12. BÖLÜM 1. Part

745 69 59
                                    

Oy ve yorumları unutmayın :))

İki takım elbiseli adam kızın kollarından ve bacaklarından tutup çıkardılar arabadan. Ormandaki kulübeye girip sandalyeye oturttuktan sonra horlayan kıza baktılar.

Boğazında aslan varmış gibi adeta kükrercesine horlayan kızdan hayret dolu bakışlarını çekemedi ikisi de bir türlü. Biri:

"Eteri fazla mı koklattık ya? Bir türlü kendine gelemedi."

O sırada yüksek sesle horlayınca ikisi de irkilip geri kaçtı.



...

Demir şirketindeki odasında masasına oturmuş, ayaklarını da masaya koymuştur. Ayaklarının altında masa kirlenmesin diye peçete vardır tabi.

Gözleri kapalı, klasik müzik dinlemektedir yaslandığı koltukta. Serkan'ın kapıyı bile çalmadan:

"Demir, Ahu yok ortalarda" diyerek telaşla odaya girmesiyle açar gözlerini. 

"Ahu mu yok ortalarda?" Gülümsedi. "Ben de diyorum neden bu kadar huzurlu ve mutluyum."

Serkan gözlerini devirip:

"Şaka yapılacak bir konu değil bu" dedi yanına gelerek. "Ayşe Teyze'yi aradım eve gelmemiş. Şirkette de yok. Kesin başını belaya sokmuştur." 

"Abartma Serkan ne alakası var bela falan."  Serkan kollarını kavuşturup:

"Ahu'dan bahsediyoruz" deyince hızla ayağa kalktı.  

"O halde Lucy'nin de başı beladadır. O yok garajda!"  Serkan:

"Allah seni ne yapsın Demir! Şu anda düşündüğün o hurda yı..." (Demir'in kızgınca baktığını görüp yutkundu.) "Lucy mi... diyorsun... kardeşim?"




...

Ahu gözlerini açtığında iki kafa gördü. Gülümseyerek:

"Merhaba" deyip kapattı gözlerini.

Birkaç saniye sonra şaşkınca açıp çığlık atınca iki adam da tıkadı kulaklarını. Birisi:

"Ahmet bu nasıl bir herif ya kız gibi ciyaklıyor!" 

"Ben de anlamadım ki Mehmet. Nasıl bir bela aldık başımıza ya?" 

Kızın hala çığlık attığını görünce Ahmet:

"Şunun ağzını kapat" dedi.

Mehmet dediğini yapıp ağzını kapattığını kızın elini ısırmasıyla bu sefer o çığlık atmaya başladı. 

Yaklaşık beş dakikalık feryat figanın ardından kızdan kurtulup diğer adamın yanına gittiğinde genç kız ikisine de şaşkınca baktı. Ahu:

"Siz kimsiniz be?!"  

İki adam da az evvel ki rezilliği yaşamamış gibi vücutlarını dikleştirip başlarını kaldırarak:

"Fidyeciyiz" dediler. Ahu:

"A tamam okey ya. İçim rahatladı ger... la siz manyak mısınız?!!! Ne demek fidyeciyiz! Kürşat mı tuttu sizi doğruyu söyleyin onun adamı mısınız siz?"

İki adam da şaşkınca birbirine baktı. Ahmet:

"Kürşat?"  Mehmet:

"Kürşat?" 

KARDEŞİM OLUR MUSUN? Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin