BÖLÜM 3

20.2K 699 163
                                    

Yeni bölümle karşısınızdayım canlarım. Hepinize iyi okumalar.

Medyada: Kıvanç

İlk haftasonu tatilinin gelmesiyle cumartesi saat 1 e kadar uyuma hayali kurarken Tufan abimin beni 9 da uyandırmasıyla kalktım.

"bir de evin kızı olacaksın. Kalk kahvaltı hazırla bize şirkete geçeceğiz birazdan"

Sinirle ona baktım.

"ya ben öğrenciyim! Öğrenci! Benim haftasonu panda gibi yatmam lazım! Sen gelmiş beni 9 da uyandırıyorsun"

"Mahperi kalk hemen!"

Abimle girdiğimiz yarım saatlik kavgadan sonra o kazanmıştı ve ben şuan söylene söylene aşağı iniyordum.

"hayır ben anlamıyorum. Benim yaşımdaki kişiler şuan danalar gibi yatarken bilmem kaçıncı rüyalarını görürken ben kalkmış öküzlere saman hazırlamaya gidiyorum. Gidin ne yiyecekseniz ahırda yiyin be...."

Söylene söylene giderken birine çarpmamla durdum. Kafamı kaldırdığımda çarptığım kişinin Burak abim olduğunu gördüm.

"sen kimden bahsediyordun bakayım öküz diye?"

"ııı... Kendimden bahsediyordum abicim... Şimdi ben çok acıktım ya hani... Dedim ki kendime git ahırda ye sen saman seversin ondan yani"

Burak abim tabiki de yalanıma inanmadı.

"senin dilin çok uzamış bakıyorum"

Dil uzamaz ki

Bi zeki sensin amk bi sus.

"ya abi kahvaltı hazırlayacağım oyalama beni"

Kaçarak mutfağa gittikten sonra kahvaltılık malzemeleri çıkardım. Hızlıca yumurtaları da pişirdikten sonra içeri geçip abimleri çağırdım.

Bugün bütün gün evde kalacaktım ve bu fikir bir anda çok sıkıcı geldi. O yüzden Burak abime bakarak şirin şirin gülmeye başladım. Doğma sırası Burak abim, Kıvanç abim ve Tufan abimdi. Bundan mıdır bilinmez en çok Burak abimin sözü geçerdi evde.

Burak abim bakışlarımı fark edince tek kaşını kaldırarak bana baktı

"ne istiyorsun bücür?"

Bücür mü? Iyk!

"ben de sizinle bugün şirkete gelebilir miyim?"

Kaşlarını çattı.

"ne yapacaksın orda? Canın sıkılır otur evde dersini yap"

Şaşkınlıkla ona baktım.

"daha okullar açılalı 6 gün oldu. Ne ders çalışması? Hem evde canım daha çok sıkılır lütfen... "

Yavru köpek bakışları atmaya başlayınca tabiki de bu tatlı bakışlara karşı gelemediler.

" yapma şöyle bok böceği gibi oluyorsun"

Gözlerimi devirdim.

"tamam Burak gelsin nolucak?" canım Kıvanç abim.

Burak abim bakışlarını tabağından kaldırmadan konuştu.

"tamam gelsin ama ben uğraşmam onunla, siz bakarsınız"

"bebek miyim ben ya?"

Değil misin?

Değilim tabi mal.

Hıhı kesin...

Bu içses çok gıcık değil mi ya?

🔹〰️🔹〰️🔹〰️🔹〰️🔹

Şirkete girince bir göğüsüm kabarmadı değil yani. Abişlerime bak be!

Tabi ben böyle şirkete girince havalı havalı yürüyorum falan...

Ama birden havam sönüyor neden?

Çünkü biz şirket yerine yanlışlıkla mankenlik ajansına geldik.

"ya kaç senedir geldiğiniz şirketi karıştırıyorsunuz ben size bir şey demiyorum artık"

"ne?"

"ya hani bizim şirket?"

"kızım kafayı mı yedin şirketteyiz işte"

"abiciğim benim bildiğim kadarıyla biz inşaat şirketiyiz."

"evet Mahperi ne demeye getiriyorsun lafı anlamadım ki"

"ya nereye getireceğim. Mankenlik ajansına falan geldik biz yanlışlıkla"

Tufan abim sabır dilenircesine yukarı baktı ve bana bir daha cevap verme gereksinimi duymadı. Kıvanç abim ise gülerek burnumu sıktı.

"hadi yürü cadı benim odama geçelim"

Diğerlerinden ayrılarak Kıvanç abimi takip etmeye başladım. Onun odasına vardığımızda kapıdaki sekreter abimi karşılamak için ayağa kalkınca tükürüğüm az daha boğazıma kaçıyordu.

"oha!"

Kız verdiğim tepki dolayısıyla bana saf saf bakarken abim kolumdan tutarak daha da rezil olmadan odaya girdi ve kapıyı kapattı.

"o etek neydi ya öyle? Sen gördün mü
Valla ben altında pek bir şey göremedim."

"Mahperim saçmalama da daha fazla otur abicim"

O patron koltuğuna oturunca ben de önündeki koltuklardan birine geçtim.

"ne içersin?" diye sordu telefonun ahizesini kaldırarak.

"var mı ağzımızı ıslatacak iki votka rakı falan?"

Bana sert sert bakınca gülümsedim.

"cidden Burak ve Tufan bi konuda haklı"

"hangi konuda abicim? "

"sen tam dayaklıksın"

Hala bana sert bakıyorken tatlı tatlı gülümsedim.

"e tamam o zaman bi limonatanı içerim"

Ciddiyeti kaybolurken güldü ve telefona siparişleri verdikten sonra kapattı.

"uslu dur güzelim bugün çok işim var"

"tamam abiciğim"

15 dakika sonra

"kızım insene şu masadan"

"ya şu kutuyu almaya çalışıyorum içinde ne var çok merak ettim"

"Mahperi in ordan düşeceksin!"

"dur ya az kaldı"

Parmak uçlarımda daha çok kalkarak yukarı uzandığım sırada bir anda dengemi kaybettim. Tam havada yere amele sümüğü gibi yapışmayı beklerken biri beni tuttu.

"şu koltuğa geçip eve gidene kadar ordan kalkmayacaksın"

"o kutuyu bana versene... "

Yine bana ters ters baktı. Kollarımı göğüsümde buluşturdum

" tamam ya sustum!"

Gıcık işte nolcak

Bir bölümün daha sonuna geldik hepinizi çok seviyorum :) öpüldünüz :*

ABİMLER BİR MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin