Tanrım!Beni,ellerimden tutup boğulmaktan kurtaracak tek kişi sensin ama niye sudan korkuyorsun?
12.04.2006
"Anne."
"Anne burakma beni."
"Anne!"
Yatağından sıçrayarak uyandı küçük kız. Tişörtüyle alnını sildi.Gördüğü kabustan dolayı terlemişti.
Babasını bulmak için yavaşca odadan çıktı aşağı kata baktığında babası yoktu.
Yukarıya çıktı.Yukarıdan tuhaf tuhaf sesler geliyordu.
"Baba?"
Seslerin geldiği kapıyı açtığında bir adam üvey annesinin üzerine çıkmıştı.
İkiside çıplak bir şekilde yataktaydılar.Yağmur bu şekilde babasını üvey annesinin üzerindeyken görmüştü ve babası bunun sadece evlenen kişilerin yapığı bir sevgi gösterisi olduğu söylemişi.
Üvey annesi bu adamla evli değildi ki!
Adam ve üvey annesinin şaşkın bakışları Yağmur'a döndüğünde Yağmur korkuyla geriye doğru adımlarını attı.
Adam toparlanıp sert adımlarla Yağmur'a yaklaşmaya başlayınca Yağmur,arkasını dönüp kaçmaya başladı.
Aşağı kata inip salona doğru koşarken arkalarından üvey annesi geliyordu.
"Mehmet!Dur!"
Üvey annesi adama durmasını söylüyordu çünkü Mahmut denen herifin pisliklerini kimse Selda kadar iyi bilemezdi.
Mehmet,Yağmur'un kollarını ıkıca tutup koltuğa attığında Selda hemen önüne geçti.
"Çocuk şimdilik kalsın babası öğrenirse her şey biter!"
Ve işte bu cümle,Selda'nın Yağmur'a ilk şefkatiydi.Belki de sondu.
Adam küçük kızın vücuduna şöyle bir göz gezdirdikten sonra homurdanarak üst kata çıktı.
Selda'nın gözleri dolmuştu.O adam Yağmur'a ne yapacaktı öyle?
Tabii Yağmur bu gözleri anlamayı bırak bakmıyordu bile.Gözlerini karşıya dikmiş,bedenini sarmalamış bir şekilde titreyerek öylece duruyordu.
"Özür dilerim Yağmur."
***
"Baba niye inanmıyorsun?Gördüm diyorum."
"Yağmur yeter!Yetmedi mi bu kadar ilgi çekmen.Senin kimi neyle suçladığından haberin var mı?Mehmet benim en yakın arkadaşım ve iş ortağım.Hem 'benim'karımla yatıyor hem de küçük bir çocuğa ki o da 'benim' kızım tecavüz etmeye kalkışıyor?"
"Yemin ederim baba!"
"Yalan söylüyorsun!Siktir git evimden Yağmur!Siktir git."
Ama o daha 'siktir git'in anlamını bile bilmiyordu..
***
Küçük kız ağlayarak parkta dolaşıyordu.Bir banka oturdu ve bu kez hüngür hüngür ağlıyordu.Babası niye inanmamıştı ki ona? Bu güne kadar babasına hiç yalan söylememişti.
Kısmen.
O sıra da küçük bir erkek çocuğu dudaklarını büzmüş, kaşlarını çatmış ve yeşil gözlerini kısmış bir şekilde kızı izliyordu.
Küçük çocuk artık daha fazla küçük kızın hıçkırıklarına dayanamadı ve elinde ki pamuk şekerle küçük kızın yanına yaklaştı.Kız ondan daha küçük gibiydi.
"Hey!Niye ağlıyorsun?"
"Babam..O bana inanmadı..Ona anlatmaya çalıştım.Gördüğümü söyledim ama dinlemedi beni."
Küçük kızın git gide kısılan sesi ve çoğalan hıçkırıklı küçük çocuğun içini burkuyordu.Elini kızın çenesine koydu ve kendisine çevirdi.Gözleri çok güzeldi küçük kızın.Gözleri yeşildi ama daha çok mavi gibiydi.
"Gözlerin çok güzel!" Dedi heyecanla. Bu heyecanla küçük kız teşekkür etti. Çocuk pamuk şekerini uzatarak Yağmur'a verdiğinde Yağmur sendeledi ve tutamadı. Gözleri dolu dolu pamuk şekere bakınca küçük çocuk gülümsedi,sonra parmağıyla şeker satan bir adamı gösterdi."sana şeker almamı ister misin?"
"Şeker mi?"
"Evet,yuvarlak düz çizgili"
"Yuvarlak düz çizgili mi?"
"Evet.Bekle beni de gösteriyim sana dedi ve koşarak şekerciye doğru gitti."
Biraz sonra geldiğinde elinde aynı dediği hibi yuvarlak düz çizgili bir şeker duruyordu.Yuvarlak kırmızı bir lelipoptu.Küre şeklinde değil de daireydi.Üzerinde beyaz düz çizgiler vardı.
Yağmur gülümseyerek,"Yuvarlak düz çizgili" dedi.
Yemediği elini çocuğa uzatarak,"Ben Yağmur."dedi.Çocukta gülümseyerek kızın elini tuttu.
"Memnun olum Yağmur.Ben de Demir."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim|Nepenthe|
Short StoryBilinmeyen Numara:Frida Kahlo'nun bir sözü vardır. Bilinmeyen Numara:Bilir misin Demir? Bilinmeyen Numara:"Sevgi basitti.Karmaşık olan bizlerdik" Bilinmeyen Numara:O yüzden Sevdiğim, Bilinmeyen Numara:Artık basitleş. Bilinmeyen Numara:O karmaşık duy...