Üst bildirimlerden Son zamanlarda Gökalp'le benimle olduğundan daha yakınsınız bakıyorum mesajını okuduğumda şansa bakın ki Gökalp'ın İnstagram hesabını stalklıyordum. Gözüme kestirdiğim bir fotoğrafını ss alıp mesajı açtım.
Ezrak: Sence bununla
Ezrak: Bu
Ezrak: Yakın olabilir mi?
Anında mavi tiklendi ama mesaj bir süre sonra geldi.
Hazar: Çocuğu stalkladığını gizlemeye çalış bari.
Hazar: Kaç bin yıl önce çekilmiş ya bu fotoğraf? Saçları kısa ilk kez görüyorum.
Ezrak: İki yıl önceye indiğimi biliyorum da, dahasına dikkat etmedim :D
Hazar'la gerçekten uzaklaşmıştık, biliyordum. Ama istemli olan bir şey değildi, iki asosyal insandık ve çevrelerimiz tamamen farklıydı. Okulda karşılaşmıyorduk bile.
Hazar: İşsiz misin başka bir amacın mı var?
Ezrak: Oğlumu her önüme gelene veremem ya,
Ezrak: Damadı tanımam lazım.
Hazar: 😒
Telefonun ekranını kapatıp mutfağa yöneldim, bir cumartesi daha hiçbir işimin olmaması durumuyla karşı karşıyaydım. Kek hamuru hazırlamaya karar verdim, yapabildiğim nadir şeylerdendi ve bayılırdım.
Malzemeleri çıkarırken evde kakao kalmadığını fark ettim. Annem evde değildi ve çoktan çıkardığım malzemeleri koymak gidip almakla aynı miktarda yorardı. Sütü yeniden buzdolabına kaldırıp odama gittim, telefonun bildirim ışığı yanıyordu. Dolabımdan bir kot pantolon çıkarırken ekranı açtım, çoktan hazır olan WhatsApp arayüzünde Hazar'ın ismine tıkladım.
Hazar: Bugün Gökalp'le buluşacağız ama çocuk çok iyi, konuşacak konu bulamazsam utanırım.
Hazar: Sen de mi gelsen?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sine
Genç KurguOnu seviyordum, ama daha cinsiyetimle kaybediyordum şansımı. En azından homofobik değil, diyordum, en azından arkadaşlarıyla bu konuda şakalaşacak kadar açık görüşlü. Ama bu, onun bana en ufak bir ilgi duymadığı gerçeğini değiştirmiyordu. Ve ben...