7.Bölüm

2.5K 239 9
                                    

Kyungsoo cam kenarında ki tekli koltuğa oturuyor ve dışarıyı seyrediyordu. Evimin manzarası Jin Nehrine bakıyordu ve sonbaharın verdiği nahoşlukla hava müthiş bir auraya sahipti.

Bende onun karşısına oturudum ve bir çırpıda hazırlamış olduğum kahveyi küçük sehpaya koydum.

Beni başıyla selamlayıp kahveden bir yudum almak için bardağı dudaklarına götürdü. Bu zaman dilimini nasıl tarif edeceğimi bilmiyordum..

Bir yudum aldı ve en samimi gülümsemesiyle bana baktı.

"Elin çok lezzetli Jongin-ah. Teşekkür ederim."

İçimi sıcacık bir huzur kapladı o an. Yüzüm tekrar kızarmaya başlamıştı, lanet..

"Rica ederim."

"Oyun oynayalım mı?"

Hım? Oyun mu? Yüzünde çocuksu bir tebessüm vardı..En sevdiğimden.

"Olur, ne oynayacağız?"

"Büyük sırlar oyunu. Hangimizin sırrı daha büyükse o kazanacak. Kazanan taraf kaybedene istediğini yapmakta özgür."

Kulağa eğlenceli geliyordu.

"Kabul. Sen başla lütfen.."

"Pekala."

Kafasını tekrar dışarıya çevirdi ve sağ elini çenise dayadı. Şimdi tıpkı bir şahesersin Kyungsoo.. O hoş sesiyle konuştu kafasını bana çevirmeden.

"Ben çok büyük hatalar yaptım Jongin. Ama lütfen benden korkma. 2 yıla yakın bir zamandır psikolojik destek alıyorum. Geceleri bazen kendi iradem dışında şeyler yapıyorum. Uyandığımda ise unutamıyorum. Sanki hepsini bilerek yapmışım gibi geliyor. Bu ürkütücü.. Ve asıl konu ise.. Kabuslarımın seni çizmeye başladıkdan sonra yok olması."

Boğazım düğümlenmişti.. Her mükemmel insanın kusuru vardır lafı kesinlikle doğruydu. Kyungsoo'nun iki yıldır bu eziyeti çekiyor olması, yüreğimi söküp fırlatmıştı.

Beni çizdiğini yeni idrak ediyordum. Sehun haklıydı demek. Kafasını hala bana çevirmiyordu. Korkduğumu düşünüyor olmalıydı..

"Sana inanıyorum. Ve istersen sana yardım edebilirim. Nasıl yapacağım hakkında bir fikrim yok ama sen bana önderlik edersin değil mi?"

Gözlerini kocaman açarak gülümseyen suratıma baktı. Bu güzelliğe bakmak bir onur olmalıydı..

"Korkmadın mı yani?"

Zevkle gülümsedim. Senden korkmam imkansız güneşim!

"Korkmadım elbet! Bana güvenebilirsin, yanında olmak istiyorum."

Ne zaman bu kadar utanmaz olmuştum? Dilimi tutmalıydım.

Kyungsoo yerinden kalkınca bende kalktım. Tam yanıma geldi fakat ne konuştu ne de dokundu. Nefesimi kesebilecek tek adamsın..

Gölü gösterip konuştu aklımı başımdan alacak bakışlarıyla birlikte..

"Sana teslim olmak istiyorum. O sakin bakışlı kıyıya,o durgun göle gitmek, girmek ve orada kalmak istiyorum. Asırlardır başımdan gitmeyen kuşku canavarlarını,huzursuzlukları, sıkıntıları ve bunalımları bir kenara itip.."

Sağ elini kalbimin üzerine koydu usulca.

"..oraya gelmek istiyorum. Orada mısın Jongin?"

Tenime değene sıcaklığı, samimi sözleri, aşkla bakan gözleri ile beynim püre kıvamına gelmişti. Kafamın üzerinde yıldızlar uçuşurken ne diyeceğimi kestiremedim. Bu adama deliler gibi aşık olmuştum bile.

Yaşamımın o ana kadar ki en büyük sevincini yudumlarken, karanlığın göbeğine fırlatılmış, hedefi belirsiz bir oktan başka bir şey olmadığımı nereden bilebilirdim ki?

i need you// kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin