaç saattir buradaydı, panikleyince ayağımın acısına aldırmadan arabaya koşup kapısını açınca koltukta mışıl mışıl uyurken buldum, elimle yumuşak tüylerine okşayıp kucağıma alınca beni gördüğünde rahatlamıştı, yanıma gelen Mehmet de kucağımda ki görünce şaşırınca,'' Bugün izinli olduğum için kedimi yanıma almıştım sonradan iş olayı çıkınca dartanya da bu işten nasibini aldı, kaç saattir tek başınaydı ben kısa sürüp erken döneceğimi düşündüm'' 

'' Çok sürprizlerle dolu birisin şimdi ne gelecek diye bekliyordum, tüy yumağı şu an halinden gayet memnun duruyor'' Tüy yumağı mı onun ismi var Dartanya diyorum '' Çok güzelmiş nereden geldiğini sormayacağım merak etmiyorum''  Bende anlatmayacaktım zaten nereden çıkardın ki. 

Dartanya'yı elimdeki dosyaları koltuğa bırakınca arabanın kenarında bekleyen Mehmet'e üzerimde ki ceketini çıkarırken odunsu mistik koku burnuma dolmuştu.Ceketi çıkarıp ona uzattım'' üstünde kalsın hava soğuk, benim arabamda çok yakın zaten üşümüyorum '' hayır olmaz seni daha nerede görüp verebilirim ki zaten arabayla gidiyorum. 

''Belli olmaz yine karşılaşabiliriz, senin kötü bir gün geçirdiğin zaman '' ceketini eline zorla tutuşturdum. Farklı bir gün yaşamıştım sonunda ayrılma vakti gelmiş ama nasıl becereceğimi bilemiyordum ilk adımın ondan gelmesini bekliyorken sıkıca beni tutup sarılıp yanaklarımdan öpüp bıraktı kısa bir cümle ile'' Görüşürüz Nil'' diyerek benim konuşmama fırsat vermeden gitmişti. Ben de olduğum yerde kalakaldım.


Herkese merhabalar,

İlk hikayem olduğu için beğenip desteklerseniz sevinirim, yeni bölümde görüşmek üzere... 😊


BELALI DÜĞÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin