5- 'Baby Project'

5.8K 421 113
                                    

*🍥🍥🍥🍑*

Taehyung kendini bok gibi hissediyordu. Arkadaşı ile olan ilişkisini mahvetmişti. Burnunu çekerek yumuşak battaniyesinin altından çıktı ve biraz daha Nutella yiyerek geri yatacakken annesi kapısını tıklatmıştı.

"Oğlum 3 gündür odandan çıkmadın, senin için endişeleniyorum. Hadi kapıyı aç bir yüzünü göreyim."

Dudaklarını büzüp dolan gözlerini sildi ve battniyesine sarınıp kalktı. Sümüklü peçetelerini çöpe atıp kapısını açtı.

"Anne ben çok mutsuzum Jiminie beni istemiyor, ben onu çok kırdım, ama elimde değildi gerçekten! Farkında bile değildim o kadar çok kaptırmışım ki kendimi. Depresyona giriyorum sanırım." yine ağlamaya başladı ve anne Kim (bayan kelimesini kullanmamaya özen) oğluna sarıldı. Oğlu kendisini paralamış sevgilisini de "senin yüzünden!" diyerek kapı dışarı etmişti ve Hoseok da kapının önünde ağlıyordu muhtemelen.

Anne Kim sabırla derin bir nefes aldı. 3 yaşından beri arkadaşı olan birini kaybetmişti evet ama dışarıdaki oğlanın suçu hakkında en ufak bir fikri yoktu. Onu banyoya sokarken banyodan ve sağlıklı bir yemekten sonra onunla uzunca konuşup vereceği nasihatleri düşündü.

***

Yoongi dışarıda çalan yüksek sesli club müziğiyle baş ağrısını dindirmeye çalıştı. Sarhoşlar dışarıda bağırıyorlardı. Ne diye evleri barın yanındaydı ki.
Üniversite sınavına az kalmıştı ve bunalmış hissediyordu. Proje ödevlerinin teslim tarihi gelmişti ve yarın bunun için bir 'sosyal sorumluluk projesi' olarak bebek bakıcılığı yapmak için ana sınıfına gidecekti. Sanki hiç işi gücü yokmuş gibi. Çalışması gereken boktan bir matematik dersi yokmuş gibi.

18 yaşında iseniz aileniz çevreniz ve dersleriniz sizi hiç olmadığı kadar bunaltıyordu. Yoongi cama çıktı ama hava o kadar sıcaktı ki oksijen bile yoktu. Yoongi sinirle küresel ısınmaya küfretti. Şu an o kadar morali bozuktu ki buna bile sinirleniyordu.

Jimin onu istememişti. Onun bir omegası bile yoktu ve şu koskacaman dünyada yapayalnız hissediyordu. Onun dayanıp güç alacağı hiç kimsesi kalmamıştı sanki. Öyleydi. Ne yapacağını bilmiyordu, dersleri yeteri kadar iyi olmamıştı hiçbir zaman ve bunu bir senede düzelebileceği en iyi seviyeye getirmek için elinden geleni yapıyordu. Ama o kadar yorulmuştu ki. O herkese karşı alttan alırken kimse ona en ufak bir yardımda bile bulunmuyordu. Sadece tek başına çabalıyordu ve artık çok yorulmuş hissediyordu.

Artık ne bir şeyler yazmak ne de piyano çalmak bile onu rahatlatmıyordu. Sadece uzanıp ağlamaya ve sabahın olmasını beklemeye devam etti. Bu çilenin bir gün biteceğini umut ederek gözlerini kapattı.

Ertesi gün Park Jimin Min Yoongi'nin hiç kimse ile konuşmayıp derslere girmemesini, çökmüş omuzlarıyla Jimin'in o gün sevdiği kediyi kucağına alıp sevmesini ağacın altında arada bir gözleri sulanmasına rağmen kendini kasmasını her ne kadar inkar etse de izledi. Min Yoongiyi dikizlemiyordu tamam mı? Dikkatini çekmişti sadece. Ona ne olmuştu ki?

Yanına gitse miydi? Hayır hayır. Bu iyi bir fikir değil hem.. Ödevi vardı.

...

Ödevim olduğu için ilk iki dersten sonra çıkmama izin vermişlerdi ve saat 10'a yaklaşırken ana sınıfına doğru yürüyordum. Bütün bir günü orada geçirmek.. Bu bebek bakıcılığı da nereden çıkmıştı. Omegaydım tamam, merhametliydim ama daha önce sadece yeğenimi bir kere kucağıma almıştım o kadar.. Öğretmenler çok saçma proje ödevleri veriyordu yine ve yine. Aferin Jimin dizini kırıp çalışsan böyle olmazdı.

Sevimli karakterlerle boyanmış kapıyı araladım ve kapının açılmasıyla üstte takılı olan küçük zilin sesi etrafı doldurmuştu. Dadı olduğunu tahmin ettiğim kadın ismimi, imzamı almış, bir öğrencinin daha yardıma geleceğini söylemişti. Bu kadar çocukla tek başıma baş etmeyeceğim için mutlu olmuştum. Bir de benim gibi başka Bay Seoun'un mağduru olan kim diye merak etmiştim. Bana yapmam gerekenleri anlatmış ve miniklerle tanıştırmıştı.

New Things |Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin