Önceki bölümden hatırlatma:
Robert'ın beynine acımın bir kısmını yansıtıp"hemen Carolina'yı alıp sahile gel" diye fısıldadım.
Artık tek yapmam gereken beklemekti...
●●●
Yarım saate yakın süre bekledikten sonra gelebilmiştiler. Yerde kıpırdamaksızın yarı açık gözlerimle yatıyordum. Başıma eğildiklerinde Carolina
"Neyin var?" Diye sordu.
"Başında korkunç bir ağrı var." Robert benim yerime cevaplamıştı.
"Sakin ol" dedikten sonra elini başıma koydu titriyordu. Yavaş yavaş acı yok olurken Carolina'nın zayıfladığını hissediyordum. Carolina'nın gücüde buydu acıyı emiyordu. Bunu yapanı bulduğumda yaşadığım acıların mislini yaşatacağımdan emindim. Acı tamamen dindiğinde Carolina'da yanıma yattı. Öksürükleri soğuk havada beyaz dumanlar bırakıyordu.
"Kim yaptı?"
"Bilmiyorum"
"Bak ozaman" terslemesini göz ardı ederek
"Engelliyor" dedim
"Senden daha mı güçlü?!" Sinirleniyordum. Kimse benden daha güçlü olamazdı.
"Hayır!"
"Neden bakmıyorsun ozaman?"
"Kes sesini Carolina!"
"Önemli değil" bu cümlesi gözlerimi devirmemi sağlamıştı . Cevap vermeden ayağa kalktım.
"Kalk ayağa işimiz var?" Huysuzlanarak ayağa kalktığın da
"Yine ne işimiz var?" Diye sordu.
"Biri koltuğumu işgal ediyor"
"Nasıl yani bizim soyun başına biri mi geçmiş?! İyi de bu olamaz yani senin dışında biri! Hangi korkusuz geçmiş? söylesene ona ne yapıcaksın? Bence fiziksel acı verdikten sonra beynini patlatırsın yoksa biz eğlenemiyoruz-" sorularına ara vermeyeceğini anlayınca
"Yeter Carolina!" Diyerek susturdum. Korkuyla pısarken konuşmaya devam ettim. "Bazen nasıl kuzen olduğumuzu anlayamıyorum-" sözümü kesip
"Babalarımız-" bu sefer ben sözünü kestim
"Açıklama yapman için söylemedim." Dedim ve devam ettim
"kim olduğunu tahmin edebiliyor musun?"
"David olabilir mi?"
"Bana da ilk o gibi geldi ama bunu yapabilecek kadar cesur değil"
"Haklısın peki ya Steven?"
"O daha çok gizliden işini halleder böyle ulu orta yapmak onun tarzı değil"
"Sen kim olduğunu düşünüyorsun?"
"Larry"
"Bu kadar ileri gidebileceğine inanıyor musun?"
"Gözü kara biri tüm soyda böyle bir taşkınlık yapabilecek tek o gibi geliyor"
"Emin değilim Leah. Biliyorsun her ne kadar aykırı da olsa sana sadık" biliyordum ama başka biri yoktu kimse yapmazdı.
"Öğrenicez"
"Nasıl?"
"Meclisi toplayarak"
"Başa mı geçiyorsun!?"
"Evet"
"Hayır!" Bu ses şimdiye kadar susan Robert'ten çıkmıştı.
"Derdin ne?" Korkmuştu, birşey saklıyordu. Zihnini aramaya başladığımda bir duvarlar karşılaştım, öyle ki Robert'in oluşturabileceği gibi değil de dışardan konulan bir duvardı. Bugüne kadar güvendiğim Robert haindi!Yakasına yapışıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cam Ruh
FantasíaAteşten koruyan tek kalkanım aşkımdı o da beni iftiraya kurban bırakan saçlarım gibi benimle birlikte tutuştu. Göz yaşlarına şahit etti tıpkı hayallerimizi yerle bir ettiği gibi. Koruyabildiğim tek hayalim sevdiğim adamın gözlerine bakarak ölmek old...