Hazar: Selam
Ezrak: As
Hazar: Dün gece için yeterince teşekkür edemediğimi düşündüm de.
Hazar: Yani cidden hayatımı kurtardın resmen ama hiçbir şey yapmamış gibi devam ettin.
Ezrak: Abarttın ama sen de.
Ezrak: Rica ederim.
Hazar: Abarttım mı?
Hazar: Gecenin bir yarısı sızmış arkadaşını annene getiriyorsun ve bunu küçük bi iyilik mi sayıyorsun?
Hazar: Arkadaşının reşit olmamasını saymıyorum bile.
Hazar: Aynı yerde mi yaşıyoruz acaba?
Ezrak: :D
Ezrak: Kabul ediyorum, annem eve gelince beni uyarır bayağı.
Ezrak: Uzunca bir dönemdir konuşmadığımız kadar çok konuşuruz hem de.
Hazar: Özür dilerim o zaman?
Ezrak: Ne özrü ya saçmalama.
Hazar: Bu arada dün saçmalamadım değil mi?
Hazar: Ben öyle bir şey hatırlamıyorum ama bana güven olmaz yani, emin olayım.
Ezrak: Düz duvara tırmanmaya çalışman var mesela.
Ezrak: Başka da sanmıyorum saçmaladığını :D
Hazar: ...
Hazar: Rezilim resmen :D
Ezrak: Ben senin yüz maskeli halini gördüm be, daha ne olsun?
Hazar: Yüz maskesi olayını amma abarttın ya.
Hazar:
Hazar: Nedir yani bu yüz komik mi sence L
Ezrak: Bu sefer laptopının arkasındaki stickerlara takıldım maske yerine :D
Hazar: Dalga geçecek şey arıyorsun di mi sadece?
Ezrak: Olabilir, sıkıldım.
Ezrak: Beklediğim animenin yeni bölümü gelmedi bir türlü.
Hazar: Bahsettiğin anime Boruto olabilir mi?
Ezrak: SEN DE Mİ İZLİYORSUN?
Hazar: Aynen, ben de laptoptan onu arıyordum şimdi.
Hazar: Bulamadım alt yazılısını.
Ezrak: Of çok güzel yaaa
Ezrak: Naruto'da güncele gelmiş tek tanıdığımsın.
Hazar: Hem de son 4 yıldır :D
Ezrak: Yuuh
Hazar: Neyse neyse.
Hazar: En son fotoğrafımı atmıştım, senden de isteyecektim.
Hazar: Konu değişti.
Ezrak: Ben niye?
Hazar: Hep ben atıyorum çünkü.
Ezrak: Topu topu iki kez falan atmışsındır be ne abarttın L
Hazar: Daha fazlasını da atarım yahu, gayet seviyorum kendimi ve fotoğraflarımı ❤️
Hazar: Al önceden kalma bir tane mesela.
Hazar: Şimdi atacaksın?
Ezrak: Atmamakta ısrar edersem fotoğraf atmaya devam edecek misin :D
Hazar: ...
Hazar: Sinsi misin yav
Ezrak: Tamam dur galerime bakayım.
Ezrak:
Ezrak: Kim bilir ne zamandan kalma, al.
Hazar: Poz veremiyorsun.
Hazar: Kamera karşısında kasılıyor musun sen?
Ezrak: Yo.
Hazar: Yine de çok robotik duruyorsun :D
Hazar: Sık sık çekersen alışırsın.
Hazar: Mesela şimdi bi anlık at, bakayım kasıntı duruyor mu?
Ezrak: Yo.
Hazar: Aman be.
Hazar: İyi madem.
Ezrak: Bayağıdır konuşmuyormuşuz fark ettin mi?
Hazar: Aynen, mesajlaşırken parmaklarımın ağrımasından anladım.
Ezrak: Annem gelir şimdi eve, sorgulanmaya hazırlanayım ben.
Hazar: Tamam, sonra görüşürüz madem.
Ezrak: Görüşürüz.
Boş bir bölüm olduğunu biliyorum ama haftaya gerileceğiz, dedim azıcık kafa dinleyelim önce.
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sine
Teen FictionOnu seviyordum, ama daha cinsiyetimle kaybediyordum şansımı. En azından homofobik değil, diyordum, en azından arkadaşlarıyla bu konuda şakalaşacak kadar açık görüşlü. Ama bu, onun bana en ufak bir ilgi duymadığı gerçeğini değiştirmiyordu. Ve ben...