18 Nisan saat 20.45
Ceyda: Doğum gününü kutlamayı unuttum, kutlu olsun
Psikopat: Şimdi güzelim ben on sekiz oldum ama sen olmadın
Psikopat: İçeride alkol varmış o yüzden on sekiz yaş altı olanları almıyorlar
Psikopat: Zaten siyah montumu da giydim.
Psikopat: Şimdi yanına geliyorum ama sen bana bakmıyorsun
Ceyda: Ama beni almayacaklar ben giremem içeri?
Psikopat: Soyadım var
Psikopat: Neyse sen şimdi şu sıraya gir bir şansımızı deneriz
Sıraya girdim ve yaklaşık bir beş dakika bekledik.
Sıra bana gelince kimlik istediler, o da elimi tutuyordu.
Görevli "Babası mısınız?" diye sordu, ikimiz de "Hayır" dedik.
"Üzgünüm velisi olmak zorundasınız" OZGONOM VOLOSO OLMOK ZORONDOSONOZ konumuz bu mu şimdi?
O topluluğa biz de katıldık. İki üç dakika sonra bir görevli geldi ve " Normalde yapmayız ama şimdi size bileklik takacağız ve konser başlamadan balkona gideceksiniz balkon eksi ikinci katta. İtirazı olan var mı?" diye sorguya çekti mübarek. İtirazı olan da bir zahmet ölsün. Herkesten onaylayan bir mırıltı çıkınca bizi biraz beklettiler ve kırmızı montlu kızın arkasına geçtik. Kız neşeli neşeli konuşuyordu. "Abla denek olacağız!" Onlara bileklik takıldı, geçtiler sıra geldi bize. Kimliklerimizi gösterdik ona turuncu bileklik bana da on sekiz altı olduğumdan turuncu beyaz bileklik verildi. Asansöre yavaş yavaş ilerledik. Biraz bekledikten sonra da bindik. Bindiğimizde etrafta ölüm sessizliği vardı. İkimiz de konuşmuyorduk. Telefonumu cebimden çıkardım ve yazarak ilerledim.
Ceyda:Seni bu akşam görebilecek miyim?
attığım gibi gelen bildirimle Psikopat yazmaya başladı.
Psikopat: Seni bu akşam öpebilecek miyim?
Aynı anda sorularımıza cevap verdik.
Ceyda:Evet.
Psikopat: Evet
Tebessümünü duyumsadım. Klavye sesini de.
Psikopat:Karanlıkta ne kadar görebileceksin bilemem, ayrıca içeceğiz de.
Ceyda: O zaman hepsi tanrının işi olur.
Psikopat: Bizim yanmamız biraz garip bir şey olmaz mı?
Ceyda: Hayır olmaz.
Kapılar açıldığında burnuma gelen alkol kokularına yüzümü ekşittim. "Hani yukarıda alkol yok diye çıkardınız?" diye söylendim.
İçeriye geçtiğimde bir yere oturdum ve beklerken ayaklarımı balkondan aşağı sallamaya başladım.Psikopat da yanıma oturmuştu. Ferah kokusu burnuma dolarken gözüme daha açılmamış bir ışık takıldı. "Hanımefendi burada ayaklarınızı sallandıramazsınız." Ayaklarımızı geri çektik ve ayağa kalktık. Birazdan aşağıdan coşku ıslıkları vardı. Herhalde grup geliyordu. Bir süre sonra kulağıma dolan müzik sesleriyle şunu da anladım ki kulaklığı geç konserle kanıma işlenen şarkılar bile yetmiyordu müziğe doymama.
~~
Karanlık şarkısının melodisi kulağıma geldiğinde anında bildirim geldi.
Psikopat: Ayağa kalk, dans edeceğiz.
Bana uzattığı elle ayağa kalktım ve ellerimi sarılarak başımı omzuna koydum. Şarkı sözlerini mırıldanarak söylüyorduk.
Ey protest halkım!
Bana ne yaptın?
İçinizden hiçbirinize ait hissedemiyorum
Davanıza davam diyemiyorum
Bilemiyorum, sorun bende mi?
Ne yapsam kendimi?
Anlatsam derdimi
Her yer karanlık
Yarından umudum yok
Aslında sorum çok ve cevaplar sayfalar dolusu önümde
Ne kadar görmek istesem de gözümle
Her yer karanlık...
Her yer karanlık
Hiç ışık yok...
Gitme, sen ve ben ayrıca biraz delisin şarkılarında da sanki ruhlarımız birleşiyormuşcasına aynı şekilde dans ettik.. Evimi bulmuş gibiydim, mutlu ve huzurlu... İçtiğim ilk birada sarhoş olurken son şarkıda bağırdığımızı hatırlıyorum. "Bir daha!" diye.. Böyle samimi bir grubu sevdiğim için çok şanslıydım. Yaptığı güzellikleri hatırlamıyorum şu anda ama çok güzeldi.. Tekrar sahneye çıktıklarında ve karanlığı tekrar söylediklerinde en son "Sana doğum günü hediyesi alamadım ama bir hediye verebilirim psikopat!" diye kulağına fısıldayışım ve ardından kapüşonunu çıkarması.. Yüzünü hatırlamayacak kadar sarhoştum o gece ama dudaklarının sıcaklığını kulağımda hissedebiliyordum. "Ben sözümü tutarım güzelim ama sen sarhoşken seni kullanamam. Sen zaten benimle dans ederek bana bir hediye vermiş oldun, teşekkür ederim." sözlerini hatırlıyorum.. Sonrası karanlık... Hiç ışık yok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker || Texting
Historia Corta(Tamamlandı)05**:Gülme, çok güzel gülüyorsun. 05**: Şaşırma, seni dikizlemiyorum. 05**: Kameradan diyorum, ne güzel çıkıyorsun. Engellendi.