ON-İKİNCİ BÖLÜM

1.1K 94 71
                                    

(Medyadaki şarkıya bayıldım.♡)


Tae'nin vücudu sanki kas katı kesilmiş öylece arabaya bakıyordu. Jin hızla merdivenlerden indi ve onu kolundan turarak kendine çekti. Ona bir şey olmasına dayanamazdı. Jin bir anda dengesini kaybederek yere düştü.

Tae, Jin'in üstüne düşmüştü, Jin kendini toparlamaya çalıştı ama üstünde bir anda daha ağır gelmişti Tae.
Meraklanıp Tae'nin başını tutup kaldırdı gözlerine bakıp 'İyimisin' diye sormak için, ama Tae'nin gözleri kapalıydı. Bayılmıştı, Jin fark etmeden gözleri dolmaya başlamıştı.

Jin endişelenmeye ve korkmaya başlamıştı, zaten içerdeyken çok kötü görünüyordu. Yüzü kızarmaya ve sanki sivilceler çıkartıyordu. Jin ona bir şeyin alerji yapmış olma ihtimali yada başka bir şey olma ihtimali ile hemen onun yana kaydırıp kucağına almaya çalıştı. Tae çok şişman olmasada Jin biraz zorlanmıştı.

Kendi arabasının yanına geldiği gibi hemen Tae'yi arka koltuğa yatırdı ve hızlıca kapıyı kapatıp direksiyona geçip arabayı çalıştırdı. Fazla trafik yoktu ama önüne gelen her ışığa takılmıştı. Bu durum Jin'in sinirini bozmuştu, geçip gitmek istiyordu ama kaza yapıp daha kötü olmasından korktu.

Sonunda hastahanenin önüne geldiğinde, arabadan inip arkadaki baygın olan Tae'yi yine kucağına alarak, içeri doğru hızla adımladı. Onu gören hemşireler hemen bir sedye getirdi. Jin, Tae'yi yavaşça üstüne yatırdı. Arada istemsizce gelen göz yaşlarını elinin tersiyle siliyor du.

"Nasıl oldu? Niye bayıldı, yada bir hastalığı varmı?" Diye sordu hızla yanlarına gelen doktur.
"Tam olarak bilmiyorum sadece terlediğini yüzünde kızarıklar ortaya çıktığını ve elinin titrediğini gördüm sonra zaten bayıldı." Diye cevap verdi. Içinde bir korku vardı, ona bir şey olmasından yada bir hastalığı olmasından çok korkuyordu.

Taehyung'u hızlıca odaya aldılar, Jin de iceri girmek istese de Jin'i içeri almadılar. Jin sıkıntıyla bir sandalyeye oturtup beklemeye başladı.

Bu kısa zamanda ona karşı beslediği sevgi durmadan büyüyordu. Olmaması gerektiğini biliyordu ama elinde hiç bir şey gelmiyor üstüne üstlük kuzeniyle birlikteydi. Zaten bir saniye dahi olsa aklından çıkmıyor ve bu onun sinirini yıpratıyordu.

Doktorun odadan çıktığını gördüğü gibi hemen yanına gitti.
"Durumu nasıl, tam olarak neden bayılmış? Görebilir miyim?" Diye sordu endişeyle. Doktor onun bu kadar hızlı konuşmasına şaşırsada, hemen cavap verdi. "Bay Kim gayet iyi sadece kırmızı şarap içmiş ve için de kırmızı et olduğu için allerji yapmış. Kırmızı ete allerjisi uzun zamandır var olduğunu bildiği halde niye içmiş, iyiki hemen getirdiniz. Eğer biraz daha geç gelseydi onun için hiç iyi olmazdı. Ayrıca girebilirsiniz yanına biraz sonra uyanır zaten, onu yormayın ve yardımcı olun. Geçmiş olsun." Diyip gitti.

Jin dokturu pür dikkat dinliyordu. Taehyung'n kırmızı ete allerjisi olduğuna şaşırmıştı, çünkü Tae'nin de allerjisi vardı. Bu Jin'in aklını karıştırmıştı. Daha sonra bunları düşünürüm, diyip adaya girdi. Yatakta gözleri kapalı Tae'yi görünce kalbinin sıkıştığını hissetti. 'Ona hiç yakışmıyor hasta elbiseleri.' Diye düşünüp yanına adımladı.

Tae'nin yüzündeki hafif makyajı da silmişlerdi hemşireler. Jin ona biraz daha yaklaşıp dikkatli bakmaya başladı. 'Keskin yüz hatlara sahip, ama Tae'nin o zamanlar tombul du. Eğer hayatta olsa acaba böyle mi olur.' Diye düşündü. Gözleri onun ki gibi büyük ve birisi tek diğeri çift kapaklı, burnun ucundaki beni yeni fark etti.

Gözlerini kocaman açıp biraz daha yaklaştı Taehyung'a. "Benleri aynı yerde, hem onunda kırmız ete allerjisi vardı?" Diye sordu kendine aklında bir sürü soru işaretleri oluşmaya başladı. Hala Tae'ye yakın bir mesafede onu incelerken, Tae gözlerini açtı ve göz göze geldiler.

İntikam TAEJİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin