38. BÖLÜM ŞİMDİ NE OLACAKTI?

106 13 1
                                    

Eve doğru yaklaştıkça içimdeki korku artıyordu iyicene, yaklaşmıştım baya artık dönüşü yoktu bu işin, bunu yapmazsak yaşama şansımız hem çok zayıftı hemde Irem i bir daha göremezdim, bunu başarmak zorundaydım.
Bu düşünceler ile eve doğru koşarken nefes nefese kalmıştım, Bourne beni gördü ve diğerlerine haber verdi, hemen dışarı çıktılar, alelacele beni evin içine soktular, Bourne Barthram Nelson Audrina ve diğerleri bana sarıldı, neler olduğunu öğrenmek istiyorlardı.
Aniden Leandro beni omuzlarımdan tuttu ve sarsarak Oakes i sordu, bağırarak

(Leandro) Oakes, Oakes nerde, dilini kesmeden çabuk konuş nerdee.

(Richard) Be... be.. Ben onu bıraktım, yanı bırakmak zorunda kaldım.
Biz evi gözetlemeye giderken aracın lastiği patladı, nere olduğunu bilmiyorum ama müze vardı.
Oakes kontrolü kaybetti, direğe çarptık, Oakes ağır yaralandı, hemen ordaki müzeye girdik apar topar, biraz bekledik Oakes in durumu ağırdı zor bela zombilerden kurtulduk, buraya gelmeye çalışırken kalabalık bi zombi grubu önümüze çıktı, bi evin içine girdik, ikimiz birden buraya ulaşamazdık.
Mecburen yardım götürmek için ben onu orda bıraktım.
Nolur gidelim kurtaralım onu.

İnandırıcı olabilmek için bi kaç göz yaşı ekledim oyunuma onlarda inandı sanırım.
Aynı Oakes in dediği gibi de oldu, Leandro kendi adamlarını ve beni aldı hemen yola koyulduk.
Oakes le anlaştığımız eve doğru hareket ettik.
Ben yolu tarif ediyodum, giderken düşünmeye başladım acaba kim Oakes i dinler bizimle gelirdi.
Biz Oakes i kurtarmaya Leandro, Dawson, Kaeley ve ben çıkmıştık.
Benim arkadaşlarım Bourne, Barthram, ve Nelson kesin gelirdi.
Bana sırdaş olan Audrina da gelirdi.
Andrew de bizden di oda gelir.
Irem... Umarım gelir, herşeyden çok istiyorum bunu, Moustafi oda gelirdi sonuçta hayatını kurtardık onun.
Usttegmen Senersone, gerçi onların adamı ama mantıklı birisi, oda bizi seçer,
Doktor Wayne bu adam doğru olanın yanında birisi muhtemelen oda bizi seçer.
Onbir kişi oluyoduk benim hesabıma göre bence Leandro Kaeley ve Dawson bu üçü kalacak.
Umarım planımız işler ve herşey umduğumuz gibi olur.
Oakes ile anlaştığımız eve gelmiştik sonunda.
Burası olduğunu söyledim.
Hızlı bir şekilde atıldılar, etraftaki zombileri vurarak eve ilerlediler.
Bende hemen arkalarından takip ediyorum.
Eve girdik, etrafı aradık seslendik Oakes e derken Kaeley duvardaki yazıyı gördü, hemen dönüp göğüsüme bi tekme attı, ben acı ile yerde kıvranırken bağırıyordu bana.

(Kaeley) Seni aşağılık pislik, ufak beyninizle bize oyunmu oynuyorsunuz haa

(Dawson) Adi sürüngen bizi tuzağa mı çektiniz.

Dawson üzerime çıkmıştı, bağırarak beni yumrukluyodu.
Kendimi korumaya çalışıyordum.
Leandro Dawson u üzerimden çekti aldı.

(Leandro) Bana bak eğer oyun oynuyorsanız, sadece seni değil hepinizin kafasını yuzerim.
Hemen bana ne olup bittiğini anlat.
Anlat ki ilk seni öldürmeyim.

Leandro silahını bana doğrulttu.
Ben acı içinde cevap verdim.

(Richard) Lanet olsun sizin derdiniz ne ha, kafayı mi yedin dostum.
Ne gibi bi oyun oynaya biliriz ki, zombilerden daha tehlikeli olan insanlarla mücadele edebilmek için elimizdeki en iyi üç adamı mı vuracaktık.
Sizi öldürsek ne olacak ha, kiminle mücadele edebiliriz.

(Leandro) Umarım doğru söylüyorsundur, yoksa hepinizi ezerim.
Dawson şunun silahını al her taraf zombi doldu bi an önce dönelim, bunuda eve bağlayalım, daha sonra diğerleriyle burayı kontrole geliriz.

O kadar inandırıcı oynamıştım ki ben bile inandım dediklerime neredeyse.
Apar topar araca bindik hemen, eve dogru hareket ettik.
Gidene kadar Dawson gözünü ve silahının namlusunu benden ayırmadı hiç.
Duyduğum acı ile yeminler ediyodum, Oakes i orda bıraktığıma neler olduğunu bilmiyorum diye.
Sonunda eve gelmiştik, umarım Oakes başarmıştır, dediği gibi olmuştur.
Eve girerken çevredeki araçların lastiklerine baktım evet her aracın en az bir iki lastiği patlaktı.
Benim araclara bakışımı Kaeley farketti, kafama sağlam bir tane daha vurdu.

(kaeley) Nereye bakıyosun sen öyle

(Richard) Nereye bakacam hiç bir yere.

Evin kapısının önüne geldik, üçüde benim baktığım gibi çevreye bakındı kısa bi süre.
Ecel terleri döktüm adeta bişey farketmezler umarım diye, ama iyice şüpelenmişlerdi bi kere, Leandro Dawsona kapıda beklemesini söyledi.
O ise kabul etmedi evin içinden camdan bakarım diye karşılık verdi.
Icim rahatlamıştı, dışarda olsaydı, çatışabilirdik.
En azından içerdeyken esir alabilirdik, bir şansımız vardı, eğer Oakes dediğini yapabildiyse.
Benim tahminime göre Oakes ve benle birlikte onbir kisi oluyorduk, bu üçü kalıyordu sadece.
Umarım hesaplarım doğru çıkar ve içeri girdiğimizde dokuz kişi bizi karşılar.
Oakes gizlenmiş olacaktı.
Peki ya başaramamışsa ne olacaktı.
Saniyeler içinde kafamda birsürü soru oluştu.
Tek çözüm önümde duran kapıdan girmekti.
Ve kapı açıldı...
Şimdi ne olacaktı...

ZOMBİ ÇAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin