İntikam TAEJİN

BİRİNCİ BÖLÜM

Jimin, yeni dönem için erkenden kalkmış. Okul için olsa normal bir öğrenci gibi söylene söylene hazırlanırdı, ama Jimin heyecanlı ve mutlu bir şekilde kahvaltıya oturdu.

Annesi onun bu heyecanı okul başladığı için zanediyor ama yanılıyor.
"Oğlum yavaş ye boğulacaksın." Dedi oturtarak. Jimin annesini hiç dinlemeden bir iki lokma daha yiyip kahvaltı masasından kalktı.
"Ellerine sağlık annecim." Diyip annesinin yanağından öpüp ve çantasını alarak çıktı evden.

Evden çıktığı gibi evlerinin karşısına biri taşınıyordu. Ev sahibine hoşgeldin demek istedi ve ona doğru yürüdü. "Marhaba hoşgeldiniz, ben sizin karşı komşunuzum." Dedi kocaman gülümsersek ama karşısındaki adam ona boş boş bakıp, bir şey demeden yine işine devam etti.

Jimin çok meraklı bir kişiliğe sahipti ve ekstradan taktığı kişilere yapışır istediğini alana kadar elinden gelen her şeyi yapar. Jungkook ayrıcalıklı tabi ona aklıyla değil kalbiyle hareket ederdi.

Umursamaz komşusunu aklından çıkarıp okula doğru yürümeye başladı. Jungkook'u birkaç dündür göremediği için yine heyecanlanmaya başladı.
Okula vardığında gözü her yerde Jungkook'u arıyordu, Jungkook'u bulduğunda gülümseyerek yanına doğru yürüdü. "Selam Jungkook, nasılsın görüşmeyeli." Diyip yanına oturdu.

"Selam. Iyiyim sen nasılsın." Dedi Jimin'e dönerek. Jimin kalbinin sesinden dolayı Jungkook'un dediğini geç anladı. "Ha... Şey iyiyim, hadi derse geç kalmayalım." Jungkook onun bu tatlılığına dayanamayacağını hissetti ve hemen ayağa kalkarak.
"Tamam hadi gidelim." Dedi. Jimin de peşinden banktan kalktı ve birlikte sınıfa girdiler, arkalarından hemen hocaları geldiği için bir daha konuşmadan dersi dinlenmeye başladılar.

Okul çıkışı birlikte çıktılar okuldan, bereber yürüyerek evlerine gidecekken Jimin konuşmaya başladı. "Jungkook bize gidelim mi? Hem yeni komşumuzu sana gösteririm?" Diye sordu.
"Tamam gelirim hem bende merak ettim." Dedi ve "Senin bu tatlı haline bile soğuk bakışlar artmışsa hemde." Sonlara doğru sesi az çıkmış hatta mırıldanır gibi çıkmıştı.

Jimin kabul ettiği için çok sevinmişti. Tam okuldan çıkacakken, bir kızın sesi duymuşlardı. Ikiside arkalarına baktıklarında, güzel bir kız Jungkook'a bakarak yürüyordu.
Jimin pür dikkat kızın hareketlerine bakıyordu, bu sırada kız konuşmaya başladı. "Merkaba Jungkook. Ben Yona bir az konuşalım mı?" Diye sordu. Jimin sanki kızın ne diyeceğini anlamıştı, sol göğsünde bir ağrı hissetmeye başladı ve bu ağrı bütün vücuduna yayılıyor du.

Jungkook'a baktığında hala kıza baktığını gördü. "Tamam konuşalım." Dedi Jungkook ve o an boğazımda hissetiğim yumru yüzünden yutkunamadım.

Kız gözleriyle Jimin'i işaret ettiğin de, Jungkook bir şey diyeceği sırada Jimin hemen. "B-ben sizi yanlız bırakayım." Diyip arkasına döndü, gözleri dolmaya başlamıştı. Ekstradan kekelemişti ve içinde kendine sonra kızacağını not etmişti. Hızla okuldan çıkıp evine yürüdü, sesiz sesiz hıçkırıp ağlıyordu gözyaşları yüzünü ıslatıyordu Jimin de arada silmeye çalışıyordu.

Evinin önüne geldiğinde annesi bir şey anlamasın diye sakinleşmek için kapıda bekledi, o sırada esrarengiz komşusunu gördü. Evinden çıkıp gidiyordu 'nereye gidiyor acaba' dedi kendi kendine. (Y.z. Bu durumda bile meraklı kkkk)

Kendini biraz daha iyi hissettiğinde kapıyı açıp içeriye girdi şansa hiçkimse evde yoktu. Kendini rahat hissettiği için yine gözleri dolmaya başladı, kendini yatağına atarak cenin pozusyonuna alarak hıçkıra hıçkıra ağlıyordu ve arada kendine kızıyordu. Ben niye hala üzülüyorsam bu hep oluyor, Jungkook en sonunda birisine evet diyecek. Bu seferki kız çok güzel ve tatlı duruyordu Jungkook'un hep söylediği gibi. Diye düşündü.