Soo'nun Anlatımı~
"Yapma Soo! Sakın!"
Kulaklarıma dolan sert sesle gözlerimi açtım. Kucağımda ki bedene sevgi dolu bir gülümseme gönderip Chanyeol'a döndüm. Mutluydum.
Birazdan sonsuz bir huzura erecektik ve keyfimi kimsenin bozmasına izin veremezdim. Gülümseyen suratımla arkadaşıma baktım.
"Biz iyi olacağız Chanyeol-ah! Aşkınızı koruyun! Kimseye izin vermeyin! Anlaştık.. mı?"
Sözlerimin sonuna doğru gülümseyen suratımın altında sinsice gizlenen lanet hüzün ve geri dönüşülemez pişmanlık kendini gösterdi.
Göz yaşlarım yarış edercesine akarken bebeğime baktım. Suratı gittikce daha fazla soluyor ve kırmızı dudakları mora çalıyordu. Esmer teni en az benimki kadar beyazlaşmıştı.
Kollarım bu görüntüyle gücünü yitirmekteydi, yağmur sonrası ıslanan toprağa serdim bedenini.
Kafasını göğsüme bastırıp yok olmaya yüz tutmuş kokusunu içime çektim sevgilimin..
Sayılı mutlu günümüzün olduğu yarımın..
Ona hak ettiği sevgiyi verememiştim. Onu hak ettiğim gibi sevememiştim.
Saçlarına elimi daldırıp boynuna öpücükler kondurdum sevgimi geç de olsa ona verirken. Ruhum bedenimi terk etmeden evvel, bana aşkı öğreten bu adama en samimi, en kalpden duygularımı sundum.
"Yalnız kalmayacaksın sev-sevgilim."
Buz gibi olan boynuna özlemle dudaklarımı dayadım. Kalbim, beynim, tüm lanet organlarım sökülmüş ve boşlukta duruyormuşum gibi hissediyordum. Jongin'in ölmüş olduğunu kabullenmek..beni sonsuza dek terk ettiğini öğrenmek..Korkunç bir histi!
Bunlara karşı çıkacaktım! Bedenlerimiz bu uçurumdan aşağı beraber uçacak ve beraber paramparçaya bölünecektik. Bensiz hiç bir yere gitmesine izin veremezdim!
"Son-sonsuzum ol Jongin. Sonsuz o-olalım yarım!"
Göz yaşlarım suratıma korkunç bir hakimiyet sağlarken saçlarına gömdüm suratımı. Yaşarken bunu hiç yapmadığım düştü birden zihnime.. Ona hiç bu kadar sevgimi göstermediğim.. Nefesini kesecek kadar sarılmadığım..
Hıçkırıklarımla hem kendi bedenim hem bebeğimin bedeni savruluyordu. Gerçekler en berbat suratlarını bana gösterirken çoktan kaybettiğim aklımdan yardım bile dilenemiyordum.
Tarifsiz suretini avuçlarım arasına alarak kapalı göz kapaklarına baktım. Duygularım anestezi altında gibiydi. Ona, yarıma, meleğime baktıkca sadece 'ölmek' istiyordum.
"O kadar güzelsin ki..yağmur başladı."
Suratıma minik ve nazik taneler düşüyordu. İlk önce yavaş, ardından bir anda. Tıpkı Jongin'e aşık olduğum gibi.
Yağmur ağlıyordu. Bizim için. Bizim sonsuza dek sürecek aşkımıza şahitlik yapacağı için mutlulukdan ağlıyordu. Gülümsedim. Sadece ben ve Jongin vardı dünyamda.
O benim kalbimdi.
Chanyeol'un boğuk ve sert sesini işittim tekrar. Gözlerimi ona çevirince koca bir adım attı.
"Lanet olsun! Şu oyunu kes artık Soo! Çıldıracağım!"
Baekhyun sevgilisinin kolundan tuttu ve geriye çekiştirmeye çalıştı. Fısıldadığını duyar gibiydim.
"Bırak Chanyeol, bu onların en mutlu anları."
Tekrar gülümsedim. Bebeğime döndüm yine. Sırıl sıklam olan bedenlerimiz birbirine düğümlenmiş gibiydi. Bu adam o kadar mükemmeldi ki, sanki Tanrı yaratırken benim de fikrimi almıştı. Sanki sadece benim için var olmuştu..
Kurumuş dudaklarına masum fakat bir o kadar da özlem dolu buse bıraktım. Göz yaşlarım yağmura karışıyor, ruh halimi darma duman ediyordu. Daha fazla dayanamayacaktım. 'Hazinemin' cansız bedenine sarılarak ayaklandım. Kafasını omzuma gömmüştüm, son kez güzel suratını hissedebilmek adına. Son kez hoşça kalmak namına..
Geriye doğru attığım her adımda içim sonsuzlukla, biriciğime kavuşma arzusuyla dolup taşıyordu.
"Dur Soo! Yapma lütfen!"
Jongin'imin beline doladığım kollarımı sıklaştırarak yaşlanan ruhumla zorlukla ayakta duruyordum. Chanyeol'a hitaben gökyüzüne bakarak konuştum.
"*Chanyeol, 'Ya öldükten sonra kabus görürsem' diye korkuyorum ama.. Ya aslında orası gerçekse, ve biz şuan rüyadaysak? Ya asıl rüya buysa?"
İkili afallamıştı. Kendini ilk toplayan Baekhyun idi. Yumuşak sesiyle bağırdı.
"Huzur bulun, iki beden fakat tek kalbe sahip olan mükemmel insanlar!"
Duyduğumla ruhum dinginleşirken geriye doğru bir adım daha attım. Toprağın çökmeye hazır kısmını hissedince büyük bir adım aldım ve..uçurumdan aşağı, yağmurun narin dokunuşları eşliğinde, hayatımı adadığım adamla atladık...
Sonsuzluk...Güzel günler...Birlikte sonsuzlukta güzel günlere yelken açtık ömrümü uğrunda yok saydığım adam ile...
*Finali kısa ve acısız(!) yaptım. Affedin. Mutlu sonlar yeşilçam filmlerin de bulunuyor bana göre. *Hamlet'den alıntıyla ficime son verdim. Bu zamana kadar vote veren ve beni göklere uçuran yorumlarda bulunan tüm güzel insanlara teşekkür ederim! 35.bölüme kadar sabredip okuduğunuz için minnettarım. Final bölümüne uzun ve şeker tadında yorumlar isterim pudingler! Sizi seviyorum! Sevgilerle.^^
*HunHan çifti tatile çıktıkları için finalde onları göremedik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i need you// kaisoo
Fanfiction"Birlikte üşüyeceğimiz bir kış sabahında görüşmek üzere."