15. BÖLÜM 2. Part

412 50 44
                                    


Oy ve yorumları unutmayın:) 

Kürşat parmaklarını masaya vururken oldukça gergindi. Sinirle kravatını gevşetip nefes almaya çalıştı. Takım elbiseye alışkın olsa bile kravat takmaktan hiç hoşlanmıyordu. Yaka düğmesini açıp arkasında duran adamlara döndü. Kürşat:

"Nerda kaldi bunlar uşaklar?" Taylan:

"Birazdan gelirler abi. Daha bir saat bile olmadı buraya geleli." Kürşat:

"Bir saat olmadi ama bağa bir önir geliyi! Şu kravat işkencesuni çekmeyum diya ortaokulda bıraktım eğitim hayatimu ama yina buldi benu şerefsuz!"

Son kelimesinde sinirle masaya fırlattı kravatı. Kürşat:

"Neydu bu herufun adu?" Taylan:

"Sanırım Demir Demiroğlu'ydu abi" diyerek tekrar doğruldu ellerini karnından çekmeden. Kürşat:

"Ha gelsunlar bir an evvel da!"

Bunu söylemesinin ardından birkaç saniye ya geçti ya geçmedi tekrar adamlara döndü.

"Ula bağa bakun. Onlarun yaninda beyfendu danranacağsinuz anlaşildu mu? Gerçek kimluğumizu anlamasunlar." Haydar:

"Sen hiç merak etme abi. Bizi düzgün beyefendi zannedecekler. Hiçbiri adi, pislik, haysiyetsiz, şerefsiz, ahlaksız badboylar olduğumuzu anlamayacaklar."

Kürşat ve Taylan ona bön bön bakınca:

"Vallaha" dedi. "Benim oyunculuğum pekiyidir."

Tam ağzına geleni saydıracakken önüne bakmasıyla onlara doğru gelen üç Arapı görmesi bir oldu. Güneş gözlükleri ve Arap giysileri içinde kendilerini kamufle eden Demir, Serkan, Ahu üçlüsü arkada Alişan'ın Arabım Fellahi şarkısıyla Kürşatlara doğru gidiyordu.

Ahu hırkasıyla, Serkan başındaki eşarbıyla Demir ise gözlükleriyle oynayıp gergince etrafa bakınıyordu tanınma korkusuyla.

Kürşatların yanına geldiklerinde Serkan:
"Şukranlarımız sizinle olsun" dedi.

O sırada Haydar etrafına bakındı:
"Bir yerde şarkı mı çalıyor" Kürşat:
"Hoşgelmişunuz." Serkan:
"Hoşbulmuşuk ya Seydi."
Kürşat karşısına oturan adamlara şüpheyle bakıyordu. Kürşat:
"Tanışayruz mi?" Serkan:
"Biz buraya toplantı için taaa Katar kardan gelmişiz. Demiroğlu Holding ile görüşeceğidik." Kürşat:
"Ha öyle mi" dedi rakip olduklarını anlayıp doğrularak. "Biz da onin içun gelmişduk. Bakalım kimu ortak seçacaklar?" Serkan:
"Hayırlısı. Ya Habibi ya ayni el şükran. Ayva." Kürşat arkasına dönüp:
"Ayva mu dedu." Diye sordu adamlarına. Haydar:
"Evet abi olsa da yesek."

Herkesin ona bön bön bakması ve Tayyar'ın ensesine vurmasıyla sustu.

O sırada Buket oraya gelmiş Serkanları arap kıyafeti içerisinde görünce şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açılmıştı.

Kürşat:
"Buyur bacum?"
Kürşat'ın ona seslenmediyle kendine geldi ve Ahuların ona telefonda ezberlettiklerini hatırlamaya çalıştı. Buket:
"Şeyy..." Kürşat:
"Evet bacum?"

Kürşat ve adamları ona bakarken Demir, Ahu ve Serkan çeşitli el hareketleriyle ona söyleceklerini hatırlatmaya çalıştı. Buket üçüne bakarken Kürşat'ın bunu fark edip Ahulara dönmesiyle üçü de etrafına bakındı bir şey yokmuş gibi. Buket:

"Demir Bey" deyince tekrar ona döndüler. "Bazı sebeplerden ötürü gelemedi beni gönderdiler. Ortaklığı Katırlılarla yapacaklarmış." Kürşat:

KARDEŞİM OLUR MUSUN? Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin