BELALI DÜĞÜN

9

Gülüşüyle öndeki kafaları arkaya döndürmüştü.Hiçbir şey olmamış gibi davranarak"Kaşına yaptığım tedavinin acısına dayanamadı kendini kaybetti o yüzden gülüyor, " yanıma yaklaşıp kendisi de tasdik eder gibi kafayı salladı.

Banu'nun tipinde biranda değişme oldu, gülmeye başlayınca neler döndüğünü kesin anlamıştı. Yüzümden belli oluyor muydu biranda tedirgin oldum. Beni öptüğünden beri gittiğimiz yol daha da uzamıştı, kendimi onun yanında savunmasız hissediyordum.

Konuyu dağıtmak çabasıyla ne kadar yolumuz kaldı daha İstanbul'a gidecektik o yüzden eve hemen varmamız lazımdı.Direksiyon başında ki Burak sorduğum soruyu cevapsız bırakmadan "yarım saat sonra gelmiş oluruz "

Telefonuna mesaj geldiğinde istemsizce gözüm kaydı, bu saatte hangi yakınlık derecesinde kişi yazıyordu. Aman beni ilgilendirmezdi tanıdığım iki günlük insan sonuçta. İç sesimse haykırarak , büyük istekle öptüğümü hatırlatıyordu.

Yanımda beni umursamadan rahatça mesajlaşıyordu, artık bu duruma sinirlenmeye başlayınca kendi tarafıma daha çok çekilip arabanın camından gecenin sessizliğini izliyordum. Tüm günün hareketliliği ve alkolün etkisiyle gözlerim kendiliğinde kapanarak uykuya teslim oldum.

Kısacık uykumda rüyamda onu gördüğüme inanamıyorum, bu adam resmen bende büyük etki ve tahribat yaratıyordu. Birisinin kucağında olduğumu hissediyorum ama tepki veremiyordum. Uyku o kadar ağır gelmişti ki gözlerimi açacak halim kalmamıştı.

Odunsu kokuyu içime çekince mutluluk içimi sardı daha çok ister gibi sıcaklığa sıkıca sarıldım. Sıcaklığın kaybolmasını hissetmeden uykuya yenik düştüm.

Gözlerimi açtığımda nerede olduğuma tedirginlikle bakakaldım odama nasıl gelmiştim , üstümde pijamalarımla yatağımda yatıyordum. Uyandığımı anlayan Dartanya yanına gelerek elimi yalıyordu.

Yatağın diğer tarafındaysa birisi yatıyordu. Aklıma birden çok senaryo gelirken , kafamı kaldırıp kim olduğunu anlamaya çalıştım yastıkta ki  sarı saçların sahibi Banu'ydu. Yastığa sarılıp kendinden geçmiş şekilde uyuyordu. Derin bir oh çekip, neler olduğunu öğrenme istediğiyle Banu'yu dürtüyorum.

Uykulu sesiyle "Nil  dokunma biraz daha uyumak istiyorum " hadi uyansana düğün için işler var erkenden gitmemiz lazım dün gece neler oldu anlat bana uyuduktan sonra ki hiçbir şeyi hatırlamıyorum.

Oflaya puflaya kalkarak yataktan doğrulup bağdaş kurarak oturunca bende onu dinleyebilmek için doğruldum. "Gerçekten hatırlamıyor musun haha çok komiktin seni daha önce böyle görmedin sana aşık olmak yakıştı farklı birine dönüştün"

Saçmalayı keser misin ne diyorsun ya ne yaptım korkutuyorsun beni seni boğazlamadan anlatmaya başlasan iyi olur, tehditlerimin boş olduğunu bildiği için daha çok yalvarmamı bekliyordu.

"Önce kahvaltı hazırla istersen açıktım , beynim aç olduğunda çalışmıyor, " elimde kalacaksın Banu anlatsana ağzını bıçak açmıyordu bende el mecbur kalkarak mutfağa yönelince o da peşimden geldi.

Banu yumurtaları  kırıp çırparken  bende domatesleri doğruyordum . " Cidden mi hatırlamıyorsun anlatsam mı bilemiyorum" bak elimde bıçak var dikkat etsen iyi olur.

Camın önündeki küçük yuvarlak masanın üzerine tüm yiyecekleri hazırlayıp  sıcak kahveleri bardakları doldurup, bardaklarla masaya yürüyüp oturdum. Banu karşımda kıtlıktan çıkmış gibi tıkınıyorken, sert sert bakınca son lokmasını zar zor yuttu.

Pes ediyorum, yoksa bu masadan sağ kalkamayacağım " Araba uyumuşsun sayıklamaya başladın ama ne dediğin belli değildi Mehmet duymuş olacak ki pişkince gülüyordu, herhalde onunla ilgili sayıkladın" korktuğum başıma gelmişti