3 .BÖLÜM

149 6 66
                                    

Misadirzede olduğum için ancak yayımlayabiliyorum. Yarın da Cinayet Masası gelecek. Iyi okumalar. Oy ve yorumları unutmayın 😄

Ertesi Sabah...

Ahular yorgun argın eve geldiklerinde arabadan inip paytak paytak yürüyorlardı. Kapıya varıp bir elini duvara dayayan genç kız diğer eliyle son kalan gücünü de zile basmak için harcadı. Ne kadar bitkin olsalar da tekrardan yuvalarına döndükleri için mutlulardı. Kürşat derdinden de kurtulmuşlardı ayrıca. Tabi şimdilik.

Kapıyı açan Ayşe Hanım'ın güler yüzle hoş geldiniz demesi eşliğinde günlerdir uğramadıkları yuvalarına adımlarını attılar.

Büyük bir huzurla girdikleri içeride gördükleri manzara ile Demir ve Ahu donakalmıştı. Hiç görmeyi ummadıkları daha doğrusu bir araya gelmelerini asla istemedikleri iki kişi yan yanaydı. Helin ve Emir.

donup kaldıkları o yerden Emir'in onlara dönüp:

"İşte geldiler. Hoş geldiniz" demesiyle çözüldüler.  "Otursanıza" lafıyla da kafalarında bir yığın soru işaretleriyle yanlarına oturdular.

Acaba Helin tüm gerçekleri öğrenmiş miydi? Öğrendiyse nasıl öğrendi? Emir mi söyledi? Kendi kendine mi öğrendi? Ya da öğrendiyse neden bu kadar sakindi. 

Helin'in Ahu'nun yanına gelerek:

"Aşkım" demesiyle anladığını görüp rahatladılar. "Arkadaşınızla tanıştım geçen. Siz niye yoktunuz ki evde? Seni çok özledim."

Kızın kendine sırnaştığını görünce sevinci kursağında kalırken gördüğü bu manzara karşısında Demir'in gözlerini devirdiğini, Emir'inse gülmemek için kendini zor tuttuğunu fark etti.

Helin'in gerçek Emir'e bakıp yüzünü buruşturarak:

"Ben sevmedim bu arkadaşınızı ya" demesiyle Emir artık kendini tutamayıp kahkahalar attı.





...

Birkaç saat sonrasında Ahu ve Demir şirkete gittiklerinde Serkan'ı odasında masasına oturmuş elindeki kağıda öylece baktığını gördüler. Masanın önündeki koltuklara oturduklarında hala adamın onu fark etmemesi endişelendirdi ikisini de. Nihayet Demir:

"Serkan noluyor iyi misin sen" diye sordu dayanamayıp.  Serkan:

"Hı? Siz ne zaman geldiniz?"

Öylece başını kaldırıp neredeyse ifadesiz bir yüzle sorduğu bu soru endişelerini artırmıştı. Ahu:

"Serkan söyleyecek misin artık? Neyin var?"  Serkan:

"Buket" dedi iç geçirerek.  "İstifa etmiş."

"Ne?!"

Ahu duyduğu cevabın üzüntüsünü ve şokunu yaşarken Demir'i şok eden şey başkaydı.  Demir:

"Ve sen de sevineceğin yerde üzülüyor musun?"

"Yoo üzülmedim."

Arkadaşının kuşkulu bakışlarını görünce:

"Harbiden üzülmedim ya" diye bağırdı.

Demir de öyle olsun dercesine bir bakış atıp önüne döndü.





...

Akşam...

Akşam sofrada tüm aile buluşup uzun zaman sonra beraberce yemeklerini yiyip iftarlarını açarlarken Derya salondaki koltukta oturuyordu.  Ahu:

"Amcasının bir tanesi. Gelsene sofraya" dedi durumu fark edip.  

"Aç değilim."  

"O nasıl laf öyle ya? Ne demek aç değilim?"   Demir:

KARDEŞİM OLUR MUSUN? Watty2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin