Bir bebek ağlama sesiyle beraber uyandım. Bir bebek beşiği içinde ağlıyor, annesi de gözyaşları içinde ona mama hazırlıyordu. Oda ne karanlık ne de aydınlıktı. Sadece bir abajurun ışığı yayılıyordu. Ama bebek odası olduğu anlaşılıyordu. Kadının yüzü gözüktüğünde elim titremeye başlamış, gözümden bir damla yaş düşmüştü bile. Bu, annemdi... Ve, çok güzeldi...
" Tamam annem, geldi bak maman. " diyerek gözyaşlarını sildi ve gülümsemeye çalışarak bebeğinin yanına koşturdu. Ama bir dakika. Benim kardeşim yoktu ki? O zaman bu bebek bendim...
Annem bebek beni alarak kucağında sallamaya başladı ve biberonla içindeki mamayı yavaş yavaş içirdi. O an ağzıma o mamanın kaç derece olduğu bile geldi, hele de tadı.
En sonunda bebek ben mayıştığında biberonu bir masaya koydu ve sallanan sandalyesine oturarak bebek beni kucağında yavaş yavaş sallamaya başladı. O an da bir şey oldu. Anlam veremediğim bir şey. O an, annemin kokusunu hissettim... Gözlerim azar azar dolarken onlara doğru yaklaştım. Tam diplerine vardığımda annem de yine gözyaşlarıyla bebek bene bakıyordu. Daha sonra sessizce kendi kendine konuşmaya başladı.
" Bunu sana yapamam yavrum... "
İç çekip yanağına süzülen gözyaşını sildi ve elini tekrar o minik bacaklarımın altına koydu.
" Bunun bedelini o küçük bedeninle sana ödetemem kızım..."
Annem susup tekrar iç çekip derin bir nefes aldığında gözümden bir damla yaşın düşmesine engel olmadan sesim yankılandı odanın içinde.
" Anne... "
Sesim öyle boğuk ve öyle titrekti ki.
Annemin hıçkırmasıyla beraber daha kuvvetli seslendim.
" Anne! "
" Neva ' m. Kızım. Affet beni olur mu? Seni hep sevdim, ömrüm boyunca da seveceğim. Allah, gönlünü güzel etsin yavrum. N'olur beni kötü hatırlama yavrum... Bu sadece senin iyiliğin için güzel kızım. İyiliğin için... "
Ve tekrar o beni derinden etkileyen hıçkırış...
Daha da kuvvetli bağırdım.
" Anne! Buradayım! Bak, geldim sana! "
Annem benim yakınmalarımı duymayarak ayağa kalktı ve bebek beni beşiğine geri yatırdı. Daha sonra üstüne bir şal alarak kafasını da örttü. Çantasını gözyaşı ve hıçkırıklarla kontrol ettikten sonra loş odanın kapısını yavaşça açtı. Ve bir anda durdu. Dedim ki içimden, beni bırakmayacak, geri dönecek. Ama olmadı. Son kez bana bakıp hıçkıra hıçkıra ağlarken eliyle hıçkırığı duyulmasın diye ağzını kapattı ve kapıyı aralık bırakarak hızlıca odadan çıktı.
" Anne!" diye bağırdım arkasından.
Bu sırada bebek ben tekrar ağlamaya başladı.
" Anne beni bırakma n'olur! Gitme yalvarırım! "
Gözyaşlarım dur durak bilmezken halının üstüne oturarak hıçkırıklarla bacaklarımı kendime doğru çektim. Ve sayıklamaya başladım.
" Anne... "
" Anne... "
" Anne! " diyerek gözyaşlarıyla rüyamdan uyanırken başımı dahi kıpırdatamadan gözlerim açık, hiç bir şeyi seçemeden baktım öylece.
Beş dakika sonra gözlerimdeki o buğulu cam eski halini aldığında baktığım şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştım. Bir dakika. Bu bir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCU / Düzenleniyor!
Science FictionGözlerim şok içinde önümdeki kişiyi izliyor, bedenim korkudan ve şoktan tir tir titriyordu ve ben bu soruyu kendime 9 yıl sonra tekrar soruyordum, 'Gerçeklik neydi?' " Sen... " dedim titreyen elimi havaya kaldırıp nutkum tutulmuş bir şekilde bilgis...