Simge Pınar- Kestim Kara Saçlarımı
♤
Kafamın içinde allak bullaktı her şey. Eskiden olsa uyurken ihmal ettiğim şeyleri düşünüp yatağımdan kalkardım. Fakat şimdi, artık hiçbir şeyin önemi olmadığını bildiğim için bomboştu içim. Uyanmak istemiyordum. O adamın çehresine bakmak ve ezilmek istemiyordum. Hayatım boyunca uyumuş numarası yapabilirdim belki de.
Ama öyle olmadı. Gözlerimi açmam gerekiyordu ve açtım.
Bir hastane odasında kolumda serumla yatakta yatıyordum. Yan koltukta Ushan oturuyordu. Sabah seçtiğim kol düğmelerini çıkarmış dolabın üstüne koymuş ve gömleğinin kollarını sıyırmıştı. Kravatı ise koltuğun bir kolundaydı. Üstten iki düğmesi açılmıştı gömleğinin. Gözleri kapalı ve başı arkaya yaslıydı. Bacakları rahat bir tavırla yayılmıştı.
Yatakta yavaşça doğruldum. Onu uyandırmak istemiyordum. Yastığı sırtıma koyup ellerimi önümde birleştirdim ve düşünmeye başladım. Arada bir ona bakıyordum.
Neler düşünüyordum? Asıl suçlunun babam olduğunu anlamıştım. Kumar masasına kızını koymuştu. Fakat bu da canilikti. Bir eşya gibi alıkoyulamazdım. Ne olacağını anlamıyordum. Bu adamla bir ay bile geçmezdi. Ne yapacaktı? Eninde sonunda ben buradan gidecektim. Çünkü okulumdan mezun olacak iş sahibi olacaktım. En basitinden sevgilim olacaktı. Bu adam beni alıkoyamazdı.
Üniversite öğrencisiydim. Okulum vardı. Henüz 20 yaşına girmem için birkaç ay vardı. Bu nedenle hayatımın canlı döneminde bu adamla olamazdım.
Ama bir gecede tüm umudum kırılmıştı. Babası tarafından kumar masasına koyulan bir kızdan gelecek hayali duymak saçmalıktı. Ben Ushan'ın doğum günü hediyesiydim. Basit, saçma bir hediye. Onların hayatında belki normal bir hediye. Ne olacağını artık kestiremiyordum.
"Evren."
Duyduğum sesle gözlerimi yumdum. Bir saniye sonra açıp ona döndüm. Gözlerini ovuşturuyordu. Koltukta doğrulup yanıma geldi.
"Kendine bunu yapma." dediğinde yutkundum.
Odaya giren hemşireye döndük. Güler yüzü ile yanıma gelip serumumu çıkardı.
"Biraz halsiz düşmüş sadece. Eve gidince iyi bakılması lazım. Öğünlerini aksatmasın yeter." dedikten sonra çıktı.
"Duydun." dedi sakince.
Ayaklarımı yataktan sarkıttığımda etraftaki eşyalarını aldı. Kolumdan tuttu. Ayağa kalkacaktım fakat o beni yatırıp kucağına aldı bir anda.
"Yürüyebilirdim." dedim heyecanımı bastırarak.
"İşimizi sağlama alalım."
Boynuna doladığım ellerim buz gibi olmuştu. Başım göğsüne yavaşça düştü. Hastanenin koridorunda yürüdükten sonra dışarı çıkıp beni arabanın arka koltuğa yatırdı ve diğer kapıdan kendisi de binip göğsüne yaslanmamı sağladı. Şoföre eve sürmesini söyledi.
"Beni korkuttun, Evren." dediğinde derin bir nefes alıp verdim.
"Ben de korkuyorum." dedim sessiz ve istemsizce. Ağzımdan çıkıvermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor
Teen FictionGözlerim karanlığa açıldığında etrafı süzmeye çalıştım fakat erken çöken gece yüzünden ilerleyen saatler neredeyse zifiri karanlık oluyordu. Hiçbir şey görmeksizin yattığım yeri yokladım. Sanırım yataktaydım. Kolumu uzatınca bir bedene dokundum. San...