Ezrak: Sa
Hazar: Aleykümselam
Ezrak: Konser yarın.
Biraz durup nasıl devam etmem gerektiğini düşündüm. Gelmekten vazgeçmiş olması gibi bir ihtimal de vardı, önce ondan emin olmalıydım. Neyse ki Hazar beni kurtardı.
Hazar: Planda değişiklik yok di mi?
Hazar: Nerede buluşuruz?
Ezrak: Konserin yapıldığı yerin yakınlarında karakol var.
Hazar: Karakol?
Ezrak: İyi bir nokta olur diye düşündüm, birbirimizi rahat buluruz.
Ezrak: Bir kafe falan olsa iki saat ara dur.
Hazar: Peki :D
Hazar: Saat?
Ezrak: Konser 6'da
Ezrak: Biz de o civarda buluşsak yeter bence.
Hazar: Tamam.
Hazar: Yarın görüşürüz.
Telefonumu yatağa bırakıp uzandım. Çoktan gece olmuştu, Hazar'a mesaj atmaksa yeni aklıma gelmişti. Eğer erken uyuyan biri olsaydı konuşup ayarlayamayacağımızı fark ettim, biraz sıkıntılı olurdu.
Nedensizce, gece boyu uyuyamadım. Aklıma Hazar gelip duruyordu, WhatsApp'a girip sohbetlerimizi okuyasım geliyordu tekrar tekrar. Sıkılıp telefonumu elime aldığımda yaptığım şey gerçekten bu oldu.
Sonra profil fotoğrafını hiç incelemediğimi fark ettim. Yanlışlıkla aramamaya dikkat ederek fotoğrafı açtım, gayet sıradan bir pozdu. Hatta, sadece dikiliyordu, poz falan yoktu ortada. Yine de iyi bir fotoğraf olduğunu düşündüm, benimkiler gibi amaçsız değildi.
Bir süre fotoğrafını inceledim. Mont giymesinin sebebini düşündüm, üşüyor muydu bu havada? Sonra saçlarını düşündüm, önce yapıp sonra bilerek bozmuştu, hissettim bunu. Yüzündeki ifadeyi düşündüm, gülümsemiyordu, ama gülmeye çalışmıştı; belliydi. Ve buna rağmen hiç zorlama bir ifade değildi, güzel duruyordu yüzünde.
Onun fotoğrafını incelerken uykumun geldiğini fark etmemiştim, gerçekten oyalanmış olmalıydım. Ertesi gün eğlenmek için dinlenmiş kalkmalıydım, biliyordum. O yüzden telefonu bir kenara koyup gözlerimi kapattım, ve göz kapaklarımın önündeki karanlıkta beliren Hazar'ın saçlarının sarısıyla uyuyakaldım.
Ertesi gün saat 5 gibi evden çıktım. Gün içinde biraz dizi izlemiştim ve bolca da saate bakmıştım. Konserine gittiğimiz grubu gerçekten severdim, bu yüzden sabırsızlanıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sine
Teen FictionOnu seviyordum, ama daha cinsiyetimle kaybediyordum şansımı. En azından homofobik değil, diyordum, en azından arkadaşlarıyla bu konuda şakalaşacak kadar açık görüşlü. Ama bu, onun bana en ufak bir ilgi duymadığı gerçeğini değiştirmiyordu. Ve ben...