İntikam TAEJİN

YİRMİ-DÖRDÜNCÜ BÖLÜM-M-

Taehyung amerikadayken, Jin den nefret ettiğini iddia ediyordu. Kendi kendine. Ama kendisi de biliyordu, içten içe hala sevdini ve nefret edemediğini. Ailesinin intikami içindi, yaptıkları ve yapacakları. Jin'in kendisi gibi bir sürü acı çekmesini istiyordu. Ama onu ilk ağlarken gördüğünde, ne zorluklarla öldürdüğünü sanıp toprağa gömdüğü sevgisi, yeniden gün yüzüne çıkmıştı.

Kendini geri çekmek istesede yapamıyordu. Jin'e kıyamadığı gibi, üzülmesini ve ağlamasını istemiyordu. Ama amcasının acı çekmesini istiyordu. Para ve şirket için kendisine ve ailesine zarar vermişti. Öldürmüştü onları. Her ne kadar planlarından vazgeçmiş olmuş olsa bile. Amcası polise şikayet edip tutuklanmasını hala istiyordu.

İkisinin de konuşacakları bir sürü şey olacaktı. Onlar için mutlu ve huzurlu günler gelecekteydi. Bütün her şey bitince babasının şirketini geri alıp, Jin'le birlikte yönetmek istiyordu. Taehyung aklındaki düşünceleri dağıtıp, Jin'in açtığı filmi izlemeye devam etti. Şu anda bunları daha fazla düşünmek istememişti.

Jin ise söyleyecekleri yüzünden, sakin olmaya çalışarak filmi izliyordu. Taehyung, Jin'in üzerindeki elbiseye bakarak tekrardan iç geçirmişti.
Jin'in bu kadar seksi ve çekici olmasına daha ne kadar dayanabileceğini bilmiyordu. Bir erkeğe göre bu kadar güzel olması, hatta birçok kızdan çok daha güzeldi. Hatta en güzeliydi, Taehyung için.

Tekrar televizyona baktı. Jin'e bakmamak için kendisini zorluyordu. Bakışlarını ayırmadan ilgisi pek çekmeyen filmi izliyordu.
Taehyung, Jin'in bu hazırlıkları nedeninin ne olduğunu anlamıştı biraz. Heyecanla itiraf etmesini bekliyordu. Dayanamıyordu. Jin'e göz ucuyla bakarken, Jin'in gerginlikle dudaklarını dişleyerek işkenceler çektiriyordu. 'Benim yapmam gerekirken' Demişti içinden Taehyung.

Biraz daha beklemeye karar verdi. Eğer Jin bir yerden başlamayacaksa, kendisi yapacaktı. Bu gece ona karşı olan duygularını tekrar açıp, çıkma teklifi edecekti. Jin'in olduğu tarafa doğru bacaklarının birbirine, değip yapışana kadar kaydı Taehyung. Bir süre daha bekledi. Jin'in bir şey demeyeceğini anladığı gibi, onu zorlamak istedi. Yavaşça kolunu omuzuna atıp, hiç bir şey olmamış gibi filmi izlemeye devam etti.

Jin put gibi kalmıştı koltukta. Bunları beklemiyordu. O da Taehyung gibi, gözlerin televizyondan ayırmamaya çalıştı. Ama bir anda sıcaklamaya başlamıştı. Derin bir nefes alıp verecekken, Taehyung'un diğer elinin bacağının üzerinde hissetti. Gözlerini kocaman açarak karşıya bakıyordu. Sakinleşmeye çalıştıkça, Taehyung kendisini zorluyordu.

Taehyung, Jin'in kulağına yaklaşıp, mis gibi olan kokusunu içine çekip, derin sesiyle konuştu.
"Nefesini geri ver? Sana ihtiyacım var daha." Demiş ve kulağından öpmüştü. Geri çekildiğinde kıpkırmızı olan kulak gözleri önündeydi. Jin'in utandığını anladığı gibi sırıtmasına engel olamamıştı. Taehyung, Jin de fazla uzaklaşmadan yüzünü izlemeye başladı.

Jin bütün cesaretini toplayıp, kendisini izleyen Taehyung'a döndü. Ve bu hareketiyle dudaklarının birbirine sürtmesine neden olmuştu. Bu kadar yakın olacağını hesap edememişti. Gözlerini kapatmadan birbirinin gözlerinin izlediler.

"B-benimle ç-çıkar mısın?" Demişti Jin, Taehyung dan önce davranarak. Jin konuşurken dudakları hala birbirine değmeye devam etmişti. Ikisi de geri çekilmemişti. Sonunda söylemek istediği şeyi söyleyen Jin, oldukça rahatlamıştı. Ama heyecandan ve alacağı cevaptan dolayı ne yapacağını bilemiyordu. Kalbi deli gibi artıyordu.

Taehyung sürtünen dudakları birbirine daha fazla değdirmeye çalışarak konuştu. "Evet, seninle çıkarım SeokJin." Dedi ve gözlerini kapatarak, Jin'in dudaklarına kapandı. Derin bir öpüşmenin içine çekilmişti ikili. Jin gözlerini kapatıp kendini bu güzel ana bıraktı. Özlem kokan bir öpüşmeydi onun için.