Sine

Bölüm 11

 Bir pazartesi daha okula gitmek üzere hazırlanırken aklımdan Erem'le yaptığımız anlaşma geçiyordu. Okulda güvenlik kameraları olduğundan soyunma odasına falan giderdik herhalde, konuşmamıştık hakkında.

Gerçekten saçma bir yöntem olduğunu düşünüyordum, ama ben de bilmek istiyordum. Onun yönelimini değil, kendiminkini. Daha önce bir oyun sırasında Taner'le öpüşmüştük, ama en ufak bir şey hissetmemiştim. Ne zevk, ne iğrenti. Birkaç kızla da olmuştu bu, onlarda da aynı hissizlik vardı. O sebeple aseksüel olabilirim diye düşünüyordum zaten, ama öpücük basit bir şey olduğu için etkilenmiyor olmam gibi bir ihtimal vardı. Artık emin olmalıydım.

Okula vardığımda Gökalp'in 11'lerin katında dolaştığını gördüm, ki bunu hiç yapmazdı çünkü yapsaydı onu çoktan tanırdım. İlgiyi üzerine çeken biriydi. Ben sınıfıma girerken o da karşı sınıfa girmişti, Hazar'ın sınıfına.

Yerime geçtim, Selin tarafından masası işgal edilmiş yerime. Telefonuna gömülmüş olduğundan ses çıkarmadım, sırtımı pencere tarafına yaslayıp sınıfı izlemeye başladım.

Az sonra Erem geldi, bana bir el selamı çakıp yerine geçti. Gerilmeye başlamıştım, neyse ki ders zili çaldı ve onunla konuşmak zorunda kalmadım.

Neden bir anda böyle hissetmeye başladığımı anlamamıştım. Korkmuş muydum? Utanmış mıydım? Ne alakaydı yahu? O en yakın arkadaşımdı. Benden yardım istemişti çünkü birbirimizden çekinmezdik.

Bir sonraki teneffüs Erem yanıma gelip "Hademe odası iyi mi? Kimse gelmez ve kamera yok." dediğinde soyunma odasından daha mantıklı olduğunu düşündüm. Soyunma odasında beden eğitimi dersi olanlar olabilirdi. Onayladım, katımızdaki odaya gittik hızlıca.

Küçük bir yerdi ve paspaslar, tuvaletler için gerekli sabun kutuları ya da peçete paketleri gibi şeyler bulunuyordu içinde. İnsanlar bazen girerdi buraya, ağlayan kızlar falan genelde. Ama nadirdi, giren kapıyı arkadan tuttuğu için de sorun olmazdı.

Erem önce girdi, ben de girdiğimde kapıyı kapattı ve yaslandı, açılmaması için.

Ve gerginlik hissi yeniden gelmişti, sakinleşmem için zaman kazanmak istedim.

"Emin misin?"

"Kendimi tanımam lazım, değil mi?"

"Yani kurduğun fantezilerden falan da anlayabilirsin sonuçta."

"Fantezilerim iki cinsiyeti de barındıran gerçek pornolar kardeşim, ve tahrik olduğumda hangi taraf için bilmem gerekiyor."

Cevap bekler gibi bana baktığında daha fazla bahane uydurmamam gerektiğini biliyordum, üzerine gelip ensesini tuttum.

Arkadaşlığımızı bozmuyoruzdur umarım, dedim içimden, ve dilimi çoktan dudaklarını aralamış Erem'in ağzına soktum. Dillerimiz birbirine sarılırken gelen his iğrenti değildi, ama ne olduğunu çözememiştim.

Ama bir histi!

Bir şeyler hissetmiştim!

Erem ellerinden birini saçlarımdan geçirirken diğerini beni itmek için kullandı ve küçük odadaki diğer duvara yasladı.

Bu, onun da bir şeyler hissettiği anlamına mı geliyordu?

O an, öpüşmeye devam ederken, içimden geçen tek şey bunun beni gay yapıp yapmamasıydı.

Ve kapı açıldı.

Erem'i itip saçlarımı düzeltmeye çalışırken düşündüğüm şey saçlarımla oynamasına nasıl bir dalgınlıkla izin verdiğim değildi, Hazar şaşkınlıkla bize bakarken nasıl bir mazeret bulacağımızdı.