4. Bölüm

15.3K 1.2K 39
                                    



Mesai saatleri içinde takım elbiseli iş adamlarına alışkın olmayan personelin meraklı bakışları altında kafeteryadan içeriye giren genç adam, ışık alan bir masaya geçerek yanına gelen garsona siparişini verip arkasına yaslandı. Bir taraftan delikanlının getirdiği kahvesini içerken, sanki ilk defa görüyormuş gibi telefonundaki resimlere bakmaya devam etti. Salim kafayla düşününce saçmaladığını, genç kızı gözünde büyüttüğünü tekrarlasa da ifadelerinde saklı olan masumiyeti yakaladıkça, iyice ilgisini çekmesinin önüne geçemediğine karar verdi.

Adını bile bilmediği bir bayan hakkında ilk defa bu derece heyecan duymasını anlamsız bulurken, hakkında bilgi öğrenebilmek için Matthew'u arama arzusunu zorlukla dizginledi. "Henüz çok erken, adama biraz zaman tanı!" diye homurdandığı sırada telefonu tekrar çalmaya başlayınca, arayanın yine Sandra olduğunu görerek usturuplu bir küfür savurdu. Duraksamadan meşgule aldığı sırada, bir an evvel önlem almazsa genç kadının başına dert olacağını düşündü. İlişkilerinin başlandığı ilk günden itibaren tavrını koyduğu halde, son dönemde niyetini alenen belli etmesindeki sebepleri anlamaya çalıştı. Davranışlarındaki değişimi, sonlarını hissetmiş olmasına ve hamile kaldım bahanesiyle geleceğini garantiye alma çabasına yordu. Yüzünü istemsizce buruştururken, bir kaç gün içinde bu konuyu halletmeye karar verdi.

Yaşadığı deneyimlerden yola çıkarak başına gelebilecekleri iyi kötü bilmenin sıkıntısını hissetti. Başta her şey yolunda giderken aşk söylemlerini, kıskançlık krizleri, hesap sormalar ve evlilik imalarını takip etmesini sıkıntıyla andı. Anlaşmışlar gibi son numaralarının hamile kalmaya çalışarak bitmesine anlam veremedi. Dâhil bulunduğu sosyal çevrenin ve varlık sahibi olmasının etkisini hesaba katarak, kadınlar tarafından elde edilmesi gereken bir meta gözüyle bakılmasını hazmedemediğini düşündü. Akışına bıraksalar, bir ihtimal duygusal bağ hissedebileceğini düşündüğü ilişkilerinde bile tutum ve tavırlarıyla kendi sonlarını kendileri hazırladığına karar verdi.

Doğum kontrolü ve sağlık adına aldığı önlemleri, en son birlikte oldukları gün Sandra'nın kırmaya çalışmasıyla, olaydan iyice tiksindiğini düşündü. İnatla korunmasına gerek olmadığına, ilaç kullandığı konusunda ısrarına rağmen kabul etmeyince, kendi aldığı prezervatifi kullanması için çabalarını hatırlayınca yüzünü buruşturdu. "Yemezler güzelim!" diye istemsizce söylenirken, gelinen aşamada olmayan bir gebelik krizi yaşamasının ihtimal dâhilinde olduğunu bilerek canı sıkıldı.

Eski ilişkilerinde karşılaştığı ve sonu kötü biten deneyimlerini nefretle andı. Çocuğunu taşıdığını iddia eden kadının, itirazlarına rağmen zorla doktora götürerek yalanını ortaya çıkarması, bir seferinde ise başkasının çocuğunu kendisinin diye yutturmaya çalışması aklına geldikçe, bu konudaki azimlerine hayret etti. Belirlediği bir klinikten DNA testinde ısrarcı olması yüzünden önce ağlayıp sızlanarak duygu sömürüsü yapan kadının, ardından mahkemeye gitmekle tehdit etmesindeki ruh halini merak etti. Dik duruşu ve kararlı tavrıyla içinden sıyrıldığı her seferinde, sözde kendisini sevdiği için böyle bir yönteme başvurmak zorunda kaldığını söyleyen kadınlardan gına geldiğine karar verdi.

Bugün şahit olduğu sahnede kendisini en çok neyin etkilediğini düşündüğünde, aklına ilk gelenin masumiyet olmasını yaşadığı deneyimlere yordu. İlk defa içinde hissettiği garip heyecanı ve nasıl davranması gerektiğine karar veremiyor olmasını hayretle karşıladı. Matthew'un getireceği bilgileri dört gözle beklemesini, avken avcı olmasına, dahası genç kızın merakını uyandırmasına verdi. 'Uzun zamandır!..' diye aklından geçirdiği sırada neredeyse hiç böyle bir duygu yaşamadığına kanaat getirdi. Gördüğü kızın, içgüdülerinde yanılmıyorsa, işlenmemiş bir elmas gibi saf ve ham olduğuna kesin gözüyle baktı. Sandra yüzünden parka gidip sakinleşmeye çalışmasını, tırtılını görmesi açısından büyük bir şans olarak değerlendirdi. Aradığını bulmanın verdiği enerjiyle, kendine bile açıklayamadığı farklı bir duyguyu damarlarında hissetti.

Belki onuncu kez saatine bakarken, verdiği sürenin dolmasına birkaç dakika kala daha fazla dayanamayacağına karar verip toparlanmaya başladı. Ayağa kalkmasıyla peşine düşen adamları ile beraber kapıdan dışarıya çıkarak yanına gelmelerini bekledi.

"Jason, Kevin'la işimi halleder halletmez eve gitmek istiyorum."

"Peki efendim!"

Adamlarının şaşkın bakışlarına aldırmadan hızlı adımlarla hedefine doğru yürümeye başlayan genç adam, dükkândan içeriye girerek çevresine bakındı. Kevin'ı ortalıkta göremeyince odasında olduğunu tahmin ederek, karşılamak için yerinden kalkan elemana oturmasını işaret ettikten sonra kapıya doğru ilerledi. Sabrının son sınırında içeriye girerken, masada resimleri paket yapan adamı fark etmesiyle derin bir nefes alarak yanına gitti.

"Kevin!"

"Bay Brocmann, işimi henüz bitirebildim."

"Görüyorum!"

"İstediğiniz gibi fotoğraflarla bizzat ben ilgilendim. Hiç kimsenin görmesine izin vermedim efendim. Birkaç dakika beklerseniz paketleyip hazır edeceğim."

Genç kızın başını gökyüzüne kaldırdığı resmine hayranlıkla bakarken, "Teşekkür ederim Kevin." diyerek zorlukla gözlerini çekti. Eve gidene kadar sabretmesi gerektiğini kendisine hatırlatarak, duygularını belli etmemek adına iradesine hâkim olmaya çalıştı. Resimleri hazırlamaya devam eden adama dönmesinin ardından, isteklerinin iyice anlaşıldığından emin olmak için uyarılarını tekrarladı.

"Kevin, konuştuğumuz gibi bu meselenin aramızda kalması benim için çok önemli."

"Anlıyorum Bay Brocmann, merak etmeyin gereken hassasiyeti göstereceğim!"

"Sevinirim... Muhtemelen aynı kişiyle ilgili başka resimler de hazırlamanı isteyeceğim. Aynı mahremiyeti onlar için de göstermeni istiyorum. Özellikle basına sızacak en ufak bir haberde seni sorumlu tutacağımı ve hiçbir surette bahane kabul etmeyeceğimi bilmelisin."

"Her şey taleplerinize uygun yapılacaktır Bay Brocmann, bu konuda en ufak bir tereddüdünüz olmasın!"

"Peki... O zaman birbirimizi anlıyoruz."

Başıyla onay veren adama aynı şekilde karşılık verirken, uzattığı fotoğrafları eline alıp bir an evvel yalnız kalma arzusuyla vedalaşmaya girişti. Hazinesini sımsıkı tutarak arabaya yöneldiği sırada, yükünü almak için gelen Jason'a izin vermeden araca yerleştiği gibi derin bir nefes aldı. Gülme dürtüsünü baskılamaya çalışarak düşüncelerinin arasında yol alırken, koltukta duran tacı kucağına koyup arkasına yaslandı. Kendisini tartma ihtiyacıyla sorgulamaya başladığı durumu, acaba genç kızı tanımadan gözünde büyüttüğünden dolayı mı, yoksa gerçekleşmesini arzu ettiği duyguları çağrıştırdığı için mi etkilendiğini sorarak cevaplarını aradı. Hayal kırıklığına uğramamak adına sakin olması gerektiği kanaatine varsa da eve varana kadar masum yüzünün hayalini kurmaya devam etti.

Kendisine dönen genç adamı fark etmesiyle arabanın durduğunu anlayıp, bozuntuya vermeden, "Jason, Matthew dışında kimseyle görüşmek istemiyorum. Gelince oyalanmadan beni bulsun, odamda bekliyor olacağım." diyerek aracın kapısını açtığı gibi aklındakini gerçekleştirmek üzere eve yöneldi.

Hayalin Yetmez (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin