Kalben- Yara
♤♤♤
Burnuna buram buram gelen bir koku vardı. Mahir yatakta öfkeyle yastığını ters çevirip yatmaya devam etti.
"Siktiğimin kokusu." diye söylendi. Yastığı değiştirmesi bir işe yaramamıştı.
Siniri bu sefer büyüdü. Yastığı sertçe avucunda sıkıp yere fırlattı. Yatakta uzanan köpeği Ares yastığı gördüğü anda aşağı atlayıp yumuşak, güzel kokulu kumaşa ulaştı.
"Ares oyun oynamıyoruz." dedi Mahir.
Ares ise oyun oynanmadığını biliyordu. O yastığa sinen kokuyu sevmişti. Köpeğin oyun oynamadığını anlayan Mahir sinirlendi, Ares çenesini yastığa koymuştu.
"Sikeyim Ares buraya gel."
Köpek üzgünce mırıldandığında Mahir bu sefer arkasını dönüp uyumaya çalıştı. Köpeği onun sözünü dinlememişti. Biraz uyumaya çalıştığında çalan telefonu onun öfkeyle hırlamasına sebep oldu. Uzanıp açtı.
"Ne var Barış?"
"Seni almaya geldim, hadi."
Ofladı Mahir. Saate baktı. Anlaştıkları saatti. Uyumaya çalışırken unutup gitmişti. Yatağından kalkıp pantolon giydi. Ares'e yemek koydu, suyunu tazeledi. Lazım olan eşyaları alıp dışarı çıktı. Kuzeninin arabasının ön yolcu koltuğuna bindi.
"Uyuyor muydun?" diyen Barış'a göz devirdi Mahir.
"Keşke."
Barış kuzeninden gözlerini çekti. Bu garip adamı hiç çözememişti. Arabasını sürmeye başladı. Geldikleri yer bir depoydu. Evet adam döveceklerdi. Geçen gece Evren'e saldıran hırsızı Ushan'ın elinden almışlardı. Ushan'a konuşmayan hırsızı konuşturacaklardı. Mahir'in dizleri kaşınıyordu.
İkisi de hızla indiklerinde demir kapıyı aştılar. İki genç adam masaya oturan hırsızın başında oturuyorlardı. Onları bir baş işareti ile gönderdi Barış. Hırsız gergin değildi. Aksine rahattı. Bu tavırlar Mahir'i rahatsız etmedi. Az sonra istediğini alacağını biliyordu.
"Basit bir hırsız olmadığını biliyoruz." dedi Barış. Adam kafasını alayla salladı.
"Alihan Oktaylar'a çalıştığını biliyorum." diyen Mahir'le göz göze geldi bu sefer hırsız. Keyifle güldü.
"Evet," diyerek arkasına yaslandı "demek konuşmam gereken senmişsin."
"Patronun bir mesaj mı gönderdi?"
"Tabii ki."
Mahir'in bu sefer damağı kaşınmaya başladı.
"Söyle."
"Bu işin 3 yıl önce sonlandığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Her şey yeni başladı."
Mesaj buydu. Barış sinirle ofladı. Bu mevzunun bitmesini her şeyden çok istemişlerdi.
"Neden Ushan'a konuşmadın?"
Barış'ın sorduğu soruya güldü hırsız.
"Yetkiliyle konuşmam lazımdı."
Mahir hızla adamın çenesine yumruk indirdi. Sandalyeyle beraber yere düşen adamın üzerine tükürdü.
"Git o patronuna söyle, kimsenin kaybedecek bir şeyi kalmadı. Her şey bitti."
Mahir depodan çıktı. Barış da arkasından. Yüzünü ovuşturdu sert adam. Derin bir nefes aldı. Güneş henüz doğmamıştı.
"Kızı almamız lazım." dedi gökyüzündeki hafif mavi tona bakarak. Barış tekrar ofladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor
Teen FictionGözlerim karanlığa açıldığında etrafı süzmeye çalıştım fakat erken çöken gece yüzünden ilerleyen saatler neredeyse zifiri karanlık oluyordu. Hiçbir şey görmeksizin yattığım yeri yokladım. Sanırım yataktaydım. Kolumu uzatınca bir bedene dokundum. San...