BÖLÜM 5

16.1K 622 96
                                    

Atkadaşlarımı uğurladıktan sonra geçip salona abilerimin yanına oturdum.

"Can'a ne dediniz?"

Yanına oturduğum Kıvanç abim kolunu omzuma atıp beni kendine yasladı.

"sadece biraz uyarıda bulunduk bücür" dedi Burak abim.

Uyarıymış... Çocuk odaya geldiğinde bembeyazdı lan oxnsoxjsojxod

"hadi film izleyelim" dedim ortaya bir fikir atarak.

"maç izliyoruz" dedi Tufan abim gözümü televizyondan ayırmadan.

"ya bu maçlar ne zaman bitecek?"

"sezon daha yeni başladı güzelim" dedi Kıvanç abim.

Tufan abimin bağırarak ettiği küfür ile yerimden sıçradım sonra da gözlerimi kocaman açtım.

O nasıl bir küfür hadi o küfürü ediyorsun inönü desibeline ne çıkıyon

"O KARTI ANNENE BASIP ÖYLE SİKERİM OROSPU ÇOCUĞU!!!"

"TUFAN! Kız var yanımızda düzgün konuş ağzını kırarım senin" dedi Burak abim.

"o nasıl bir yaratıcılıktır ya"

"Mahperi! Hele bi senin ağzından da duyayım kötü olur bak" dedi Kıvanç abim.

"abicim ben ne zaman küfür ettim?"

Saymamı ister misin?

Hayır sus!

"hadi yatağa Mahperi yarın okul var"

Yarın okulumun olduğunu hatırlayınca kalbime ağrı girdi, gidip banyoya kendimi jiletlemek istedim.

"ya ben istemiyorum okul falan. Geliyim şirkette çalışayım olmaz mı?"

"daha şimdiden okumak istemiyorum dersen seninle işimiz çok. Okumadan şirkette çalışamazsın. O yüzden hemen yatağa" dedi Burak abim.

Söylene söylene kalktım ve yatağıma girdim. Uykuya dalacakken yüzümde bir gülümseme belirdi. İyi ki benim abimdiler...

🔹〰️🔹〰️🔹〰️🔹〰️🔹

Gözlerimi açtığımda hava yeni yeni aydınlanıyordu. Yataktan kalktım ve aşağı kata indim. Abilerim yoktu. Hepsinin odasına tek tek baktım fakat evde değillerdi. Sokak kapısına yöneldim ve kapıyı açtım. Kocaman bir tır son hızla bizim caddeden geçiyordu. Tam bizim eve yaklaştığı sırada 3 abimin de tam tırın önünde olduklarını gördüm. Bağırarak ordan uzaklaşmaları gerektiğini söylesem de beni duymuyorlardı. Koşup onlara yetişmek istedim ama sanki biri kollarımdan tutuyor ve oraya gitmemi istemiyordu. Tır iyice yaklaşmıştı ve ben abilerimi kurtaramıyordum. Derken tır son hızla abilerimi ezerek geçip gitti. Her yer kıpkırmızı olmuştu. Abilerimin olduğu yere baktığım zaman hepsinin kanlar içinde yerde yattıklarını fark ettim....

Çığlık atarak gözlerimi açtığımda hava hala kapkaranlıktı. Gördüğüm rüyanın etkisiyle deli gibi ağlarken bir anda odamın kapısı açıldı.

"Mahperi?!"

Burak abimin endişelenmiş sesini duydum. Odalarımız çok yakın olduğu için çığlığımı duymuş olmalıydı.

Burak abim hızla yanıma geldi ve bana sarıldı.

"kabus mu gördün güzelim?"

Başımı onaylarcasına salladım.

"şşşş... Tamam bak sadece bir kabus. Ben yanındayım"

"gitme... Gitmeyin hep yanımda olun...  Sakın beni bırakmayın"

Burak abim yatağa yatarak beni de yanına çekti ve saçlarımı okşamaya başladı.

"hiçbir yere gittiğimiz yok. Seni bırakmaya da asla niyetimiz yok güzelim."

Bi 10-15 dakika öyle durduk. Hıçkırıklarım dinmiş ve sakinleşmiştim.

"abi?"

"efendim?"

"sen annemle babamı hatırlıyor musun?"

Bunu der demez saçlarımdaki elleri durdu.

"nerden çıktı bu?"

"hiiç öyle merak ettim"

"bak Mahperi... Bizim ne bir annemiz ne de bir babamız var tamam mı? Bir daha onlarla ilgili ağzından tek bir kelime bile duymak istemiyorum. Senin ailen biziz başka kimseye de ihtiyacımız yok"

Sert çıkışıyla biraz şaşırdım. Normalde annemiz ve babamızla ilgili Kıvanç abime bir şey sorduğumda beni hep yanıtsız bırakırdı ama Burak abimin sesinin tonundaki nefret beni daha da meraklandırdı.

"uyu artık. Yarın okula gideceksin"

Burak abimi daha da kızdırmamak için sert göğüsüne kafamı koyarak gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

🔹〰️🔹〰️🔹〰️🔹〰️🔹

Sabah Kıvanç abimin odama girmesiyle uyandım.

"Mahperi? Burak? Sen neden burda yattın lan. Hadi kalkın geç kalacağız"

Ben hala uyumak isterken altımda olan...

Fesatlar siziiiiiii....

Burak abim beni yan tarafa attı ve kalktı. Ben uykuya kaldığım yerden devam edecekken Burak abim beni dürttü. Ardından odadan çıktı. Kıvanç abim yatağa oturduktan sonra yavaşça saçlarımı okşayarak konuşmaya başladı.

"hadi kalk güzelim. Dün neden Burak seninle uyudu?"

"kabus gördüm gece yarısı o da geldi..." dedim beni okşayan eli daha da mayışmamı sağlarken. Böyle kalkamayacağımı anlayan Kıvanç abim beni hızla kucağına aldı ve banyoya götürmeye başladı.

"ya abi manyak mısın? İndir beni"

Lavabonun yanına gelince suyu açtı ve yüzümü hızla buz gibi suyla yıkamaya başladı. Ben ona engel olmaya çalışırken su sıçrıyor, ikimizi de ıslatıyordu ve biz deli gibi kahkaha atıyorduk.

En sonunda abim musluğu kapattı.

"hemen üstünü değiştir yoksa hasta olacaksın güzelim. Hadi aşağıda bekliyoruz bugün seni okula Burak bırakacak"

Başımı salladım ve o odadan çıktıktan sonra okul formamı giydim. Uzun olduğu için okula varınca biraz kıvırıyordum ama tam mini yapmıyordum.

Kahvaltımızı ettikten sonra evden çıktık ve ben Burak abimin arabasına bindim. Her gün bir başkası (o gün kimin işleri daha müsaitse) o bırakıyordu beni okula. Bazen de Eylül'le beraber gidiyorduk.

Okula varınca abimi öperek indim ve arabanın uzaklaştığına emin olunca eteğimi azıcık kıvırıp istediğim boya getirdikten sonra sınıfıma doğru yürümeye başladım. Sınıfa girince herkesin fısıldaştığını ve bir şeyle ilgili konuştuklarını duydum. Eylül'ün yanına giderek çantamı onun yanına attım.

"ne konuşuyor herkes öyle"

"yeni matematik hocası gelecekmiş de onu konuşuyorlar"

"lan daha ilk haftadan hoca mı değişirmiş."

Giren hocayla hepimiz ayağa kalktık. Ben o sırada defterlerimi düzeltiyordum. Başımı kaldırınca gördüğüm görüntüyle ağzımdan çıkana engel olamadım.

"oha lan!"

Beğendiyseniz oy vermeyi lütfen unutmayın. Hepinizi çok seviyorum. Öpüldünüz :*

ABİMLER BİR MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin