3. BÖLÜM 2. part

2.1K 198 114
                                    

Eveeeeeeeet sıcak sıcak yeni bölüm geldi. :) Ben bu kitabı eğlencesine yazıyorum. Ama oy ve yorum görmek daha da bir artırıyor yazma şevkimi. Lütfen oy ve yorumlarınızla desteklerinizi çekmeyin. İyi okumalar :)

Tayyar gittikten sonra yine horlayarak uyumaya devam etti. Bu durumu gören Demir:

"Millet bu bizim için büyük bir fırsat."dedi yanındakilere.   Serkan:

"Nasıl yani?"

"Umutlu olmalıyız. Birisi gitti. Diğeri de uyuyor. Burada iplerden kurtulup, sessizce dışarı çıkıp Lucy'e binerek kaçabiliriz."  Ahu:

"Yalnız ben dün epey bir onlardan Lucy ile kaçtığım için benzini azalmıştı bugün de doldurmayınca buraya gelir gelmez benzini sıfırlandı. Benzin bitti yani."  Demir:

"Ne?! Ne demek bitti?! Nasıl biter?! Burada ölüp gideceğiz sayende sorumsuz şey!!!"

"Ama hani umutlu olacaktık."

"Başlatma lan umudundan! Senin yüzünden burada ölüp gideceğiz!!!"

Serkan:

"Demir bağırma adamı uyandıracaksın şimdi."

Haydar'dan yana baktılar. Hala uyumaya devam ediyordu.  Serkan:

"Neyse ki uyanmadı. Adamın oturduğu masanın üzerinde Lucy'nin anahtarı var. Önce onu alalım."  Ahu:

"Tamam ben alırım onu."  Demir:

"Ellerin bağlıyken nası..."

Demir daha sözünü bitiremeden l ellerini çözdü. Demir ve Serkan şaşkın bir şekilde ona bakıyordu.  Ahu:

"Mesleki deformasyon."

Hızlıca Haydar'ın yanına gitti ve anahtara uzandı. Tam alacağı sırada adam yüksek sesle horlayınca ürküp geri çekildi. Haydar uykusu arasında sayıklıyordu.

"Pirzola...Biftek...Ciğer."

Uyanmadığını anlayınca tekrar masaya uzattı elini. Ve anahtarı alırken cam sürahiyi yere düşürdü. Korku içerisinde Haydar'a baktı hepsi. Sürahinin kırılma sesi tüm depoda yankılanmasına rağmen zerre uyanmamıştı.

Ahu rahat bir nefes alıp elini masaya dayamak isterken bardağı da düşürdü. Tekrardan Haydar'a baktılar. Hala uyuyordu.

Dışarıda ayak seslerini duyunca endişe içerisinde anahtarı ağzına sokup yerine oturdu elleri hala bağlıymış gibi. Tayyar içeri girdi. Bir iki adım yürüdükten sonra Haydar ona yarı uyanık biçimde:

"Kardeşim az sessiz yürü uykumu bölüyor ayak sesin"dedi.

Ahular şaşkın biçimde ona baktı. Onca sese uyanmayan adam ayak seslerinden şikayet ediyordu. Tayyar kızgın bir biçimde:

"Bir de uyuyamıyorum diyor ya! Oğlum ben sana gözlerini onların üzerinden ayırma diyorum sense uyumak için rahatsız edilmek istemediğini söylüyorsun. Sabır ya!" Diyerek söylendi.

Diğerlerine baktı.

"Neyse ki buradalar. O sandalyelere bağlıyken kaçmalarına imkan yok."

Onların olduğu tarafa yöneldi.

"E Batu efendi. Nasılsın bakalım?"

Ahu ağzında anahtar olduğu için konuşamıyordu. Sadece sevimli bir şekilde gülümsemekle yetindi.

"Yarın öleceksin. Bildiğin bütün duaları et. Öbür tarafta lazım olur."

Bunları söyledikten sonra kızın sırtına vurdu iki kere. Ahu ard arda birkaç kez öksürdü.

KARDEŞİM OLUR MUSUN? Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin