Kalben- Doya Doya
♤
Bu adamın bana kaba davranışı aslında umurumda değildi. Kimse kimdi. Kaç kere görecektim sanki! Ama o tehdit eden sesi kulaklarımdan çıkmıyordu. Biraz da olsa merak ediyordum neden bana bu kadar sert olduğunu. Umursamamaya çalışıyordum açıkçası.
Ceketini bana sardığı an planımız suya düşmüştü, çünkü hızla bize yaklaşan Egemen gülüyordu.
"Beni manyak ilan ettiniz. Yazıklar olsun hepinize." diyerek yanımıza geldi.
Mahir adını duyduğu an beni itmişti zaten. Aramızdaki mesafeye Egemen gelip koluma girdi. Kendisinin bir manyak olmadığını açıklarken sözünü kesip gülmeye başladım. Bu sırada eve giriyorduk.
"Tamam Egemen, söz, bana horon tepmeyi öğretmene izin vereceğim."
Kolunu omzuma atıp beni sıktığında kafamı biraz geri çevirdim. Mahir olduğu yerde kalmış buraya bakıyordu.
Sonra tüm gece eğlenceli bir şekilde geçti ve hepsi evlerine gittiğinde Ushan ile beraber kaldık. Ushan'ın yüzündeki ifadenin sıcaklığını hissettiğimde kendimden nefret ettim. Arzu çoktan evine gitmişti. Evde ikimizden başka kimse yoktu.
Odama çıktığımda koridorun ortasında durup bana uzun uzun baktı. Neden baktı bilmiyorum. Sonra iyi geceler diyip odaya girdim.
Uykum olmadığı için o koltuğa oturup pencereden bakmaya başladım. İçimde Ushan'ın yanıma geleceğine dair bir his vardı ama gerçekleşmemişti. Yatağa uzandım ve gözlerimi yumdum.
Gün geçmiyor ki, hislerim yanılsındı. Uykumun ortasında sert bir sesle uyandım. Ushan odama girmişti ve odadaki su bardağına çarpıp düşürmüştü. Korkuyla açılan gözlerim onu bulduğunda dağınık saçlarıyle bana bakıp sakin olmamı söyledi.
"Özür dilerim ben kork-"
"Bir sorun mu var?" dedim etrafı izlerken.
"Sadece..." dedikten sonra yanıma gelip yatağa girdi.
Ne yaptığını anlamayarak ona baktığımda kollarını kafasının altına koyup gözlerini kapattı.
"Mahir hakkında bir şeyler olduysa, anlat." dedi sakin sesiyle.
"Sadece sanırım, beni sevmedi." dedim hayal kırıklığı ile.
"Sevilmemek seni neden bu kadar üzüyor?" diyerek bana döndüğünde kafamı bilmiyorum anlamında salladım.
"Mahir'in dediklerine aldırma." diye mırıldandı.
Sonra gözlerini kapattı. Bir süre geçtiğinde uykuya daldığını anlamıştım. Yorganı üstüne örtüp ondan uzaklaşıp uykuma daldım.
Neden yanıma geldiğini bilmiyordum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Onu kovacaktım ama öyle bir bakıyordu ki, dokunamıyordum rahatına.
Sabahın çok erken saatinde gözümü açtım. Saat 5i gösteriyordu. Susamıştım.
Ushan yanımda mışıl mışıl uyurken yavaş adımlarla odadan çıkıp mutfağa gittim. Tezgahtaki sürahiden su doldurup içecekken bir tıkırtı duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor
Teen FictionGözlerim karanlığa açıldığında etrafı süzmeye çalıştım fakat erken çöken gece yüzünden ilerleyen saatler neredeyse zifiri karanlık oluyordu. Hiçbir şey görmeksizin yattığım yeri yokladım. Sanırım yataktaydım. Kolumu uzatınca bir bedene dokundum. San...