3.Bölüm

29.8K 2.2K 964
                                    

Savaş ve Işıl başta olmak üzere herkes şok olmuş halde Mavi'ye bakıyordu.

"Saçmalama Mavi! Sen ne dediğinin farkında değilsin!" Savaş'ın gülerek söylediği bu sözler, ortamdaki şaşkınlığı biraz daha arttırırken

"Bize biraz izin verir misiniz?" Diye araya giren Mavi'nin ricasıyla tüm gözler odanın asıl sahibine dönmüştü. Savaş, avukatlarına ve Işıl'a bakıp hafifçe başını eğerken, odadan çıkmak için ayaklandılar. Bir dakika içinde boşalan odada baş başa kalan Savaş ile Mavi sessizce birbirlerine bakıyor ve düşüncelerini anlamaya çalışıyorlardı.

"Madem Erdem'i oradan almak için evlenmen gerekiyor, o zaman yabancıya gitme!" Diyen Mavi kendi sözlerine tebessüm ettiğinde Savaş çatık kaşlarının altından dikkatle ona bakmayı sürdürdü.

"Sen bunu küçükken oynadığın evcilik oyunlarından biri zannettin galiba Mavi Yalın!"

''Küstah, burnu havada, kendini bir şey sanan adamın tekisin...'' derken Savaş'ın karşısındaki koltuğa oturup, sağ bacağını sol bacağının üstüne attı ve gözlerini ona dikip imalı bir gülümsemeyle baktı. Mavi'nin dilinden dökülen kelimelere mi, beden diline mi, yoksa kendine güvenen güçlü duruşuna mı şaşıracağını bilemeyen Savaş sessizce onu izlemeye ve dinlemeye devam ediyordu.

''...Fakat bunların hiçbiri umurumda değil Savaş Alazoğlu. Sadece şu soruma cevap ver, oğlunu bir ay sonra oradan çıkaramazsan, ona ne diyeceksin?'' İşte bu soru gerçekten Savaş'ı bir anlıkta olsa düşündürmüştü.

''Mavi... Saçmalamayı kes ve git! Ne seninle, ne de başka biriyle evlenmeyeceğim.'' Mavi, sağ bacağını indirdi ve ayakkabısının sivri topuğunu ses çıkaracak şekilde zemine vurup, Savaş'a doğru eğildi. Aralarındaki kocaman masaya rağmen yaptığı bu hareketle Savaş'ı bir kez daha şaşırtmayı başarmıştı.

''Benimle veya başkasıyla evlen yada evlenme, benim derdim sen değilsin. Benim derdim Erdem! Elinde böyle bir ihtimal varken ve ben sana yardımcı olmak istiyorken, beni geri çevirir ve oğlunu oradan alamazsan onun yüzüne nasıl bakacaksın?''

''En az bir yıl diyor Mavi! Bir yıl! Senin hayatından bir yıl almaya ve bir yıl sonra kimlik bilgilerine 'dul' yazılmasına ne hakkım var? Ayrıca bunu ailene...'' deyip sustuktan sonra, sıkıntıyla nefes aldı ve sözlerine devam etti.

''Ertuğrul Yalın'a nasıl açıklayacaksın? Ben kabul etsem de onlar kabul etmezler. Kendi oğlum için, bir başka anne ve babanın kızına bunu nasıl yaparım?" Bu sözleriyle Mavi'yi kısa sürede olsa etkilemeyi başarırken, ilk kez oğlu dışında birine duygusal anlamda yaklaştığını gördü.

''Birileri kabul etsin diye çırpınmıyorum Savaş! Ben yirmi yedi yaşındayım, sen otuz iki yaşındasın ve daha üç yaşında ağzı süt kokan bir çocuk için, çocuğun için kimseye bir şey sormak zorunda hissetmiyorum. Sen, bir baba olarak beni düşünebiliyorsan, dört çocuğa, sekiz yeğene ve aynı zamanda sizlere sahip olan bir adam torunu yerine koyduğu o çocuğu düşünecektir.'' Savaş hızla ayağa kalkıp Mavi'ye doğru ilerleyip, önünde duran sehpaya oturduktan sonra gözlerinin içine baktı.

''Yapmak istediğin şey delilik biliyorsun değil mi?'' Mavi, onun bu sözlerine gülerek

''Ailemizde davranış açısından akıllı insanların olduğunu söyleyemem!'' dediğinde Savaş homurdanarak başını salladı. Aralarında uzun sayılabilecek bir sessizlik oluşurken, genç adam dirseklerini dizlerine dayamış ve başını yere eğmiş öylece düşünüyordu.

''Bir yıl o kadar da uzun bir süre değil Alazoğlu! Bu kadar korkma!''

''Peki bu süre içerisinde biriyle tanışıp, ona aşık olursan?'' sorusunu soran Savaş usulca başını kaldırdı ve yeniden Mavi'nin gözlerine baktı.

SEVMEK ZAMANI - Yalın Serisi III - 1) Mavi ile Savaş (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin