4- 'First Kiss'

7.2K 460 275
                                    

yıldızlarından bana da bırakanlara teşekkürler~

*

🍒
|Kiraz Çiçeklerinin açmasıyla birlikte herkesin onları paylaşması ve çok ünlü, sevilen bir şey olmasının sebebi bu kiraz inancının olmasıdır. Çok abartılır ama, eh her masalın biraz doğruluk payı vardır.

Tamam pekala bu çok.. Çok aniydi.
Şaşkınlığıma engel olamadan ona baktım. Beni duyabiliyordu. Tanrım gerçekten duyuyordu!
Ruh eşinizi bulmuş olmanız hissi bence bu ip meselesiydi. Tamam belki de serçe parmağımıza ip takarız?

Güldü.

Beni dinlemeyi kes! İç sesime girmeyi kes Min Yoongi!

Dudaklarını ısırarak gülmemeye çalıştı ama sonra utanarak gözlerini kaçırdı. Neden bu kadar normalmiş gibi davranıyor? Ellerim titriyor..

Feromonlarının arttığını hissediyorum. Sevimli diye mırıldandığını duyuyorum. Gözlerimi kırpıştırıyorum, açıyorum, kapıyorum; rüya değil.

Beni sevdiğini söylemiştin.. Mutlu olmalısın.

Gülümsemesi daha da genişlemiş Yugyeom'un geldiğini hissederken hareketlenmiştim, benden önce davranıp ayaklanmış, kalkmam için elini uzatmıştı. Utansam da gözlerimi kaçırarak elini tuttum ve ayağa kalktım. Parmak uçlarım saçlarındaki kiraz yapraklarını temizlemek için karıncalanıyordu.
Gözlerine uzun süre bakamadım..

"Abi! Çek ellerini abimin üstünden lan!" Yugyeom koşarak gelip hemen aramıza girmiş ve beni arkasına almıştı. Normalde olsa buna karşı çıkardım ama şu an beni korumak istediğini biliyordum. Yoongi ile bakışıyorlardı. Tam hadi gidelim gibi bir şey diyecektim ki "Bu alfa kim?" demesiyle öylece kaldım.

Ben de bilmiyorum..
O ise elini kardeşime uzatmıştı.

"Merhaba ben Yoongi"
Yugyeomsa bana bakmıştı ve kafamı sallamamla birlikte tek kaşını kaldırarak elini sıkmıştı. Havalara bak havalara. Eğer omegaysanız ve sizden küçük alfa bir kardeşiniz varsa hayat çok zor.

Yugyeomun siyah hoodiesini çekiştirdim.

"Hadi gidelim" bana dönmüştü. Çok da iyi bir halde değildim ve feromonlarının agresifleştiğini hissediyordum. Kardeşime biraz yaklaştım, titrememe engel olamayarak. Tanrım şu an aynı ortamda Yoongi de vardı ve deli gibi ona sarılmak boynuna sokulmak içgüdüsü hissediyordum. Ancak öyle rahatlayacakmışım gibiydi ama bu duygular benim için o kadar yeniydi ki yediremiyordum. Görmezden de gelemiyordum. Bu yüzden Yug'a yanaştım. Kokusunu sevdiğim ilk alfaya'ya yani.

"Sana bir şey mi yaptı?" gözlerine baktım ve omzunun üstünden onu kontrol ettim. Yug'dan daha kısaydı. Bir an için her şeyi boş verip buna gülmek istedim.

"H-hayır Yug gidelim lütfen" sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki. Biliyordum Yoongiden ayrılınca daha da güçsüzleşecektim. Araya hafta sonu girecekti ve ben büyük ihtimal Yugu evden gönderip annemin kucağında ağlayacaktım. Sahiden de annemin dediği gibi onu özlediğim için delirir miydim? Eh, delirsem fena olmazdı gerçi. Ben karamsar biriydim. Etrafa gülücükler saçan hayat dolu sevimli bir omega değildim. Eskidendi..

Kardeşimle el ele oradan uzaklaşırken arkamı dönüp son kez ona baktım. Gözlerime bakıyordu ve sonra birleşik olan ellerimize bakıp sinirli adımlarla çalıların arasından yürümeye başladı.

Hoşuma gitmişti inkar edemem.

Eve geldikten sonra odama gidecekken Yugyeom kolumdan tutmuştu. Bu konuşmak istiyorum demekti. Yalvaran gözlerle baktım. Çok erkendi.
"Aramızda hiçbir şey yok Yugy" kısaca söyledim.
"Hem.. Ayrıca üç hafta sonra mezun oluyorlar."

New Things |Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin