"Yalan söylüyorsun!Siktir git evimden Yağmur!Siktir git."
Ama o daha 'siktir git'in anlamını bile bilmiyordu..
"Merhaba Anne.Ben geldim.Kızın geldi.Sema'n geldi."
"Bu gün çok heyecanlıyım anne biliyor musun?İzliyor musun beni yukarıdan?Ona söyleyeceğim. Biliyorum okullar kapanınca demiştim ama ben dayanamıyorum anne."
"Biliyor musun beni hatırladı.Yani Anonim'i."
"O günü hatırladı.Ama ben olduğumu bilmiyor."
"Gitmeliyim anne.Seni seviyorum.Merak etme.Yakında yanına geleceğim."
***
"Ona şimdi söyleyemezsin Yağmur!"
"Şimdi değil gece söyleyeceğim zaten."
"Ne tepki vereceğini bilmiyorsun."
"Evet.Ama ya büyük oyna ya oynama."
"Kötü bir şey derse ona tokadı yapıştır."
"Tamam Kağan'ım."
"Yüzüne yumruğu da geçir."
"Tamam Nepenthe'm"
"Bacak arasına tekmeyi de geçir."
"Tamam çikolatam."
"Gözlerine biber gazı sık."
"E yuh Kağan tamam dedim işte."
"Seni seviyorum Sema'm"
"Ben de seni seviyorum Nepenthe."
***
Parka yaklaşırken ellerimi pantolonuma sürttüm. O kadar heyecanlıydım ki!Ellerim ve dudaklarımın üstü terliyordu.Dudaklarımı ye ye bitirememiş,gözlerim seyirmeye başlamıştı.
Evden çıktığımdan beri telaştan ağlıyordum zaten.
Parka adımımı attığım an,aklıma onu ilk gördüğüm an geldi.
Gözlerine ilk büyülendiğim an..
Küçük çocuk artık daha fazla küçük kızın hıçkırıklarına dayanamadı ve elinde ki pamuk şekerle küçük kızın yanına yaklaştı.Kız ondan daha küçük gibiydi.
"Hey!Niye ağlıyorsun?"
"Babam..O bana inanmadı..Ona anlatmaya çalıştım.Gördüğümü söyledim ama dinlemedi beni."
Küçük kızın git gide kısılan sesi ve çoğalan hıçkırıklı küçük çocuğun içini burkuyordu.Elini kızın çenesine koydu ve kendisine çevirdi.Gözleri çok güzeldi küçük kızın.Gözleri yeşildi ama daha çok mavi gibiydi.
Küçük kız ona öyle bir bakıyordu ki,çocuğun gülümseyesi geldi.Daha yaşları küçüktü belkide.Çok küçük.Ama gözler,ister 5,ister 50,her zaman bir şeyler anlatırlardı.
"Anonim?"
Duyduğum sesle beraber arkamı dönmek istedim. Yeşil gözlerine bakmak istedim.Ona koşa koşa gidip sarılmak istedim.
Ama ayaklarım benimle aynı fikirde değildi. Yere çivilenmiş gibiydi.Arkamı dönemiyordum bile.
Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.
"Anonim sen.." bir şey demesine izin vermeden ona doğru döndüm.
"Yağmur?"
Gözleri yuvalarından çıkacak gibiydi.O gözler...Şaşırınca o kadar tatlı oluyordu ki!
Hele o aralanmış pembe dolgun dudakları,kıkırdamama sebep oldu.
"B-burada ne işin var Y-yağmur?"Sesi titriyordu.Anonim'in ben olmamadan korkuyordu belki de.
"Sana burada buluşacağımızı söylemiştim Demir,unuttun mu?"
Bir şey demeden arkasında duran banka oturdu yüzünü avuçlarının içine aldı ve ovuşturdu.
"Onlar sen miydin Yağmur?"
"Hayır.Siz dediğin kişiler sadece bendim.Parka oturup ağlayan küçük kız da bendim,sana mesaj atanda.Ya da göğüsünde ağlayan kız.Üçü de bendim.Biz,tek kişiyiz Demir."
"Niye bana mesaj attın?"
"Çünkü seni seviyorum." dedim zar zor çıkan sesimle.Ses tellerim kurumuş gibi hissediyordum.Ağzımdan çıkan her bir kelime ruhuma işleniyordu.Ruhumun bir parçası,yine ruhuma dikiliyordu.O açık kalan yerler kelimelerimle doluyordu.
Ama canımı yakacak mıydı,yoksa beni iyileştirecek mi,bilmiyordum.
Boğazımın kuruluğunu gidermek istedim.Ses tellerim ıslatmak ve yine eskisi gibi konuşabilmek istedim.
Başım dik,dudaklarım titremeyecek şekilde ve gözlerim,hala mavi kalmalıydı.
Ama boğazımda ki yumru buna engel oldu.Avucumun içine batırdığım ve kanamasına sebep olan tırnaklarımı serbest bıraktım.Derin bir nefes aldım.Gözlerim kapandığı anda düşen o tuzlu damla cesaretimi bir anda yerle bir etti.
Hayır Hayır Hayır..
"Parka ağlayan küçük kız,sana her gün seni sevdiğine dair mesajlar atan Anonim ve ben..."
Her kelimemde ona biraz daha yaklaşıyordum.Ve sonra durdum.
"Seni seviyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim|Nepenthe|
Short StoryBilinmeyen Numara:Frida Kahlo'nun bir sözü vardır. Bilinmeyen Numara:Bilir misin Demir? Bilinmeyen Numara:"Sevgi basitti.Karmaşık olan bizlerdik" Bilinmeyen Numara:O yüzden Sevdiğim, Bilinmeyen Numara:Artık basitleş. Bilinmeyen Numara:O karmaşık duy...