6.Bölüm

28.4K 2.1K 1K
                                    

Sabah odaya vuran güneş ışığıyla gözlerini açan Savaş, sağ tarafına döndüğü an Mavi ve Erdem'i görüp gülümsedi. Sanki tüm gece kıpırdamadan yatmışlardı. Erdem hala Mavi'nin kucağında, yüzünü boynuna gömmüş uyurken ikisi de halinde gayet memnun görünüyordu.

Usulca onlara yaklaşıp Erdem'in saçlarını öptüğü anda burnuna dolan kokuyla afalladı. İkisinin kokusu birbirine karışmıştı. Tıpkı saçları gibi, tıpkı yüreklerindeki sıcacık sevgi gibi. Yüzünde belli belirsiz bir tebessümle Mavi'nin dağılan sapsarı saçlarını düzeltti ve yataktan sessizce çıktı.

Kısa sürede duş alıp giyindikten sonra annesinin bahçeye hazırlattığı kahvaltı masasını görüp aşağı indi.

"Günaydın." Tok sesi, yüzündeki ifadesizlik, dimdik duruşu hiç değişmiyordu. Masadaki tüm gözler yani annesi, babası ve erkek kardeşleri ona bakarken yanlarına ilerleyip yerine oturdu.

"Günaydın oğlum..." diyen Şirin Hanım, hala küçük bir çocuğu sever gibi Savaş'ı sevip öperken Oktay, Cihangir ve Ali Sami kıs kıs gülmeye başladılar.

"Yapma Şirinim, koca adam oldu hala Erdem'i sever gibi seviyorsun şu hergeleleri. Sen onları boş ver artık, dana kadar oldular. Sen bu saatten sonra sadece beni sev." Deyip kollarını açtığında Savaş gülümsemiş, kardeşleri ise kahkahalara boğulmuştu.

"Tıpkı şu sonradan gelmelerin olmadığı zamanlardaki gibi. Ömrümü yediniz lan!"

"Aaa aahh! Densize bakın hele. Koca hergele!" Şirin'in bu çıkışıyla Savaş bile kahkaha attığı sırada arkalarındaki evden Erdem ve Mavi çıkmıştı. Erdem tabi ki yine Mavisinin kucağında duruyor ve yarı kapalı gözleriyle uyukluyordu.

"Günaydın..." Mavi'nin sıcacık, neşeli sesi bahçede yankılanırken herkesin gözleri onları bulmuştu.

"Bana gün aymadı. Bana bakmayın!" Diyen Erdem ile hepsi yeniden gülmeye başlamıştı.

"Sen gel bakayım buraya amcam..." Cihangir'in sevgi dolu sesiyle gözlerini aralayan Erdem, Mavi'den gönülsüzce ayrılıp onun kucağına otururken, Mavi de Savaş'ın yanındaki boş sandalyeye oturdu.

İkisi kısacık bir an göz göze gelip, birbirlerine

"Günaydın." Dedikten sonra Mavi,

"Bizi niye uyandırmadın?" Diye sorduğunda Savaş, kahvaltı tabağına bir şeyler almakla meşguldü.

"Uyuyordunuz." Mavi, gözlerini ona çevirip

"Ciddi misin?" Dediğinde Savaş, yalnızca başını sallamakla yetindi. Muhabbet ederek ve Erdem'in şebekliklerine gülerek kahvaltılarına devam ettikleri sırada Mavi'ye gelen bir telefonla genç kız hastaneye gitmek için yanlarından ayrıldı.

Kahvaltı edilip, üstüne günün ilk kahveleri içilirken ise Cihangir, Erdem ile muhabbete başlamıştı.

"Nasılsın bakalım aslanım?"

"Sorma amca... aşk hayatım dibe vurdu. Babam sevdiğimi elimden aldı." Demesiyle kopan kahkahalara Savaş bile kayıtsız kalamamıştı ki, Erdem bombayı patlattı.

"Aynı yatakta falan yatıyorlar yani... gitti Mavim..." Savaş'ın içtiği kahve boğazına takılırken öksürmeye başlamıştı. Masadaki herkes şok olmuş halde Savaş'a bakarken, Ömer Bey ve Şirin birbirlerine bakıp kalmıştı.

"Aslanım, sen içeriden benim telefonumu getirsene. Hadi!" Diyen Oktay, Erdem'i yanlarından gönderdiği anda tüm gözler sorgularcasına Savaş'a döndü.

"Öyle olması gerektiği için aynı yatakta yatıyoruz. Altında başka bir şey aramayın ve bana şöyle bakıp durmayın!" Sesi sert ve tavizsizdi. Hiçbir şey söylemeden masadan kalkan Ömer Bey'in yüzündeki gerginlik açıkça belli oluyordu. Şirin, onu takip ederek masadan ayrılmadan önce Savaş'ın omzuna dokunup hafifçe sıktı ve eve doğru ilerlemeye başladı. Amcanın telefonunu masaya getirmek için bahçeye çıkan Erdem'i de saçma sebepler uydurarak kucaklayıp eve girerken, dört kardeş baş başa kalmıştı.

SEVMEK ZAMANI - Yalın Serisi III - 1) Mavi ile Savaş (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin